Küresel düzeyde kaygı uyandıran ve en az yedi farklı değişime (mutasyon) uğradığı tespit edilen H3N2 grip virüsü, Türkiye'de de yayılım göstermeye başladı. İnfluenza türleri arasında yer alan bu yeni virüs, sağlık profesyonellerinin açıklamalarına göre, şiddetli klinik tablolarla ilerliyor ve özellikle hassas gruplar için ciddi bir tehlike oluşturuyor.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gökçe Demir, H3N2 virüsüne dair mühim değerlendirmeler yaptı. Dr. Demir, grip vakalarının bu sene olağan dışı erken bir dönemde ortaya çıktığını belirterek, H3N2 virüsünün klinik seyir açısından 'domuz gribi' olarak bilinen tablodan ayırt edici büyük bir fark taşımadığını vurguladı.

🌡️ 40 DERECEYE ULAŞAN ATEŞ VE KUVVETLİ EKLEM SIZILARI

Uzmanlar, değişime uğrayan bu yeni grip türünün yol açtığı rahatsızlıkların oldukça çetin geçtiğini ifade ediyor. Dr. Demir, hastalarda en sık rastlanan temel belirtileri şu şekilde sıraladı:

Kızamık yeniden hortladı: Son 25 yılın en yüksek seviyesi!
Kızamık yeniden hortladı: Son 25 yılın en yüksek seviyesi!
İçeriği Görüntüle
  • Yüksek Ateş: Hastaların vücut sıcaklığı 40 santigrat dereceye kadar yükselebiliyor.

  • Şiddetli Ağrı: Eklem sızıları ve şiddetli baş ağrısı şikayetleri öncelikli olarak hissediliyor.

  • Öksürük: Hastalık, genellikle kuru nitelikte bir öksürük ile seyrediyor.

🚨 RİSK GRUPLARINDA HAYATİ KOMPLİKASYON RİSKİ

Dr. Gökçe Demir, H3N2 virüsünün belirli risk altındaki bireylerde ağır sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda kritik uyarılarda bulundu. Özellikle aşağıdaki gruplarda yer alan kişilerin ekstra dikkatli olması gerekiyor:

  • 65 yaş ve üzerindeki bireyler.

  • Hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkları bulunanlar.

  • Astım ve KOAH gibi süreğen akciğer rahatsızlığı olanlar.

Dr. Demir, bu riskli gruptaki bireylerde virüsün ağır seyirli zatürreye dönüşebildiğini ve hastalığın tablosunun ilerleyerek solunum yetmezliğine kadar gidebileceğini dile getirdi.

💉 KORUNMA YÖNTEMLERİ VE AŞI ZAMANI İÇİN ESNEK TARİH UYARISI

Uzman Dr. Demir, virüsten korunma metotları arasında alınabilecek en etkili tedbirin grip aşısı olduğunu önemle belirtti. Aşının uygulama zamanlaması konusunda ise önemli bir esneklik bulunduğunu kaydetti:

"Grip aşısını Eylül ayında yaptırmak ideal bir zamanlama sunuyor. Ancak, eğer sonbahar mevsiminde herhangi bir ateşli kas-eklem ağrısı yaşamadıysanız, yani gribe yakalanmadıysanız, bu aşıyı Ocak ve Şubat aylarına kadar dahi yaptırma imkanınız bulunuyor."

Aşının yanı sıra, korunma tedbirleri çerçevesinde el hijyenine üst düzeyde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. Demir, özellikle hassas gruplara yönelik önemli bir tavsiyede daha bulundu:

"Riskli kategorideki bireylerin toplu ulaşım araçlarını kullanırken maske takmasını özellikle öneriyoruz."