Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Orman Fakültesi Orman Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özden Görücü, havadaki karbonun ormanlar kanalıyla tutulması için araştırma yaptıklarını söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Ömer Eker ile birlikte yaptıkları araştırmanın, karbondioksitin fiyatlandırılması ve borsalandırılması açısından alt yapı niteliğini taşıdığını ifade eden Görücü, 16 Şubat 2005 tarihinde imzalanan ve Türkiye’nin de 2008 yılı sonunda dahil olduğu Kyoto protokolü ile küresel iklim değişikliğini azaltan projelerin geliştirilmesinin amaçlandığını bildirdi.

Kendilerinin de bu yönde Ayvalı Barajı havzasında 105 hektarlık ormanlık alanda gerçekleştirdikleri araştırma ile ormanlar yoluyla havadaki tutulabilir karbon miktarını hesapladıklarını dile getirdi. Araştırmalarını, Şubat ayında Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde gerçekleştirilen, II. Ormancılıkta Sosyo-Ekonomik Sorunlar Kongresi’nde açıkladıklarını kaydeden Görücü, araştırmanın Türkiye’de bir ilk olduğunu işaret etti.

Kyoto protokolünün ise son yıllarda bilimsel çevrelerce çeşitli ortamlarda tartışıldığını vurgulayan Görücü; “Biz de Kyoto protokolünü son imzalayan ülke olarak taraf olduk. Bu kapsamda Kyoto protokolü, özellikle gelişmiş ülkelere çok önemli yükümlülükler getirmekle birlikte, bize de bazı yükümlülükler ve görevler verdi. O açıdan bakılacak olursa, Kyoto protokolü, özellikle gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarının 1990’lı yıllardaki emisyon miktarlarında 2008-2012 yılları arasında o beş yıllık periyot için yüzde 5 azaltılmasını öngörüyor. Kyoto protokolü, gelişmiş ülkelere bu zorunluluğu getirirken, küresel iklim değişimine de büyük katkılar yapacağı muhakkak. Peki, gelişmekte olan ülke olarak bize düşen görevler ne? Bu kapsamda bakılacak olursa Kyoto protokolü özellikle bizim, her yıl saldığımız sera gazını bildirmemiz öngörülüyor. İkinci olarak bizim, özellikle küresel iklim değişimini azaltan bir takım programlar geliştirmemiz bize görev olarak verilmiş durumda. O açıdan bakılacak olursa, Kyoto protokolü bizde ağaçlandırma sahalarının genişletilmesi, ve orman kaynaklarının korunarak işletilmesi ve sürdürülebilirlik kapsamında bize de önemli görevler düşürmekte. Kyoto protokolü ile ilgili, bu kapsamdaki çalışmalar tüm dünyada böyle gelişirken özellikle sera gazlarının en önemli bölümünü oluşturan yüzde 53 yüzde 55’lik kısmını oluşturan Karbondioksit emisyonları bizim dikkatimizi çekiyor. Bu noktadan bakılacak olursa sanayileşmiş ülkeler özellikle atmosfere saldıkları karbondioksit emisyonları ile ön plana çıkıyorlar ve bu salınan karbondioksitin bağlanmasında öne çıkan en önemli ekosistem, orman ekosistemleri olarak görülüyor. Tabi bizler bu noktada gelişmekte olan ülkeler bakımından karbondioksitin paralanması, fiyatlandırılması ve borsalandırılması ve borsalar oluşturulması bakımından bir çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. Ve ülkemizde bu noktada çalışma yok şu anki durum itibarıyla. Biz bu noktadan hareket ederek ülkemizde yapılmamış olan karbonun paralanması, fiyatlandırılmasıyla ilgili bir çalışma gerekliliği hissettik. Bu amaçla Kahramanmaraş’ta Ayvalı baraj havzasında 105 hektar sahada karbon bağlama ve emisyon indirgeme bakımından bir araştırma yürütmeye karar verdik” dedi.

105 hektarlık alanda 17 bin metreküplük dikili servet hesapladıklarını kaydeden Görücü, bu serveti uluslar arası literatürdeki dönüştürme oranları ile hesapladıklarında 4 bin 700 ton karbon bağlandığının ortaya çıktığını ifade etti.

Görücü, 4 bin 700 tonluk karbonun İngiltere ekonomistlerinin verdiği rakamlar doğrultusunda hesaplandığında 584 bin dolarlık bir rakama ulaştıklarını, masrafların çıkarıldığı taktirde ise 220 bin dolarlık net bir değer ortaya çıktığının altını çizdi.

