Kahramanmaraş’ta yaşayan dayısının cenazesi nedeni ile memleketine gelmek zorunda kalan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Mustafa Şenpınar (33), eşi ve iki çocuğunun bulunduğu yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) geri dönemiyor. Şenpınar, daha önceleri kendilerine esnek davranan KKTC yetkili makamlarının şimdilerde ise mevzuatları gerekçe göstererek zorluklar çıkardığını öne sürdü.

Adada geçen günlerde sendikalar tarafından düzenlenen gösterilerde Türkiye’ye karşı yöneltilen eleştirilere Başbakan Erdoğan’ın sert tepki vermesi, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilerken, bu tatsız durumun faturası ise adeta vatandaşlara çıkarılıyor.

Aslen Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı Narlı beldesinin Bölükçam köyünden olan Mustafa Şenpınar, 1994 yılında evlendi. Ev hanımı eşi Güley (37) ile birlikte hayatını kazanmak üzere 1996 yılında yavru vatana giderek bir mobilya firmasında çalışmaya başlayan Mustafa Şenpınar’ın bir yıl sonra Hasan isimli erkek çocuğu dünyaya geldi. 2000 yılında vatani görevini yapmak üzere Türkiye’ye dönen Şenpınar, eşi ve çocuğunu ise Kahramanmaraş’taki ailesinin yanına bırakırken, askerlik görevini ise Tekirdağ-Çerkezköy’de yaptı.

2002 yılında da Emre ismini verdikleri bir erkek çocukları daha olan Şenpınar çifti, aynı yıl yeniden adaya gitti. Bu arada bayan Şenpınar 2004 yılında oturma ve çalışma izni aldı. Geçen yıl yine mobilya işi yapmakta olan başka bir şirkete geçen Mustafa Şenpınar ise, işyeri değişikliğinden dolayı 2010 yılının Aralık ayında yetkili makamlara giderek 2006 yılında aldığı oturma izninin yenilenmesi için başvurdu.

Bakın bundan sonrasını Mustafa Şenpınar, DHA muhabirine şöyle anlattı:

“Memleketim Kahramanmaraş’ta yaşayan dayım Veli Tapar’ın 26 Aralık 2010 tarihinde vefat ettiğini öğrendim. Bunun üzerine 3 Ocak 2011’de adadan ayrılarak Kahramanmaraş’a taziye ziyareti için gelmek üzere Ercan Havaalanı’na gittim. Buradan çıkış yaparken polisler bana, (Sen pasaporta oturma izni mührünü vurdurmadığın için böyle çıkış yaparsan cezaya girersin. Bu ceza ise para cezasıdır) diyerek uyarıda bulundu. Ben de kendilerine bütün belgelerimi ilgili bakanlığa verdiğimi söyledim. Ortada cenaze olduğu için gelmek zorunda olduğumu anlattım. 5 Ocak’ta ise yeniden Lefkoşa’ya dönmek istedim. Gelişte uyarı yapıldığı için yeniden girişte herhangi bir sıkıntı olup-olmayacağını öğrenmek için adada bulunan erkek kardeşim Alican Şenpınar’ı arayarak yetkililerden durumumu öğrenmelerini istedim. O da KKTC İçişleri Bakanlığı’na giderek durumumu görüştü. Yetkililer ona; (Şu anda sıkıntı görülüyor. Ancak anlattığınız üzere bize dayısının ölüm kâğıdını gönderirse gereğini yaparız) dediler. Ben de muhtardan istenilen kâğıdı alarak oraya faksladım. Daha sonra İçişleri yetkilileri, o gün değil de yarın geldiğim takdirde herhangi bir sorun olmayacağını söylediler. Ben de ayın 6’sında akşam saat 20’de gitmek üzere uçak biletimi aldım. Kahramanmaraş’tan ayrılmadan önce İçişleri Bakanlığı’dan beni saat 14’de telefonla aradılar. Bütün yazışmaları polis muhacerat ile yaptıklarını ancak onların ise benim 3 ay cezaya girdiğimi ve bu nedenle de adaya girişimin şu anda mümkün olmadığını ancak 10 bin 600 lira ceza ödediğim takdirde giriş yapabileceğimi söylediler. Bir anlamda; kendileri yönünden bir sıkıntı olmadığını ancak polis muhaceratın böyle bir karar aldığını belirterek topu adeta oraya attılar. Geçen yılın Aralık ayındaki başvurumun sonucunun 18 Ocak’ta alınacağını belirterek, bu süreyi beklemeden ada dışına çıktığım için cezalı durama düştüğümü belirttiler. Cenaze olduğu için gelmek zorundaydım. Benim böyle bir cezayı ödeyecek maddi durumum yok. Hâlbuki daha önceleri bizlere karşı daha esnek bir şekilde davranıyorlardı. Eş durumundan dolayı yardımcı oluyorlardı. 2007 yılında yine böyle bir şekilde çıkış ve giriş yaptım. Şimdi neden böyle oldu bir türlü anlamış değilim. Belki de ilişkilerin gerginleşmiş olmasından dolayı böyle bir şey olmuş olabilir. Eşim ve okula giden çocuklarım orada yaşıyor. KKTC yetkililerinden ve Türkiye’deki devlet büyüklerimden yardım bekliyorum.”

Şenpınar’ın durumu hakkında bilgi almak üzere DHA muhabirinin telefonla aradığı KKTC İçişleri Bakanlığı ile polis yetkilileri ise; başvurunun sonucunun beklenmeden adadan ayrılmanın cezaya gireceğini belirterek, telefonla ayrıntılı bilgi veremeyeceklerini söylediler. (www.kanal46.com)
Editör: TE Bilisim