Adana Valisi İlhan Atış, yıllardır konuşulan su meselesinde önemli bir mesafe alınmadığını söyledi. Devlet Su İşleri (DSİ) Sami Kayhan Eğitim Tesisleri'nde başlayan "Sulama-Drenaj Konferansı'nın açılışında konuşan Atış, Türkiye'de suyu yönetenlerin görevlerini yapmadığını ileri sürdü.

Bir takım toplantılar yapılırken diğer taraftan su kaynakları kirletilmeye devam edildiğini anlatan ve daha önce Kahramanmaraş'ta görev yapan İlhan Atış, "Sapanca Gölü'nü, Sakarya, Menderes nehirlerini kirleten biziz. Şu anda Kahramanmaraş'ın tüm sanayi ve evsel atıkları Ceyhan Nehri'ne akıyor. Feke ve Saimbeyli'nin çöp suları Çatalan Barajı'na sızıyor. Bu toplantıları yapıyoruz, yapmasına da suyu kirletmeyi sürdürüyoruz." dedi.

Dünyanın en akıllı varlığı olarak söylenen insanının bu uygulamalarını gördükten sonra şüpheye düştüğünü kaydeden Atış, hayatının idamesi için gerekli olan bir şeyin bu şekilde yok edilemeyeceğinin altını çizdi.

Kendisi de dahil tüm ilgili kurumların bundan sorumlu olduğunu ifade eden Atış, şöyle devam etti: "Umuyurum ki bu tür programlar gençlerimizi görevlerini daha iyi yapmaya sevk etsin. Bilgi birikimlerinin tatbike geçilmesini diliyorum. Dünyada her yıl kirli sudan dolayı binlerce insan ölüyor. Yok sayılsada bana Türkiye'de aynı durumdan ölen insanlar var. DSİ'de eski ivmesini kaybetti. Bu canlılığın tekrar kazanılması gerekir. Artık projeler yıllarca sürmemeli."

5.Dünya Su Formu Kurum Genel Koordinatörü Hasan Özlü ise Türkiye'nin 2009 yılında yapılacak Dünya Su Formu'na ev sahipliği yapacağını bildirdi.

Suyun tarih boyunca insanlığın temel meselesi haline geldiğine işaret eden Özlü, suyu iyi kullananan milletlerin refahı ve boluğu, değerlendiremeyenlerin sıkıntıyı ve sefaleti yaşadığını hatırlattı.

Temiz su kaynaklarının kirletilmemesi ve korunması için bütün ülkelerin çaba gösterdiğine dikkat çeken Özlü, su konusunda bir takım tedbirlerin alınmasının zorunlu hale geldiğini belirtti.

Suyun bol olduğu dönemlerde mutlaka depolanmaya gidilmesi gerektiğine değinen Özlü, bunun için barajların yapılmasını istedi.

DSİ'nin su kaynaklarını geliştirmek için yılda ortalama 2 milyar dolar tutarında yatırım yaptığına işaret eden Hasan Özlü, bunun yüzde 35'lik kısmının tarım sektörüne harcandığını söyledi.

Su talebinin her geçen gün attığını ve daha az kaynakla çok iş yapılmasının gündeme geleceğini vurgulayan Özlü, bu çerçevede kurumun sulamada açık sistemden kapalıya geçtiğini aktardı.

Özlü, şunları söyledi: "Tarımda suyu tasarruflu kullanma mecburiyetimiz vardır. Fazla su drenaj problemeni ortaya çıkartıyor. Kısacası dünyanın birinci gündem maddesi sudur."

DSİ 6.Bölge Müdürü Numan Doğan Gündüz de son yıllarda küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliklerinin dünyanın birinci gündemi haline geldiğini aktardı.

Gündüz, küresel ısınmadan Türkiye'nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz Havzası'nın yoğun bir şekilde etkilenmesinin beklendiğini dile getirdi.

Bu durumda su kaynaklarının korunmasının yanı sıra etkin bir şekilde kullanmasının gündeme geldiğini belirten Gündüz, "Türkiye su kaynakları bakımından zengin bir ülke değildir. 14 milyar metreküp yer altı, 98 milyar metreküp yer üstü su potansiyeliyle 112 metreküp kullanılabilir su rezevlerine sahibiz." diye konuştu.

DSİ'nin kurulduğu 54 yıldan buyana 658 adet baraj ve gölet tesisi inşa ettiğini anlatan Gündüz, ülkede ekonomik olarak sulabilen 8.5 milyon hektar tarım arazisinin 2.6 milyon hektarını sulu tarıma kavuşturduklarını ifade etti.

38 bin 508 km. kare yüzölçümündeki Çukurova Bölgesi'nin toplam su potansiyelinin 26.5 milyar metre küp olduğunu bildiren Gündüz, bu rakamın ülkedeki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 24'üne denk geldiğini açıkladı.

Bu suyun 1 milyar 239 milyon metre küplük bölümünün yer altı, 25 milyar metre küpünün ise yer üstü kaynaklarından meydana geldiğini hatırlatan Gündüz, DSİ'nin bugüne kadar yaptığı 12 adet baraj, 5 gölet ve sulama şebekeleriyle suyu değerlendirdiğini kaydetti.

Ekonomik olarak sulabilen 679 bin 575 hektar tarım arazisinin yüzde 54'nün sulu tarıma kavuşturulduğunu aktaran Gündüz, "Şu anda halen devam eden inşaatlar tamamlandığında ise 61 bin 848 hektar tarım arazi daha sulanacaktır. Böylece bölgede sulanan arazi miktarı yüzde 60'lara yetişecek. Bu Türkiye ortalamasının üstünde bir rakamdır. " şeklinde konuştu. Su kaynaklarının sektörler arasında dağılımında tarımın yüzde 88'lik bölümüyle ilk sırada yer aldığını vurgulayan Gündüz, yüzde 11'lik kısmın içme ve kullanma, yüzde 1'lik bölümünün ise sanayide değerlendirildiğini belirtti.

Son yıllardaki iklim değişikliklerine bağlı olarak suyun tasarruflu kullanımının önem kazandığına dikkat çeken Gündüz, DSİ'nin son yıllarda artık kanaletli sulamayı terk ederek, basınçlı boru şebeke sistemine geçtiğini söyledi.

Suda baş gösteren tehlidenin önene geçmede bir takım sosyal tebirlerin de alınmasını isteyen Gündüz, suyun sürekli göndemde tutulması için toplumun tüm bireylerine görev düştüğünün altını çizdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'da son 50 yılda sulama ve drenaj sisteminin en fazla Çukurova'da uygulandığını anımsattı.

Seyhan Barajı'na rağmen 450 bin dönüm arazinin sulanamadığını savunan Durak, son yıllarda bölgenin bu hususlarda devletten hak ettiği desteği alamadığını iddia etti.

Düzensiz yağış alan alanlarda suyun depolanmasını tavsiye eden Durak, bunun için ormanlık alanların korunmasını sözlerine ekledi. Konferansa, değişik üniversitelerden çok sayıda bilim adamlarının bildiri sunacak. (haberler)