Bize ulaşan son habere bakılırsa, Kahramanmaraş Belediyesi tarafından Gaziantep karayolu üzerindeki Yeni Sanayi Sitesi kavşağında yeniden düzenleme çalışmaları yürütülüyor.


Her ne kadar aşağıda biraz eleştiri oklarından sadece bir kaçını belediyeye, Başkanı Mustafa Poyraz’a çevirsek de, biz başkanın iyi niyetinden kesinlikle kuşku duymadık.


Dürüstlüğüne bugüne kadar toz kondurmadık!


Başkanı her daim hasbi değil, harbi bulduk. O da zaten hep bunu tekrarlar durur.


Bilerek, isteyerek, farkına vararak belediyenin delikli kuruşuna helal getirdi mi derseniz, sümmehaşa derim hemen.


Bu konuda başkanıma kefilim.


Ancaaaaaaaakkkkkk!



Bazen (ki başkanın haberinin olduğunu sanmıyorum) vatandaşın yanlış anlamalara meydan verecek icraatlar sergilenmiyor değil bu şehirde.


Teknik ekibi var ya, ondan!


Hadi biraz da gerçekçi olalım, başkanın her tarafa yetişmesi mümkün değil.


Vekili var, yardımcıları var, kurmayları var. Her ne kadar bazıları vekâletle işi götürüyorsa da, her birimin başında bir müdür var.


Örneğin, basından sorumlu müdüre bir haber ya da yorum-köşe yazısı yaz desen, sevgili Mustafa Semerci’nin birkaç gün düşüneceğini tahmin etmiyor değilim.


Tamam, saygılıdır, beyefendidir ama, basınla alaka ne!


*


Bakın, az kalsın unutuyordum, okullara, kantinlere simit vs. unlu mamullerin şehirde bir yerden servis edilmesi size manidar gelmiyor mu? Sanki mecburlarmış gibi, zorunluluk varmış gibi… Ben de amma fesat adamım ha, “Bizim oradan almazsanız, siz bilirsiniz, kafamı bozmayın ha!” diye aba altından sopa gösterenleri de hatırlamadan yapamadım. Fesatlık neyle olsun!


Bırakın onlar da nasiplerini alsınlar. Birileri, beslensin, semizlensin, tosun gibi olsun. Eee, balı tuttuğuna göre, parmağını da yalıyor zahir. Başka yerini yalayacak hali yok ya, neyse…


*


Neyse, biz mevzuumuza dönelim; Simitleri, poğaçaları kim nereden alırsa alsın, beni ırgalamaz, ortak olan, mertek olan düşünsün!


Belediyenin maşallahı var,  yaz kış demiyor, asfalttı, kaldırımdı derken, bu amaçla ilk olarak belediye halk ekmek fabrikasının ihata duvarı söküldü.


Sökülmüş ama, vatandaşın yaklaşımı çok farklı.  Gerçi vatandaşı ipleyen, dinleyen yok. Vatandaş bilmez, vatandaşın aklı yetmez, vatandaşın kafası basmaz, vatandaş bir öneri sunsa; “Ne diyon lan oğlum, bizden daha mı iyi bilecen! Bizde ne mühendisler, ne ustalar var, biliyon mu!” havası estirilip de, halkın, yani vatandaşın sözüne itibar edilmeyince, tepkiler de peşi sıra gelmeye başlıyor.


*


Haberi okuyunca, gittim, merak bu ya (gerçi bir adamın başına ne gelirse ya meraktan gelirmiş, ya başka şeylerden) daha önceki yıllarda petrol yeri olarak Belediye tarafından satılan arsa üzerine yaptırılan ancak kapalı bulunan petrol istasyonu ile fırın arasındaki tali yola işlerlik kazandırmak amacı ile genişletme çalışmaları da yapıldı. Yapıldı ama, bir müddet sonra, ise sanayi sitesinin ana nizamiyesi önündeki ada’nın sökülmesine başlandı.


İşte asıl dram burada başladı. Vatandaş yapılanlara bir anlam veremezken, ada’nın petrol istasyonu önüne doğru kaydırılarak ara yolun aktif hale getirileceği ve iki petrol istasyonu arasındaki uzaklık şartına takılarak faaliyetine izin verilmeyen istasyonun böylece açılışının önündeki engelin böylece kaldırılmasının amaçlandığını duyunca tepesi attı.


*


İnsanlarla konuşuyoruz da, kimse ismini vermek istemiyor.


Sanayi esnafıdır, “ne olur ne olmaz!” diyerek çekiniyor.


Muhtardır, “neme lazım, kim ne yaparlarsa yapsınlar, ben mahalleme, gelecek hizmete bakarım!” ürkekliği-korkaklığı içinde iken, arabaları ile gelip geçenlere de anlamsız anlamsız bakıyorlar.


*


Dün bir de telefon geldi, adını vermekten korkan, çekinen bir sanayi esnafı, söylediği şuydu, “Belediyemiz, sık sık kaldırım yenileyen kurum olmaktan kurtulmalıdır!”  dedi ve sanayi kavşağına yapılan çalışmaları sömelek köftesine benzetti.


Biz de hayret ettik, şaşırdık, ne alakası var diye…


Varmış ki, söyledi.


 


MEHMET FİSKECİ


[email protected]


(Kaynak: Maraş Gündem sitesinden alınmıştır.)

Editör: TE Bilisim