22 Temmuz 2007 erken genel seçimi için geri sayım sürerken, ulusal gazetelerin genel merkez çalışanları Anadolu'yu adım adım gezerek kentlerdeki siyasi tansiyonu ölçüyor. Bu kapsamda geçen günlerde Kahramanmaraş'a gelen Radikal Gazetesi muhabiri Betül Kotan da siyasi gündemle ilgili görüşmelerde bulundu. Kotan, Kahramanmaraş izlenimlerini Radikal Gazetesi'nin bugünkü sayısında yazdı.

İŞTE KAHRAMANMARAŞ İZLENİMLERİ

"Seçmenin nabzını yoklamak için Kahramanmaraş'tayız. Kahramanmaraş'ta 2002'de sandıktan 'istikrar' çıkmış. Milletvekillerinden yedisi AKP'den biri CHP'den. Ancak bu istikrar kente hiç yaramamış. Herkes mevcut milletvekillerinden şikâyetçi, yerel basın, durumu 'yedi uyurlar' diye yorumlamış. Herkes 'yedi uyurlar'dan şikâyetçi ama çoğu oyunu yine AKP'ye vermeyi planlıyor: "Hizmete değil, lidere oy veriyoruz."

MHP'liler bu sefer barajı aşarlarsa, "En en az iki milletvekili garanti" diyorlar. Bunun için de karınca gibi çalışıyorlar. Demokrat Parti, 'birleşme, bölünme' başarısızlığından dolayı Maraş'ın defterinden silinmiş. Genç Parti'nin adını ağzına alan yok, Saadet Partisi'nin sesi ise sadece caddelerde dolaşan dolmuşlardan çıkıyor.

Konuştuğumuz ilk seçmen bir dolmuş sürücüsü: "İşlerimiz iyice durdu, millette zaten az para var, bu belirsizlikte onu da kullanmak istemiyorlar. Çarşıya pazara kimse çıkmıyor, müşteri yok."

Milletvekillerinden memnun olup olmadığını soruyorum. "Abla aman adımı yazma, siyasete adım karışmasın" diye uyarıyor: "Hepsinin aynı partiden olması hiç iyi olmadı. Biri oturdu, hepsi oturdu. İnat ettim oy kullanmayacağım. Kullanırsam da çaresiz yine AKP'ye veririm."

Bahçelievler'de kurulan pazarda esnafın ilk şikâyeti, seçimin yaz ortasında yapılması. "Herkes bağ evine gider. Reyimize sahip çıkıp geleceğiz, ama zor olacak" diyorlar. Mevcut milletvekillerinden ise çok dertliler: "Onlardan bir şey görmedik. Yenilerden Mehmet Sağlam var, o da bize yeter, oylarımız yine AKP'nindir."

Pazarda alışveriş yapan kadın seçmen ise konuşmaktan çekiniyor. Milletvekillerinden memnun olup olmadığını sorduğumda ise "Çoğunu tanımıyorum, kararımı vermedim, ama müziklerinden az çok duyuyoruz" yanıtını veriyor.

Bahçelievler Çay Bahçesi'ne gidiyoruz. Masasına ilk yaklaştığımız seçmen, önce bizi uyarıyor, "Ama ben MHP'liyim." "Olsun, biz partiye bakmıyoruz, seçmenle konuşuyoruz" karşılığını verince biraz rahatlıyor: "Burada çoğunluk AKP'lidir.

Ama MHP'yi de kimse küçümsemesin. Karınca gibi çalışıyoruz. Herkes mevcut milletvekillerinden rahatsız. Para yok, iş yok. Kapkaç, hırsızlık ayyuka çıktı."
Trabzon Caddesi'nde konuştuğumuz kişi memur çıkıyor. "Adımı yazmayın" diyor: "Bence AKP altıda kalacak. MHP ve CHP de birer milletvekili alacak."

Oymalı sandıkçı Kemal Karpuzoğlu'nun oyu AKP'nin. İşlerin azlığından yakınıyor ama hemen ekliyor: "Çok para kazanamıyoruz, ama istikrar var." Bakırcı ustası Faruk Büyüktopçu da işlerin kötüye gitmesinden yakınıyor: "Köyden gelen araçları kaldırdılar. Artık iş yapamaz hale geldik, şimdi de utanmadan oy kullan diyorlar. Oy kullanmayacağım."

Maraş'ta sıcaklık 43 derece. Güneş altında dolaştıktan sonra, "Kentin nabzı en iyi Yaşar'dan alınır, hem de ferahlarsınız" diyorlar. Maraş'a yolu düşen her yolcu, mutlaka Yaşar Pastanesi'ne uğruyor. Biz de bir dondurmasını yemek için içeri giriyoruz. MADO'nun ortaklarından Erdal Kambur, siyasetten bunalmış, "Seçim yapılsa da rahatlasak" diyor. Bu sırada müşteriler dondurmalarını yiyor. Anlaşılan bu sıcakta en iyi o gidiyor." (Fotoğraflar: Lütfi Yıkan / DHA) (www.kanal46.tv)