Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda ''iletişim toplantısı'' yapıyor.

İşte Başbuğ'un konuşmasından önemli satır başları;

Başbuğ, toplantıya üzücü bir olayla başlandığını bildirdi. Başbuğ, Türkiye'nin terörle yaşayan bir ülke olduğunu Bostancı'daki ve Diyarbakır'daki olayların da terör olayları olduğunu bildirdi. Bu sabah Lice'de yol emniyetini sağlamak üzere yola çıkan zırhlı personel taşıyıcının saldırıya uğraması sonucunda 9 askerin şehit olduğunu bildirdi.

Başbuğ, olaya neden olan patlayıcının çok güçlü olduğunu, zırhlı aracın 4,5 santimlik zırhını bile etkiyebildiğini söyledi. Acılarının çok büyük olduğunu bildiren Başbuğ, şehitlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Başbuğ terörle mücadelede karamsarlığa yer olmadığını, bölücü terör örgütüne karşı mücadelenin karararlılıkla süreceğini söyledi.

SİLAHLAR TSK'YA AİT DEĞİL

Başbuğ toplantının soru-cevap şeklinde olmasını istediğini bildirdi. Ama öncelikli olarak Poyrazköy'de bulunan silah ve mühimmatlarla ilgili bilgi vereceğini söyledi.

Silah ve mühimmat terimlerine dikkat çeken Başbuğ, ikisinin farkları hakkında bilgi verdi. Soruşturma kapsamında 45 adet silah bulunduğunu söyleyen Başbuğ, bu silahların hiçbirinin Türk Silahlı Kuvvetler envanterine ait olmadığını bildirdi.

Bulunan silahların TSK ile bağlantısı kurulmaya çalışılıyor. Bu kesinlikle doğru değildir diyen Başbuğ, "silah ordunun namusudur" dedi.

Her mühimmatın sadece kafile numarası olduğunu söyleyen Başbuğ, binlerce adet mühimmatın nereye ait olduğunu bilmenin olanağı olmadığını söyledi.

Başbuğ, TSK'nın Türkiye satında hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı olmadığını, 1986 yılından sonra tüm silahların depolara konulduğunu bildirdi. 86'dan önce ise sadece Özel Kuvvetler'e ait gömülü mühimmatın bulunduğunu söyledi.