Newsweek'in haberine göre 2015 yılında Fransa'nın güneyindeki "Grotte Mandrin" mağarasında keşfedilen Neandertal kalıntıları, bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. "Thorin" adı verilen bu Neandertal birey, sadece Fransa'da son 40 yılda bulunan en eksiksiz Neandertal kalıntılarından biri olmakla kalmıyor, aynı zamanda bu keşif Neandertal tarihine dair pek çok bilinmeyeni aydınlatıyor. Bilim insanları, bu keşfi kullanarak Neandertallerin evrimi ve yok oluşuna dair yeni sorular soruyorlar.

İZOLE BİR NEANDERTAL TOPLULUĞU

"Thorin" adlı bu bireyin genetik incelemeleri, yaklaşık 42.000 ile 50.000 yıl önce yaşamış izole bir Neandertal topluluğuna ait olduğunu gösteriyor. Çalışmanın baş yazarı Ludovic Slimak, bu topluluğun diğer "geç dönem" Neandertal popülasyonlarından yaklaşık 100.000 yıl önce ayrıldığını ve genetik olarak izole kaldığını belirtti. Bu bulgu, Neandertallerin nasıl yaşadığı ve yok olduğu konusundaki varsayımlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koydu.

50 BİN YIL BOYUNCA GEN AKTARIMINDA BULUNMADILAR

Araştırmanın yazarları, Thorin'in topluluğunun yaklaşık 50.000 yıl boyunca diğer Neandertal topluluklarıyla gen alışverişinde bulunmadığını ve bu genetik izolasyonun türün yok oluşunda önemli bir rol oynamış olabileceğini düşünüyor. Genetik izolasyon, bir topluluğun çevresel değişikliklere ve hastalıklara karşı adaptasyon yeteneğini sınırlayabilir. Bunun sonucunda, Neandertallerin sosyal organizasyonları ve toplumsal yapıları da gözden geçiriliyor.

Biden: İsrailliler İran'ın saldırısı konusunda ne yapacaklarına dair henüz karar vermedi Biden: İsrailliler İran'ın saldırısı konusunda ne yapacaklarına dair henüz karar vermedi

NEANDERTALLERİN SOSYAL YAPILARI DEĞİŞTİ

Araştırma, Neandertal popülasyonlarının neden yok olduğu sorusuna genetik izolasyon ve sosyal etkileşim eksikliği gibi yeni yanıtlar getiriyor. Neandertallerin küçük ve izole topluluklar halinde yaşamaları, hayatta kalma şanslarını azaltmış olabilir. Bu durum, insan evriminin erken dönemlerine dair daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Editör: İsa Aslantaş