Özellikle Haftanin’deki olayla ilgili atılan bazı gazete başlıklarının çok acımasız ve insafsız olduğunu dile getiren Erdoğan, "’Devlet halkını bombaladı’ gibi bir başlık... Bunlar acımasız başlıklardır. Bir defa hiçbir devlet halkını kalkıp da kastı mahsusa ile bombalamaz. Geçmişte bu tür şeyler belki yapılmış olabilir ama bizim iktidarımız döneminde böyle bir şeyin olması mümkün değildir" dedi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak sınırındaki olaya ilişkin, "Talihsiz bir netice, üzüntü verici bir netice" dedi.


Erdoğan, "Oradaki ailelere başsağlığı dilerken, ölülerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Bu incelemeler neticesinde gerekli olan neyse bütün bunlar da yapılacaktır. Şu anda gerek savcılık buradaki çalışmalarını yürütürken, bütün görüntüler, ki yaklaşık 4 saatlik bir görüntü elimizde mevcut, ve bu görüntüler üzerinde de aynı şekilde gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerek diğer ilgili birimlerimiz incelemelerini, çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışmalardan sonra tabii durum çok daha netleşecektir" dedi.

Üsküdar Kısıklı Abdullah Ağa Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından çıkışta gazetecilerin, Irak sınırındaki olaya ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bildiğiniz gibi evvelsi akşam 18.37 civarında Irak’ın kuzeyinde insansız hava araçlarımızın yapmış olduğu uçuşlarda, oradaki tespitler esnasında yaklaşık 40 kişilik bir grubun hareket halinde olduğu, ki bu bölge tamamıyle terör örgütünün daima hareket halinde olduğu, sürekli olarak bulunduğu, kamplarını değişken olarak kurduğu bir bölge... Sinat-Haftanin denilen bölge...

Bu bölgede yapılan bu uçuş yine istihbarat örgütlerimizin yaklaşık 10 gün kadar önce verdiği bilgi üzerine yapılan bir uçuş. Bu uçuş neticesinde de bu görüntüleri güvenlik güçlerimize geçen insansız hava araçlarının hemen ardından buraya malum 2 F-16 uçağımızın kalkması ve bu görüntülerin olduğu bölgeyi de bu F-16 uçaklarımız vurmuştur. Tabii insansız hava araçlarının bu tespitleri birebir ’bunlar şudur’ şeklinde değerlendirilmesi mümkün değil ve sadece orada alınan görüntülerdir. Bu görüntülerde de öyle bir 40 kişilik gruptur. Daha sonra yapılan tespitlerde bunların sigara, mazot vesaire gibi bu tür kaçakçılıkları yapan bir grup olduğu ortaya çıkıyor. Fakat bu ana kadar benim edindiğim bilgiler, arkadaşlarımdan aldığım bilgiler, yani bu tür kaçakçılıkta 3-5, bilemediniz 10 kişilik gruplar... Ama tabii kullandıkları yük taşıyıcılar, açık söylüyorum, katırlar sayısal olarak çok daha fazla olurmuş. Burada 40 kişilik bir grubun olması daha önce gerek Gediktepe, gerek Hantepe’deki, oradaki alınan talihsiz neticelerde de biliyorsunuz silahlar bu tür hayvanlarla taşınmıştı ve ’niçin bunlara müdahale edilmedi’ diye o zaman da yine yazılı ve görsel medya, herkes bu tür eleştirileri yapmıştı. Bunların hepsi birer ibretti, birer tedbirdi. Bu defa ise böyle bir şeye, yanlışa güvenlik güçlerimizin düşmemesi... Ama talihsiz bir netice, üzüntü verici bir netice. Maalesef işte, Uludere’deki 3 köyün mensuplarının bu sigara kaçakçılığı vesaire, bu tür şeyi yapan bir grup...

Bunların yarıya yakını 20 yaş altı, diğerleri 20 yaş üstü olan insanlardan oluşan bir gruptu. Burada 35 vatandaşımız böylece ebediyete intikal etti. 1 vatandaşımız yaralı... Tabii burada üzüntümüz bu noktada büyük." Erdoğan, şu anda idari ve adli incelemelerin yapıldığını belirterek, dün Diyarbakır’dan adli tıp yetkililerinin süratle gönderildiğini, incelemelerin yapıldığını ve sabah itibariyle incelemelerin bittiğini hatırlattı.

