Hayatını sevgiye, merhamete ve rahmete adamış bir iş adamı tarafından yaptırılan 'Rahmet Cami' bütün detaylarında yer alan ''rahmet ve merhamet'' teması görenleri büyülüyor.

Açıklama yapan Rahmet Camisi mimarı Hacı Mehmet Güner, caminin Türk-İslam sentezinin en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi.

Caminin mimarisinde rahmet temasının işlendiğini anlatan Güner, şöyle konuştu:

''Camimiz Kahramanmaraşlı bir iş adamı tarafından yaptırıldı. Kendisi ismini vermek istemiyor. Ama şunu söyleyebilirim ki; bu iş adamımız hayatını merhamete, sevgiye ve rahmete adamış hayırsever bir kişi. Biz de bu camiyi yaparken rahmet, merhamet teması üzerinde durduk ve bütün detaylarında bu iki manayı yerleştirmeye çalıştırdık.''

Rahmetin tasvirini göz yaşı ve yağmurla anlamlandırılan ''damla'' formuyla camiyle ilişkilendirdiklerini kaydeden Güner, caminin sadece ruhunda değil mimarisinde de damla formunun ön plana çıkartıldığını dile getirdi.

CAMİ HAVADAN KALP ŞEKLİNDE GÖRÜLÜYOR

Rahmet Camisi'nin yaklaşık 3 ay önce ibadete açıldığını anlatan Güner, ''Biz camide doğal olmayan hiçbir şeyi kullanmadık. Şunu da ifade edeyim; camimiz sosyal paylaşım sitesinde uzay haritasından baktığımız zaman havadan kalp şeklinde görülüyor. Bu kalp görüntüsüyle de bir çok mimariden kendini ayırıyor'' dedi.

Caminin kapısında Allah'ın 99 isminin altın varaklı damlalar şeklinde işlendiğini belirten Güner, şunları kaydetti:

''Caminin mimarisinden etkilenmemek mümkün değil. Biz caminin yapımına başlarken çok heyecanlanmıştık. Cami bitti ve esere baktıkça aynı heyecan devam ediyor. Caminin her köşesinde ayrı bir anlam ve incelik söz konusudur. Mesela, mihrapta kökenindeki vurguya atfedilmek üzere ay ve güneş sembolize edildi. Horasan harcı kullanıldı ve yazılarda orijinal altın varak var. Ayrıca egzotik orijinli ve çok uzun yıllar atmosferik şartlara dayanabilen sapelli ağaç tercih edildi. Kubbe ise komple çamurla izole edilip kurşunla kaplandı.''

Caminin çeşitli noktalarında Selçuklu'nun Anayasası kabul edilen 8 düsturu işlediklerini vurgulayan Güner, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İşte atalarımızın bizlere bıraktığı bu değerli miras, merhamet, şefkat, sabretmek, doğruluk, sır tutmak, sadakat, cömertlik ve rabbine şükretmektir. Türk mimarisinin en gözde figürü olma özelliğini taşıyan Selçuklu yıldızı aynı zamanda caminin korkuluklarında da görülmektedir. Minare ve gövdede Selçuklu mimarisi, şerefe de yerel mimari ve alem kısmında da Osmanlı mimarisinin orijinal kodları caminin adeta bir Türk-İslam sentezi olduğunu gözler önüne sermektedir. Caminin kubbesi kabuk yapı olup tek bir kubbe üzerine oturmuştur. Dıştan bakıldığında tesettürü andırmaktadır.''

Güner, iki kattan oluşan caminin küre şeklindeki alemiyle gezegenlerin vurgulandığını ifade ederek, caminin peyzajında 400 farklı çeşit bitkinin kullanıldığını belirtti.

Göğe yükselişin esas alındığı minarede kandil ışıklarında ise klasiğin dışına çıkıldığını vurgulayan Güner, caminin tamamında birlik, beraberlik, rahmet, dayanışma ve masumiyetin vurgulandığını sözlerine ekledi. (www.kanal46.com)