Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. KKTC hükümeti ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Çiçek, "Her gün bir yada iki tane, Kuzey Kıbrıs Türk Havayolları’ndan alacağı olan insanlarla muhatap oluyoruz. Şimdi Kıbrıs’ta hantal işleyen bir devlet yapısı bu" dedi.

İşter Çiçek’in açıklamasından satır başları:

BALYOZ TUTUKLAMALARI

Yargısal faaliyetin toplumun gündeminde olması hükümetin de gündeminde olacağı anlamına gelmez.

Yapılabilecek iş bu karara karşı bir başka mahkemede tutukluluğa yapılacak itirazdır.

Bu konuyu hükümete sorar ve bir cevap beklerseniz yargısal faaliyetin ortasına hükümeti oturtmuş olursunuz. Bu da doğru olmaz. Biz bu yargısal faaliyetin tamamen dışındayız.

Bizim konunun içeriği ile ilgili bilgimiz yok. Bakanlar kurulu gündeminde tutuklamalar ile ilgili herhangi bir konu görüşülmemiştir.

ERDOĞAN-KOŞANER GÖRÜŞMESİBu görüşme kapalı bir görüşme değildi. Bir Genelkurmay Başkanı ile ülkenin başbakanının görüşmesi kadar tabi bir şey yoktur. Ama içeriği ile ilgili burada bir görüşme yapılmamıştır.

KIBRIS

KKTC’deki gösterilere ilişkin konun Bakanlar Kuruşu’nda gündeme gelmedi.

KKTC’ye en büyük destek Ak Parti döneminde yapılmıştır. Bunun altını çiziyoruz..

Türkiye yapmış olduğu bu yardımları sayın KKTC başbakanlarylla birlikte yapılan 3’er yıllık protokollerle birlikte yapmaktadır.

Siz bunları yapmazda, gönderilen kaynağın tamamını bütçe açıklarında kullanırsanız, güneyle olan uçurum daha da büyür. İşler farklı bir kısma gelir. Türkiye’nin vütçe açıklarındaki kaynakların nereye harcanacağı da ortaya konmaktadır.

Kaynakların bir bölümü reel sektörler içindir. Bir bölümü, taşınmaz mal komisyonu ki, Türkiye AİHM’deki davalar nedeniyle yüksek tazminatlar ödemeye mahkum oluyordu. Bu komisyon, karşılıklı anlaşmayla, oradaki malların Türk mallarına geçmesi bakımından, hukuki imkanı elde etti. Kaynakların bir kısmı buralara harcanmaktadır.

Deniliyor ki, Türkiye niye bize bunu diyor, niye şunu diyor. Bu protokollerin dışında Türkiye hiçbirşey demiyor. Bizim söylediğimiz şeyler dostça ve kardeşçe. Bunu bize de söylüyorlar. Bizde 2000 – 2001 krizinde, herkes birbirine günümüz dünyasında söylüyor ve her ülke tedbirler alıyor. Yunanistan’da yaşananları biliyoruz. İrlanda’yı biliyoruz. AB bu ülkelerle program çalışmaları yaptılar.

Bizim istediğimiz tek bir şey var. KKTC daha kuvvetli olsun, kardeşliğimiz gereği maddi ve manevi

Geçen sene mesela, tüm katkılara rağmen, 916 trilyon KKTC’ye kendi bütçesinden kaynak ayırdı. Buna rağmen, 2010 yılının sonuna geldiğimizde kamu görevlilerin son maaşını ödeyemedi. Nereden ödendi o? 40 binden fazla kişi, 260 bin olarak kabul ettiğimizde, devlet bütçesinden para alıyor. Önemli bir kısmı 13-14 maaş alıyor. Ama söylediğimiz şudur. 2010 yılındaki kaynaklar, 13. maaşı yetmedi. 2011’den avans olarak verildi. Şu anda yürürlükte bulunan 2011 bütçesinde Türkiye kaynak veriyor. Bir açık var. Siz bir sonraki yıldan avans vererekte bunu çözemezsiniz.