Olayda hayatını kaybedenlerin cenazelerinin sahiplerine teslim edildiğini ve şu an itibariyle defin işlemlerinin de bitmiş olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Ben tabii ki tüm oradaki ailelere başsağlığı dilerken, ölülerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Bu incelemeler neticesinde gerekli olan neyse bütün bunlar da yapılacaktır. Şu anda gerek savcılık buradaki çalışmalarını yürütürken, bütün görüntüler, ki yaklaşık 4 saatlik bir görüntü elimizde mevcut ve bu görüntüler üzerinde de aynı şekilde gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerek diğer ilgili birimlerimiz incelemelerini, çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışmalardan sonra tabii durum çok daha netleşecektir" diye konuştu.


"Güya MİT yanlış bilgiler vermiş..."


Özellikle Haftanin’deki olayla ilgili atılan bazı gazete başlıklarının çok acımasız ve insafsız olduğunu dile getiren Erdoğan, "’Devlet halkını bombaladı’ gibi bir başlık... Bunlar acımasız başlıklardır. Bir defa hiçbir devlet halkını kalkıp da kastı mahsusa ile bombalamaz. Geçmişte bu tür şeyler belki yapılmış olabilir ama bizim iktidarımız döneminde böyle bir şeyin olması mümkün değildir" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Burada bilir bilmez yazan çizen bazı maalesef köşe yazarı sıfatıyla cambazlar da var. Bunlar da istihbarat örgütlerimizi istihbarat örgütlerinden çok daha iyi biliyorlar. Herhalde bunların da istihbarat örgütleri içinde böcekleri var. O böceklerden aldıkları bilgilerle güya Milli İstihbarat Teşkilatımız (MİT) yanlış bilgiler vermiş ve bu yanlış bilgilerle bu tür bir hareket yapılmıştır. MİT’in son anda vermiş olduğu bir bilgi herhangi bir terörist başı ile ilgi bilgi, son anı kast ediyorum, yoktur. Bunlar 9-10 gün öncesine ait bir bilgidir ve MİT de bugün buna yönelik bir yazılı açıklama ayrıca yapacaktır" diye konuştu.

"BDP’ninki biliyorsunuz her zaman şovdur"


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti: "BDP’ninki biliyorsunuz her zaman şovdur, her zaman istismardır ve işi gücü zaten hayatı durdurmaya yönelik adımlardır. Şimdi bakın, ta Uludere’de olan bir olayla ilgili gelip Taksim’de cam çerçeve indiren, günahsız araçları taşlayan anlayışı niçin acaba bu medya kalkıp da değerlendirmesini yapmıyor? Niçin bunlara yönelik gerekli olan değerlendirmeyi yapmıyor? Bu dürüst bir yaklaşım mı? Yani Taksim’de Tarlabaşı’nda giden bir aracın ne günahı var? Oradaki esnafın ne günahı var? Onlar niçin taşlanır? Onların camı çerçevesi niçin indirilir? Bunların bir taksiratı mı var? Bunlar katil mi? Bunlar herhangi bir şey mi yaptılar? Niçin bunlara böyle bir saldırı yapılıyor? Bu saldırıyı yapanlar ve bunların arkasında olan güçler, maalesef ne görselde ne yazılıda, tabii ben bunu tümüyle kast etmiyorum, bir kısım medya, yazılı görsel fark etmez, bunlarla ilgili söylüyorum. Bunları hiç değerlendirmeye almıyorlar. Bundan dolayı da üzüntülerimiz çok açık ortada. Mersin’e bakıyorsunuz öyle, Adana’ya bakıyorsun öyle. Ve bütün bunların hepsi asıl bu ülkede isyankar bir yapının ve kendilerinin ifadesiyle yakışıksız yaklaşımların ve ülkeyi karıştırmaktan başka bir emeli olmayan bir anlayışın -bu siyasi olabilir, uzantısı olabilir fark etmez- terör örgütünün bir uzantısı olabilir, bu yaklaşımları tasvip etmemiz de mümkün değil."