Medya işinde sık sık başımıza gelir. " Bu önemli bir konu; yazsanıza " der birisi. " Yahu üç kere yazdık " dersiniz.
Cevap: " Ben görmedim, bir daha yazın! "
Bu duruma biz biraz kızarız ama neticede okur haklıdır: Bazı gerçekleri sürekli hatırlatmak gerekir.
Mesela Ergenekon davasında emekli binbaşı Fikret Emek'e Eskişehir'deki evde bulunanlar soruluyor.
Yakalananlar listesine geçmeden önce 2007'nin haziran ayına gidelim. Ümraniye'de yakalanan el bombalarından sonra, operasyon genişletiliyor.
Neticede iş emekli binbaşı Fikret Emek'e ve onun annesinin Eskişehir'deki evine dek uzanıyor.
Evde arama yapan emniyet güçleri bakın neler buluyor (geçen yıl yayınlanan haberlerden aynen alıyorum):
"11 kilogram C-3 tipi plastik patlayıcı, 1 adet Kanas tipi dürbünlü tüfek, 1 adet Kalaşnikof otomatik tüfek, 1 adet av tüfeği, M-16 mermileri, 10 adet Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) yapımı savunma ve taarruz tipi el bombası, 2 adet MKE yapımı olmayan el bombası, gaz bombası, sis bombaları, 210'ar gramlık 12 TNT düzeneği, 6 adet yarımşar kiloluk TNT kalıbı, 1 adet 1.5 kilogramlık TNT kalıbı, 1 kilogramlık tahrip kalıbı, naylon torbada ateşleme mühimmatı, 1 adet patlayıcılı imha kiti, normal tipte kapsül, infilak kapsülleri, patlayıcı düzenekleri hazırlamada kullanılan saniyeli fitiller ile infilak (patlamalı) fitilleri."
Listeyi hiç duraksamadan yani bir nefeste okumak mümkün değil.
Efendim bunlar Güneydoğu'daki operasyonlarda ele geçmiş. Ancak Fikret Emek malzemeyi yetkili makamlara teslim etmeyi unutmuş. İsteyen inansın!
Ayrıca isteyenler, 'Eskişehir' de bulunan cephanenin, faraza
'Hakkâri' de kullanılmak üzere saklandığına da inanabilir.
Hatta Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla olan akrabalığın da uydurma olduğuna inanabilirsiniz.
Ama ben yine de Fikret Emek'in ifadesinin hiç olmazsa bir bölümüne yürekten inanıyorum.
İfadeden anlaşılan şu:
Operasyonlarda ele geçirilen malzeme, kayda filan geçirilmeden dolaşıma sokuluyor.
Bu durum, o silahların, PKK ile doğrudan alakası olmayan olaylarda da (faili meçhul cinayetler, mafya, kaçakçılık, kan davası, vs.) kullanıldığına işaret ediyor.
Bitmedi! Ele geçirilen malzeme acaba sadece silah, patlayıcı, örgüte ilişkin belgeler filan mı? Başka şeyler de yok mu?
Mesela bir okurumuz mektubunda şöyle demişti:
"TV'lerdeki haberlere bakarsanız, PKK mağaralarında silah ve patlayıcı ele geçtiğini öğrenirsiniz. Ben askerliğimi Güneydoğu'da yaptım; operasyonlara katıldım. O mağaralarda uyuşturucu da bulunur. Ama olayın bu yönü ne hikmetse haberlerde yer almaz."
Sanırım "kirli savaş" dendiğinde kastedilen şeylerden biri de bu. İlk bakışta "büyük idealler" için savaşılıyormuş sanıyorsunuz.
Halbuki olayın arka planına baktığınızda müthiş bir avanta lavanta mekanizması kurulduğunu görüyorsunuz.
Fikret Emek'in ifadeleri, dolaylı yönden işin bu yönünü de ortaya koyuyor. Yani bu tip ifadeleri, sadece " nerede yalan söylüyor " değil, " nerede doğruyu söylüyor " diye de okumak gerekir.
EMRE AKÖZ
[email protected]
Sabah
Ekonomiden memnun musunuz?
Ankete Katıl
Trend Haberler

Sedat Gül kimdir, nereli? Ayşe Barım davasında öne çıkan isim

Ökkeş Şendiller neden öldü, kaç yaşındaydı, kimdir, nereli? 69 yaşında hayatını kaybetti

Çınar Kuyumculuk sahibi kimdir? Umut U. kimdir? Altınları alıp kaçtı iddiası gündem oldu

Atilla Ciner kimdir? Park Holding yöneticisi gündem oldu

Arzu Akalay Ernak evli mi? Eşi Erhan Ernak hakkında merak edilenler

Barış Murat Yağcı’nın annesi kimdir? Arzu Akalay Ernak Vefat etti