Kemal Kılıçdaroğlu'nun, şimdilik, Kadir Topbaş'ı mağlup etme şansı hiç yok. Ama Tayyip Erdoğan, CHP adayını hedef almaya devam ederse, Kılıçdaroğlu'nun önemi ve şansı artabilir. Bakıyoruz, Erdoğan, sık sık, kolay lokma gibi gördüğü Kılıçdaroğlu'na vuruyor. Üstelik son vuruşta, onu, Diyojen'e benzeterek, büyük yanlış yaptı. 1071'de, Malazgirt'te, Alparslan'a yenilen Bizans İmparatoru Romen Diyojen ile filozof Diyojen'i karıştırmasından söz etmiyorum. "Diyojen" benzetmesi, eleştiriden ziyade, övgüdür. Evet, Diyojen elinde fener dürüst adam aramıştır ama bu onun için nakise değil, meziyettir. Ayrıca, dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş, iç zenginliğine dönmüş, kendi kendine yetebildiğini göstermiş onurlu bir insandı Diyojen. Büyük İskender, "Bir dileğin var mı?" diye sorunca, ona, cevaben, bugünlere kadar gelen "Gölge etme başka ihsan istemem" sözünü sarf etmiş; çeşmeden avucuyla su içen bir çocuk görünce, "Bu çocuk bana, fazla bir eşyam olduğunu hatırlattı" diye düşünüp, kendisine ait su çanağını kırmış. Tevazuun ve onurlu yalnızlığın sembolü olan Atinalı bir filozof.
Diyojen'den bir hikâye: Dar bir sokakta, zengin ama kibirli bir adamla karşılaşır Diyojen. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek kolay değildir. Zengin, mağrur bir edayla, hor gördüğü filozofa "Ben bir serseriye yol vermem" der. Diyojen "Ben veririm" diye kenara çekilir.
Diyojen'e bir adamın ne kadar akıllı olduğunun nasıl anlaşılacağını sorarlar.
- Konuşmasından...
- Peki ya hiç konuşmazsa?
- O kadar akıllı olanı henüz yok dünyada, cevabını verir.
Diyojen benzetmesi, bence Kemal Kılıçdaroğlu'nu sevindirmiştir. Diyojen, yerleşik kurallara karşı çıkan, sade bir hayat tarzını benimseyen ve herkese zor şartlarda dahi kişinin mutlu olacağını göstermeye çalışan bir filozoftur. Bilge bir kişidir.
Yazımızın başında ifade ettiğimiz düşünceyi tekrarlayalım.
İstanbullu, Kadir Topbaş'ı seviyor, hizmetlerini beğeniyor.
Yarış, AK Parti ile CHP'nin siyasi çekişmesine dönüşmemeli.
Acaba Kadir Topbaş, Tayyip Erdoğan'a dönüp, Diyojen'in Büyük İskender'e söylediği gibi "Gölge etme başka ihsan istemem" diyebilir mi?
Hamas ve PKK
Milletvekili dokunulmazlığına rağmen, DTP'li Aysel Tuğluk'u yargıladılar. Zira Yargıtay'ın kararına göre, işlediği eylem dokunulmazlık kapsamında sayılmıyor. Yeni bir tartışma başladı. Kimine göre, ceza Yargıtay tarafından onanınca, milletvekilliği otomatik olarak düşecek; kimi ise, cezanın ancak milletvekilliği dokunulmazlığı sona erdikten sonra infaz edilebileceğini söylüyor.
Bence, Tuğluk'un dokunulmazlığına saygı gösterilmeli. Aksi takdirde, Yargı'nın Yasama'nın alanına müdahale etmesi söz konusu olur. Ayrıca, katılmasak dahi, Tuğluk'un görüşleri, düşünce hürriyeti kapsamındadır. "Abdullah Öcalan'a terörist dersek halkın karşısına çıkamayız. PKK'yı terörist ilân ederek bu sorunu çözemeyiz" demiş. DTP'nin, PKK'nın Meclis'teki siyasi uzantısı olduğunu bildiğimize göre, Aysel Tuğluk'un sözlerini niçin yadırgayalım? Öte yandan, PKK ile Hamas'ı mukayese etmesi tam bir şaşkınlık işareti: "Türk hükûmeti, Batı'nın terör listesinde bulunmasına rağmen Hamas'a sahip çıkıyormuş. PKK'ya ise, terörist denilmesini istiyormuş." Böyle bir mukayeseyi, sırf AK Parti'yi kötülemek için, başkaları da yapıyor.
Filistin toprakları, Gazze ve Batı Şeria, İsrail'in 1967'den beri işgali altında. Gazze yıllardır açık hapishaneye döndü. Kürt kökenli vatandaşlarımızın durumu, Filistinlilerle mukayese edilebilir mi? Ne de Türkiye'nin ve Türklerin, Kürtlere yaklaşımıyla, İsrail'in uyguladığı devlet terörü karşılaştırılabilir.
NAZLI ILICAK
[email protected]
Sabah
Trend Haberler

Kahramanmaraş'ta kuyumcuları dolandırdı: 50 milyonluk dev vurgun!

Kahramanmaraş'taki belediyelere kötü haber! Para yok...

İtfaiyeci Turgay Gezgin kimdir? Nazilli'deki yangının ardından gündemde

Kahramanmaraş Gençliği İçin Tarihi Adım! Dev Merkez İhalesi Tamam

Mert Hakan Yandaş’ın acı kaybı: nişanlısı Zeynep Alya Yağmur’un hikâyesi

Uzak Şehir 26. bölüm fragmanı ne zaman yayınlanacak?
Ekonomiden memnun musunuz?
Ankete Katıl