Görücü; “Bu 4 bin 700 ton karbonun bağlanması için 17 bin ton karbondioksitin indirgendiğini hesaplamış durumdayız. Bu noktadan hareket ederek uluslar arası karbon fiyatlarıyla karşılaştırdık. Özellikle İngiltere ekonomi servisinin 35 dolarlık bir karbon fiyatı dünyaya sunduğunu gördük ve onu kullanmaya karar verdik. Tabi kullanılan karbon fiyatı 5 dolar ile 120 dolar arasında değişiyor dünya piyasalarında. 35 dolar olarak kullandığımızda Ayvalı Baraj havzasındaki 105 hektarlık kızıl çam ormanının 584 bin dolarlık bu günkü net bir değer ürettiğini hesapladık. Tabi faiz oranları, idare süreleri ile vs ilintili durumda. Tabi bu noktada biz acaba bu değeri üreten ağaçlandırma giderlerinin ne kadar olduğunu hesaba katmak amacıyla bir hektar sahanın ağaçlandırma giderinin bu günkü giderden çıkarma işlemini yaptığımızda yaklaşık olarak 220 bin dolarlık net bir değer hesaplandığını gördük. Yani Kahramanmaraş’taki 105 hektarlık kızıl çam ormanının net karbon bağlama değerinin 220 bin dolar olduğunu hesaplamış durumdayız. Tabi bu ülkemizde yapılan ilk çalışma olması bakımından son derece önem taşıyor” diye konuştu.

İlerleyen yıllarda sanayisi gelişmiş ülkelerin Kyoto protokolü çerçevesinde gelişmemiş ülkelere karbon kredileri vereceğini vurgulayan Görücü, bu bakımdan yapılan araştırmanın fikir verebilecek, öncü olabilecek mahiyette olduğunu söyledi.

Görücü sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle atmosferdeki sera gazlarının, halk arasındaki kirli hava olarak ta nitelendirilen, bu tip istenmeyen gazların, orman kaynakları kanalıyla bağlanması, indirgenmesi ve ağaç servetine dönüştürülmesi ve böylelikle ekonomiye kazandırılması bu amaçla da gelişmiş ülkelerden önümüzdeki yıllarda Kyoto protokolü gereğince bizden istenecek olan karbon kredilendirme taleplerini karşılamak adına önemli bir çalışma olarak görüyoruz.
Çünkü bizde henüz bu kapsamda karbonun kredilendirilmesi, karbon borsalarının oluşturulması, karbonun fiyatlandırılmasıyla ilgili bilimsel çalışmalar bulunmamaktadır. Bununla ilgili gerçekten ciddi ve detaylı ve büyük sahalarda yaptığımız ilk denemedir. Daha büyük sahalarda deneme yapma zorunluluğu vardır. Bu kapsamda bakılacak olursa, gelişmekte olan ülkeler Kyoto protokolü kapsamında gelişmiş ülkelerden büyük oranda destek alma imkânı olacaktır. Tabi bakıldığı zaman bu desteğin bazıları da özellikle ağaçlandırma kredileri de olacaktır. Hangi amaçla ağaçlandırma kredileri verecekler, karbon bağlamak amacıyla. Yani gelişmekte olan ülkelerin yapacağı ağaçlandırmalardan dolayı bağlanacak karbon emisyonları nedeniyle, bir takım kredilendirme imkânları olacağı görülüyor. Bu hangi şartlarda mümkün olabilir.

Biz karbonumuzun bağlamış olduğumuz karbonumuzun, kendi ormanlarımızda bağlamış olduğumuz karbonun değerini hesapladığımız takdirde, gelişmiş ülkelerden ağaçlandırma destekleri, ağaçlandırma kredileri, toprak koruma kredileri bunları almamız mümkün olabilecektir diye düşünüyoruz.” (www.kanal46.com)



YASAL UYARI: HABER METNİ İLE FOTOĞRAFLARIN BASIN-YAYIN ORGANLARI VE İNTERNET SİTELERİ TARAFINDAN 'KANAL 46' ADI KAYNAK VE MAHREÇ GÖSTERİLSE DAHİ İZİNSİZ OLARAK İKTİBAS EDİLMESİ KESİNLİKLE YASAKTIR. BU YASAĞA UYMAYANLAR İDARİ VE MALİ CEZALARI PEŞİNEN KABUL ETMİŞ SAYILIRLAR. KANAL 46 BU KONUDAKİ TELİF VE YAYIN HAKLARINI SAKLI TUTAR.. KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR...