Öncelikle şunu bil Celal Yılmaz…

Beni satın alacak adam daha anasından doğmadı…

O yüzden haddini bilecek, baltayı sert kayaya vurduğunu unutmayacak, kiminle aşık attığını da iyi hesaplayacaksın…

Hakkında ihbar yağıyor…

Yaşamım boyunca mağdurun ezilmişin yanında oldum. Bununla da gurur duydum Celal Yılmaz… Mesleğimi Allah’ımı sevdiğim kadar sevdiğimi, bu konuda tavizsiz olduğumu bilen bilir… Yedi kapıya değil, yedi düvele soracaksın sana bu satırları yazanın kimliğini ve kişiliğini… Ondan sonra karşıma çıkıp, HAK arayışlarına gireceksin.

Yüreğin yetiyorsa şu sorularıma cevap ver…

1- Araplı yangınında yanan orman alanı kaç hektardır? Yangın devam ederken ve daha da büyürken 1 nolu yangın formunda 150 Hektar yazıyor mu, yazmıyor mu?

2- İzinlerin kaldırıldığı hassas bir dönemde üst düzey yetkililerine izin verdiniz mi, vermediniz mi?

3- Araplı yangınında yanan alanın 220 Hektar olduğunu söyleyen şefinize kızarak yanan alanın 50 Hektar olduğunu ve bunu zapta bu şekilde geçirdiğiniz doğru mu, doğru değil mi?

4- Bölge Müdürü olarak yangınlar veya başka konularda 5 yıl süresince hangi köylere gittiniz?

5- Orman köylülerinin sizi hiç tanımadığı tarafımızdan doğrulanmıştır. Bunun yalan olduğunu söyleyebilir misiniz?

6- Aksu TV’nin bizi haklı çıkaran haberleri karşısında üretmiş olduğunuz yalanlarla nereye kadar gitmeyi hedefliyorsunuz? Bu aslı olmayan yalanlar sonrasında vicdanen rahat mısınız?

7- Orman yangınları konusunda ısrarlı haberlerimizden sonra bize telefonlarla ve e-maillerle ulaşan ve “Arkanızda Orman Bölge Müdürlüğü’nde çalışan sayısız işçi ve memur, orman köylüleri ve Kahramanmaraşlılar var” diyenler varken, sizin yanınızda kim ya da kimler var?

8- 1 no’lu formu sümeninizin altında tutup, gerçekleri saklar tavırlarınızdan ne zaman vazgeçeceksiniz? Bu formu Valiliğe göndermeyi (!) düşünüyor musunuz?

9- Resmi belgelerde sabit olan ve Ankara’ya çekilen 1 no’lu formda yanan alan 150 Hektar olarak bildirildi… bir sonraki gün yanan sahaya giderek ilgili şefe kızıp, “Yanan alan 220 Hektar olur mu? Sen diplomanı nereden aldın? Ben 50 Hektar diyorsam Ankara’ya 50 Hektar olarak bildireceksin… karşı gelirsen ne olacağını sen bilirsin” dedin mi, demedin mi?

Bak Celal Yılmaz…

Ben, boş konuşmuyor, boş yazmıyorum…

Dersime de çok iyi çalışıp, doğruları ama sadece doğruları yazmaya gayret ediyorum…
Sen ne yapıyorsun?

Hayatı boyunca mesleğinin etik değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan ve senin düşüncendeki insanlarla uğraşmayı kendisine ilke edinen birisine utanmadan, sıkılmadan çamur atıyorsun.

Bırak bu işleri…

Gerçekleri gör…

Kurumunda hiç sevilmediğini de kabul et.

Şimdi istersen sana, bana gönderilmiş olan bir ihbar mektubundan bazı kesitler sunayım…

Oku ve öğren diye…

Sayın CANBOLAT,

Ormanlarımızın sahipsiz olmadığını şimdilik tüm Maraş’a duyurdunuz. Orman teşkilatının 10 yılda yapamadığı tanıtımı siz 1 haftada yaptınız. Bu konuda sizleri kutluyoruz.
Bizler ormanda çalışan bir gurup işçi ve memuruz. Birbirimize güvencimizin tam olması sebebiyle böyle bir cesareti gösteriyoruz. Lütfen bizleri deşifre etmeyin. Orman Bölge Müdürlüğü’nde böyle bir diktatörlük hakim ki, bütün kararları doğru da olsa yanlış da olsa tek kişi verir. En son yazdığınız haberde doğru. VALLAHİ DOĞRU BİLLAHİ DOĞRU. Araplıdaki yangında yanan sahanın 50 Ha. Bildirilmesi için Celal YILMAZ İLGİLİ ŞEFE HAKARETLER ÜZERİNE HAKARETLER YAĞDIRDI. Ve 220 Ha, Oldu 50 Ha.

