Millî Gazete bugünkü manşetinde şunları yazdı: "Millî Gazete ilginç ayrıntıyı açıklıyor... AB dayatması Büyükşehir Yasası'nda da kendini gösterdi... Yeni yasadaki "mabed" kelimesi ile artık Kilise ve Havra da Cami ile aynı muameleyi görecek...


AB'nin uyarıları doğrultusunda 2005 yılında yayınlanan genelge ile okullarda, 'cemaat, cihat, tevhid, medrese, mü'min, münafık' gibi kelimeleri kapsayan 45 sözcüğü yasaklayan AKP iktidarı, Yeni Büyükşehir Belediye Yasası'na da 'mabed' kelimesini koydu. Daha önce de AB Uyum Yasaları çerçevesinde mevzuattan 'cami' ifadesi çıkarılmış yerine 'ibadethane' ifadesi konmuş; genelgelerin de desteğiyle apartman altı kiliselerin açılmasında ve misyonerlik faaliyetlerinde büyük bir artış gerçekleşmişti.


İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu Kararı ile TBMM'ye sevk edilerek kabul edilen 'Büyükşehir Belediyesi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da görenleri şaşkına çeviren ifadeler yer alıyor. Daha önce Büyükşehir Yasa Kanunu'nda olmayan ancak yapılan eklemelerle 'mabet'ler kabul edilerek, bunlarla ilişkin bir dizi düzenleyici madde eklendiği ortaya çıktı.


Büyükşehirlere ilişkin yeni kanunda 5216 sayılı Büyükşehir Kanunu'na eklemeler gizlenerek yapıldı. TBMM'ye sevk edilen tasarıda mabetlere ilişkin maddeler 'Bazı Kanun' diye tabir edilerek, Yeni Büyükşehir Kanun Tasarısı'nın içine gizlendiği ortaya çıktı. Sözü edilen kanunda mabet kelimesinin altında Cami'nin yanı sıra Kilise ve Havraları da kapsadığı da belirtiliyor.


5216 sayılı Büyükşehir Kanunu'nda yapılan eklemelerde, en dikkat çekeni ise '5216 sayılı Kanunun 7'nci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendindeki "Gerektiğinde" ibaresinden sonra gelmek üzere " mabetler ile" ibaresi eklenmiştir' maddesi.  Eski hali 'Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını yapmak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak' olan maddenin başına böylece 'mabet'lerde eklenmiş oldu.


Belediyeler Kilise ve Havra yapabilecek


Kanuna 'mabet' kelimesinin eklenmesiyle de yetinmeyen siyasi iktidarın yasada bu mabetlerin belediyeler tarafından yapılmasına da olanak sağlıyor. 5393 sayılı kanunun 14'üncü maddesinde yapılan değişiklikte ise  '5393 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin son cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı bendin sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiş, aynı fıkranın (b) bendinin birinci cümlesindeki "sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir;" ibaresinden sonra gelmek üzere "mabetlerin yapımı, bakımı, onarımını yapabilir;" ibaresi eklenerek, büyükşehir belediyelerinin Cami'nin yanı sıra Kilise ve Havra yapmalarının önü de açılmış oldu. Kanun da yapılan bir başka değişiklikle de mabetlerin beceri kursları açabileceği yönündeki değişiklik. Yasanın 13'üncü maddesinde ise 5216 sayılı kanunda yapılan değişiklik dikkat çekiyor.


İlgili kanunun 7'inci maddesi için '7'nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendindeki "beceri kursları açmak;" ibaresinden sonra gelmek üzere "mabetler ile" ibaresi eklenmiştir' ibaresi eklenerek, mabetlerin kurs açabileceği de kaydediliyor.


Kilise ve havranın suyu da belediyeden


Kanuna mabet kelimesinin eklenmesi ve bu mabetlerin büyükşehir belediyeleri tarafından yapımı ve onarımının eklenmesinden sonra yasa da dikkat çeken bir başka unsur daha göze çarpıyor. Mabetlerin su ve diğer giderlerinin de büyükşehir belediyeleri tarafından karşılanması da kanuna da yer alıyor. 28'inci maddesinde yer alan 5393 sayılı kanunun 15'inci maddesinde ise mabetlere ücretsiz içme suyu teminin de yolu açıldığı değişiklik şöyle: '5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki (r) bendi ve dördüncü fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir: 'Belediye ve bağlı idareler, meclis kararıyla mabetlere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilirler'


Misyonerlik faaliyetlerine çanak


Yeni Büyükşehir Yasası'nda yapılan bu eklemelerden sonra ise ülkede tartışma konusu olan Misyonerlik faaliyetlerinin hız kazanacağı belirtiliyor. Mabet kelimesi altında Cami'nin yanı sıra Kilise ve Havra'yı da kapsadığı ve bu şekilde bir değişiklikten sonra ülkede giderek artan misyonerlik faaliyetlerini de tekrar gündeme taşıyacağı kaydediliyor.


Genelge ile İslami kelimeler yasaklanmıştı


2005 yılında ise İçişleri Bakanlığı'nın Valiler aracılığıyla okullara gönderdiği bir genelge ile de o dönemde İslami 45 kelimenin kullanımı yasaklanmıştı. Genelgede cihad, darül erkan, darül harp, darül İslam, emir, emirül müminin, fetva, firavun, halife, hicret, Hizbullah, imam, imamet, kafir, medrese, mücahid, infak, kafir, tevhid, tebliğ, tağut gibi 45 kelimenin kullanımı konusunda uyarı yapılmıştı.


..............................................................................


KAYNAK: Ahmet Açıkay / Milli Gazete"


BU ÖZEL HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN:


http://www.milligazete.com.tr/haber/kilise-ve-havraya-mabed-semsiyesi-255156.htm