AYHAN Aydan, Adnan Menderes’in üç büyük aşkından biriydi. Lise öğrencileri kadar romantik, çiçeklerle, şiirlerle dolu bir aşk; ikisinin de aşkı böyleydi.
Ortaokul öğrencisiydim, hatırlıyorum. Opera sanatçısı bir kadın; dahası Menderes’le ‘nikâhsız’ aşk yaşamış bir kadın, Ayhan Aydan, 1960’ların başında çok daha kapalı ve tutucu olan Anadolu’da kahraman olmuştu!
Babamın dükkânında gazeteleri okuduğumda camiden yeni çıkmış esnafın Ayhan Aydan’a nasıl hayır dualar ettiğini çok iyi hatırlarım.
Menderes’i aşağılamak için açılan “bebek davası”nda Ayhan Aydan, İhtilal Mahkemesi karşısında eğilmemiş, bükülmemişti, aşkını savunmuştu:
- Evet, Beyefendi’yi seviyor, ondan bir çocuk sahibi olmayı çok istiyordum. Çocuğunu bu kadar bekleyen bir anne onun ölümüne nasıl razı olur! Çocuk öldürülmedi, öldü!
Halbuki ihtilalin azgın savcısı “Menderes, bebeğini öldürttü” diye dava açmıştı. Gazeteler utanmadan neler yazmıştı, neler!
Bu genç güzel, alımlı opera sanatçısı dik durarak, aşkını savunarak adalet duygusunun gerçek bir simgesi olmuş, Anadolu’da bir kahraman olarak alkışlanmıştı.
İkinci aşk
Merhum Menderes’in öbür sevgilisi, eşi Berin Menderes’ti; asli ve sürekli sevgilisi...
Berin Hanım da elbette bir kahramandı! Eş acısı, evlat acıları... Hepsini yaşadı, vakarını bozmadı; feryat bile etmedi, acılarını beraberinde götürdü.
Berin ve Adnan Menderes’lerin Yassıada mektuplaşmaları bir destandır; kısıtlı ve kontrolden geçen mektuplarda aşklar...
Menderes’in asılacağını bilmeden yazdığı son mektup:
“Berin’im hayatım; dün o kadar bekledim, mektupların gelmedi. Hüznüm bir kat daha arttı. Bugün alırım inşallah; o dayanılmaz hasretini bir derece hafifleten, ayrıca heyecan veren, sevgini getiren, nefes alma imkânı veren mektupların. Uykumda da uyanıkken de hep onlar beni meşgul etti, en büyük acılara onlar sayesinde katlanabildim. Binlerce teşekkür ve minnet. Görülmemiş bir sevgi ve iştiyakla güzel yüzünü öperim Berin’im.”
Menderes’in çocuklarına yazdığı mektuplar da evlat sevgisinin en coşkulu örnekleridir. Onlara vasiyeti “Bankalara asla tavassut etmeyin... Benim mefkurem olan millete, vatana hizmet edin...” gibi tavsiyelerdi.
Ve üçüncü aşk
Menderes’in üçüncü aşkı, Anadolu insanınadır, halka duyulan bir aşktır. Anadolu’da kuraklık olduğu zaman sorunu müzakere ederken gözleri yaşaran insandı Menderes! Ankara’da Bentderesi’ni sel bastığı zaman bir kurtarma görevlisi gibi çabalayan, çırpınan başbakandı o...
Onun bu idealizmidir ki, ekonomik ve sosyal kalkınmayı halka götürmüştür. Şevket Süreyya, Menderes için “Toprağı tanıyan ilk lider” derken çok gerçekçidir.
Duygulu olmak, Menderes’in hem gücü hem zaafı idi.
Hem idealizminin kaynağı, hem siyasi hatalarının sebebiydi.
Samet Ağaoğlu, “Arkadaşım Menderes” kitabında yazdığına göre, Adnan Bey de bu özelliğini biliyor, aklıyla duygularının çatışacağı noktalara girmemeye dikkat ediyordu. Fakat bizdeki siyaset çok haşindir, hele de 1960’lara doğru ihtilal tahrikleri...
Menderes de o süreçte fazla duygusallığa sürüklenecek, ölçüsüz duygusal tepkilere kapılacaktı.
Adnan Menderes’i, Berin Menderes’i ve Ayhan Aydan’ı, bu üç sevgi insanını saygıyla ve rahmetle anıyorum.
TAHA AKYOL
MİLLİYET
Trend Haberler

Kahramanmaraş İstiklalspor otobüsüne saldırı

Zonguldak'da tur Kahramanmaraş İstiklalspor'un

Kahramanmaraş İstiklalspor'un play-off ilk maçı bugün

Kahramanmaraş-Adana yolunda feci kaza: otomobil tırın altına girdi

Kafasına şekerlikle vurdu... Görevden alınan başkan yardımcısı tutuklandı

HG Hospital Aile Hekimlerini Misafir Etti
Ekonomiden memnun musunuz?
Ankete Katıl