Bu resmi belgelerle de sabit. Yangın devam ederken Ankara’ya çekilen 1 nolu formda yanan alan 150 Ha bildirildi. Bir sonraki gün yanan sahaya gelen Celal YILMAZ ilgili şefe yanımızda kızarak bağırarak “ bu 220 Ha. Olur mu? Sen nerden aldın diplomayı. Ben 50 Ha. Diyorsam 50 Ha. Bildireceksiniz. Karşı gelirsen ne olacağını sen bilirsin.” Şeklinde sözler sarfetti. Valilik 1 nolu formu istesin Celal YILMAZ’dan.

Sayın Canbolat, yazdığınız yazıların tamamı doğru. Hem de belgelerle ispatlanabilir. Şimdi Celal Yılmaz kıvırıyor. “ Yanan alan 220 Ha olabilir ama fidanların bulunduğu alan 50 Ha.” Tamamen hatalı, komik ve mevzuata aykırı bir cümle. Biz hayatımız boyunca böyle bir teknik öğrenmedik. Birde yangınlarda devam eden başarısızlığını, 220 Ha. da fidan yok diyerek, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünü hedef gösteriyor. Yani yine taktik aynı, gündemi değiştirme taktiği.

Bu arada 1 haftadır gazetenizi bölge lokaline girmesini yasakladı. Memurlara satın almayacaksınız şekilde aba altından sopa göstererek uyarıyor. Ama bunu yaptıkça her geçen gün memurların ve vatandaş nefreti artıyor. 10 gündür Alo 177 Orman ihbar hattına gelen telefonları bir dinleseniz Süleyman Bey.

Birkaç tanesini bizar ben cevap verdim işte bazıları;

* Ben bir orman köylüsüyüm. Yaşım 55. daha ben böyle rezalet görmedim. Bölge müdürü kim onu bile bilmiyoruz. Niye çıkıp ta gazeteye cevap vermiyor.

* Bu kadar vurdumduymazlık olmaz ki. Memleketin her tarafı yanıyo. Bölge müdür kalkmış sağda solda dedikodularla uğraşıyo. Hala ben başarılıyım diyomuş. Yanan yerin neresinde başarı var beyefendi. Bizleri kızdırmayın ya. O zaman her yer yansın bölge müdürü başarılı diyelim. Ben birazdan bakanlığı arayacağım.

* O gazeteciden Allah razı olsun. O olmasaydı biz nerden bilirdik bunları. Sizin aldığınız maaş haram olsun ( bir bayan)

* Kardeşim ben valiliğe şikayet edecem. Birde vali niye hareket geçmiyo. Her yer yanıyo ya.

* Hem orman yansın hem de biz başarılıyız diyin demi Yazıklar olsun size. Ormanları aslında yakan sizlersiniz. ( bir bayan)

Süleyman bey, başınızı ağrıttık. Biz sizlere bilgi topladıkça göndereceğiz. Bölge Müdürü hala sizinle bağlantı kurmaya çalışıyor. Dik duruşunuzdan dolayı sizleri kutluyorum. Bu arada bir no’lu yangın formunun fotokopisini alabilirsem anında sizlerle ulaştıracağım. İşinize karışmak gibi veya yanlış yönlendirmek gibi olmasın ama Şu Aksu Tv ile bu konuları gizlice görüşmeniz ne kadar uygun olur bilmiyorum ama her ikiniz hakkında daha önceki benzer dedikoduları yaymaya çalışıyor.

Şunu unutmayınız ki, arkanızda Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki bütün memurlar, orman köyleri ve K.Maraş halisi var. Başarılarınızın devamını diliyoruz.”

Editör: TE Bilisim