Balyoz soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Orgeneral Çetin Doğan, avukatları aracılığıyla basın mensuplarına 7 sayfalık bir mektup daha gönderdi.

Çetin Doğan : (EMASYA Protokolü’nün kaldırılması) "Acaba birileri Türk Silahlı Kuvvetlerinin kırsal alanda baskı altında tuttuğu PKK’ya nefes aldırmak için bir tertibin içerisine girmiş olmasın!"

Balyoz soruşturması kapsamında tutuklanan 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, avukatları aracılığıyla ikinci kez mektup gönderdi.Yedi sayfalık mektup yazan Doğan, mektubunda kaldırılan EMASYA Protokolüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

Mektubu yazma nedenini, “Sapı samanı birbirine karıştırarak zihinleri bulandırmakla görevlendirilmiş yeni yetme bir muharririn sefil düşünceleriyle beslediği ve aceleyle piyasaya sürdüğü kitabında, EMASYA Protokolü’ne değinmiş olmasıdır." diye açıklayan Doğan, 13 yıl önce imzalanan EMASYA protokolünü savundu

Protokolün, Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalandığını ifade eden ve protokolün 9. maddesini anımsatan Çetin Doğan, mektubunda şunları kaydetti;

“çok iyi anımsadığım kadarı ile Kahramanmaraş’da, Sivas’da Madımak Otel’inde yaşanan yüz karası olayı, insanlarımızı derinden sarsan vahşeti Türk toplumunun da bir daha yaşanmaması için özellikle koyulan bu maddeyi, askeri darbenin kılıfı olarak gören ve göstermeye çalışanlarda hiçbir insaf ve izan olmadığı gibi, vicdanlarının iyiden iyiye kararmış ve nasırlaşmış olması gerekir. Ancak ülkemizin birlik ve düzenliğine kastedenlerin, terörle mücadelede ilgili birimler arasında her konuda yakın işbirliği ve koordinasyon sağlamayı amaçlayan söz konusu Protokolün yürürlükten kaldırılmasına alkış tutmaları da boşuna değildir."

Protokolün kaldırılması ile terörle mücadelede zaafların olacağını ifade eden Doğan, şunları kaydetti;

“Protokol ile beraber Koordinatör Valilik fonksiyonel olarak işlevini yitirdiğine göre benzer alanlarda kesintisiz operasyonlar için hangi Vali, hangi Garnizon Komutanından kuvvet talebinde bulunacak?Gerektiğinde iller arasında kuvvet kaydırmalar için kim istekte bulunacak, kim yerine getirecek? Asayiş Harekât Merkezleri ile Müşterek İstihbarat Merkezleri kurulamayacağına göre, terörle mücadele de bütün birimler arasında harekât ve istihbarat işbirliği ve koordinasyonu nasıl sağlanacak? Kırsal alanda da operasyon başlatma ve sonlandırma yetkisi Vali’de olduğuna göre, Vali’yi bu konuda yeni kurulan Kamu Müsteşarlığı mı harekete geçirecek? Kısacası TSK’ nin kırsal alanda üstün cesaret ve feragatle bölücü unsurlara karşı mücadelesini sürdürmeye kesintisiz devamı, ilgili Valiler tarafından önceden tomar tomar hazırlanmış “Operasyon için kuvvet talebinde bulunma istek ve iradesine“ bağlı kalmış gibi gözüküyor. Bütün bunları hangi tecrübeye dayanarak ileri sürdüğüm elbette sorgulanabilir." ifadelerini kullandı.

TSK’ nin terörle mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdüreceğine eminim. Ancak siyasi iradenin terör örgütüne ve örgütün siyasi platformda yer almış temsilcilerine karşı tutumunun, sürdürülen mücadeleye olumlu veya çok olumsuz yansımaları olacağı unutulmamalıdır. TSK, terörle mücadeleyi söz konusu Protokolün imzalanmasına kadar da, bütün güçlükleri göğüsleyerek başarı ile sürdürmüştür.Acaba birileri Türk Silahlı Kuvvetlerinin kırsal alanda baskı altında tuttuğu PKK’ya nefes aldırmak için bir tertibin içerisine girmiş olmasın!"

(Selahattin GüNDAY – Cem TURSUN / İstanbul DHA)