Bizim arzumuz isteğimiz, birkaç açıklama oldu. Bunları önemli buluyoruz. Biz kendi programımızı kendimiz yapalım. Bu bizim desteklediğimiz bir husustur. Kim iktidar olursa olsun, rakamlarla ortaya koydu. Ciddi bir açık var. Biz 2011 yılında 880 trilyon kaynak veriyoruz. Bu protokollerde belli. Başbakanların imzaları var. Bu açıkların kapatılmasıyla ilgili, kendi ayaklarının üzerinde durabilmek noktasında, kim tedbir alacaksa biz onların yanında oluruz. Biz şunları bunları yapın demiyoruz.

HANTAL İŞLEYEN DEVLET YAPISI VAR

Her gün bir yada iki tane, Kuzey Kıbrıs Türk Havayolları’ndan alacağı olan insanlarla muhatap oluyoruz. Şimdi Kıbrıs’ta hantal işleyen bir devlet yapısı bu. Bizimle ilgili de bir sürü eleştiriler var. AB ilerleme raporuna bakarsanız, bizimle ilgili bir çok tenkit var. Hoşumuza gider gitmez, oturur düşünürüz. Orada ciddi çok yönlü yapısal reforma ihtiyaç var. Ama biz Türkiye olarak, KKTC’nin yaşadığı, ekonomik sosyal sıkıntıları önceden yaşadık. Bizde 26 banka battı, orada da battı.

Biz kendi programımızı kendimiz yaparız diyenler, ister tek başlarına, ister bir araya gelirler, bu açıklar nasıl kapanacaksa bunu ortaya koyarlar. Biz hangi partinin seçimi kazandığına bakmaksızın, kardeşliğimizin gereğini yaparız, yapmaya da devam ederiz.

Her gün bir yada iki tane, Kuzey Kıbrıs Türk Havayolları’ndan alacağı olan insanlarla muhatap oluyoruz. Şimdi Kıbrıs’ta hantal işleyen bir devlet yapısı bu. Bizimle ilgili de bir sürü eleştiriler var. AB ilerleme raporuna bakarsanız, bizimle ilgili bir çok tenkit var. Hoşumuza gider gitmez, oturur düşünürüz. Orada ciddi çok yönlü yapısal reforma ihtiyaç var. Ama biz Türkiye olarak, KKTC’nin yaşadığı, ekonomik sosyal sıkıntıları önceden yaşadık. Bizde 26 banka battı, orada da battı.

Biz kendi programımızı kendimiz yaparız diyenler, ister tek başlarına, ister bir araya gelirler, bu açıklar nasıl kapanacaksa bunu ortaya koyarlar. Biz hangi partinin seçimi kazandığına bakmaksızın, kardeşliğimizin gereğini yaparız, yapmaya da devam ederiz.

Balyoz davasında, hakimlerin değişmesiyle ilgili değerlendirmeniz olacak mı? Kılıçdaroğlu, yargı paketini Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini açıkladı. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Muhalefetin, Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi onların hakkıdır. Ona bir şey söylemem. Diğer konuyla ilgili HSYK bir açıklama yapmalıdır. Ama bildiğim bir şey var. Başkanlıkları değişen mahkemelerle ilgili olarak, mahkeme başkanları zannediyorum oy birliğiyle değişti. Ortada değişmeyi gerektirecek bir durum var demektir. Heralde HSYK böyle bir tereddüt var ise ortadan kaldırmakta onların görevidir. Bir açıklama yaparsa da iyi olur. Bunun cevabını ben veremem. HSYK bir açıklama yapsın uygun görüyorsa.

Bugün Sadullah Ergin bir kısmına katılabildi. Toplantı öncesi Başbakan ile görüşmesi oldu mu? Kıbrıs’ta eylemden önce yüz yüze bir temas söz konusu mu?

Biz KKTC’yle çat kapı görüşürüz. Bu noktada görüşmeme diye bir sıkıntımız olmaz. Biz her şeyi dostça kardeşçe konuşuyoruz. Gece yarısı geçmişte, 2008’de 2009’da telefonlarla konuştuğumuz çok oldu. Biz bunları açıklamıyoruz. Konuşmaktan doğan bir sıkıntımız olmaz. Ama problemlerde çok net ötelenemeyecek kadar acil hale gelmiştir.

Bugün Bakanlar Kurulu 13:00’te toplanacaktı ama programlar nedeniyle gecikme oldu. (Hürriyet)





Editör: TE Bilisim