Eskişehir'e özgü bir lezzet olan çiğbörek, Kırım Türkleri'nin şehre getirdiği geleneksel bir tat olarak biliniyor. En az 250 yıllık bir geçmişe sahip olan bu lezzet, hem yerel halkın hem de şehre gelen turistlerin ilgisini çekiyor.

KIRIM TÜRKLERİNİN MİRASI

Çiğbörek ustası Erol Uluçay, Eskişehir'de bu lezzetin yaklaşık 20 yıldır ustalığını yapıyor. Şehrin, Türkiye'deki Kırım Türklerinin en yoğun yaşadığı yerlerden biri olmasıyla birlikte, çiğböreğin burada özel bir yeri olduğunu belirtiyor. Uluçay, "Eskişehir’e gelen herkes mutlaka bir çibörek yemek istiyor" diyor ve ekliyor: "Çibörek isminde ‘ğ’ harfi kesinlikle yok. Çibörek aslında telaffuzda şu börek yani ç harfi ş harfine döner tatar dilinde. Aslı şu börek’tir. Uzun yıllar yanlış anlaşılmayla ‘çiğbörek’ olmuş."

HAFİF VE LEZZETLİ BİR TAT

Çiğböreğin öne çıkan özelliklerinden biri hafifliği ve lezzeti. Uluçay, bu hafiflik hakkında şunları söyledi:

"Normalde ağır olur diye korkan ve ilk defa yiyen bir sürü insanlar var. Normalde çok hafiftir. Niye hafiftir çünkü bizim hamurumuz gayet incedir."

Gaziantep'in gizli lezzeti: Haylan Kabağı Reçelinin tarifi ve püf noktaları Gaziantep'in gizli lezzeti: Haylan Kabağı Reçelinin tarifi ve püf noktaları

HAZIRLANIŞI VE PİŞİRİLMESİ

Çiğbörek, oldukça hızlı bir şekilde hazırlanıp pişiriliyor. Uluçay, hamurunun sert ve ince olduğunu belirtiyor ve pişirme sürecini şu şekilde açıkladı:

"İçinde kıyma, az miktarda soğan, karabiber ve tuzun olduğu bir harçla karıştırılıyor ve o kıymaya mutlaka bir su ilave ediliyor. Bizler orijinal çiğbörek için ‘susuz olmaz’ deriz. Çiğböreğin içinden su akmıyorsa biz onu ‘çibörek değildir’ diye kabul ederiz. Çok ince bir hamurun içine bir kaşık kıyma atılır, kızgın yağda 15 ila 20 saniye arasında pişer ve çıkar."

Eskişehir'in vazgeçilmez tatlarından biri olan çiğbörek, Kırım Türklerinin mirasını yaşatırken şehrin gastronomik zenginliğine de katkı sağlıyor. Her lokması bir kültürün ve tarihin izlerini taşıyan bu lezzet, şehre özgü bir damak tatları arasında haklı bir yer edinmiş durumda.

Editör: İsa Aslantaş