Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın partisinin Kahramanmaraş İl Kongresi’nde sarf ettiği sözlerine Türk siyasetinin tanınmış isimlerinden birisi olan Ökkeş Şendiller’den sert tepki geldi.

Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde bölücü teröre kurban verilen 11 şehit askerden birisi olan Kahramanmaraşlı Elhas Esendere’nin cenazesinin memleketi Göksun ilçesine bağlı Ericek beldesinde toprağa verildiği gün olan 20 Haziran Pazar günü BDP de kent merkezinde Kahramanmaraş İl Kongresi’ni gerçekleştirdi.

Kongrede bir konuşma yapan ve 1964 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Van Milletvekili Fatma Kurtulan; “Kongremiz vesilesiyle Maraş’a gelme imkânımız oldu. Yıllardan beri gelmediğim bir il, yer. Daha doğrusu Maraş Olaylarından beri çocuk yüreğimle ölüm sırasına beklerken Maraş Olaylarından sonra yönümüzün çok dönük olmadığı bir yer. Doğum yerimiz ama maalesef öyle acı bir tarihten sonra biraz aramıza mesafe giren bir kent oldu. Yıllardan sonra böylesi anlamlı bir çalışmayla beraber burada olmak, sizlerle olmak hakikaten onur verici. Tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ellerinize sağlık diyorum.” diye konuştu.

Son günlerde artan terör olayları ve hainlerin kanlı baskınlarında verilen şehitler nedeni ile her Türk vatandaşı gibi bir hayli üzgün olan Ökkeş Şendiller, hem bu konuda hem de Kurtulan’ın Kahramanmaraş Kongresi’ndeki sözleri hakkında görüşlerini açıkladı.

"ABDULLAH ÖCALAN MUTLAK SURETTE SUSTURULMALI VE ASILMALIDIR!"

Şehitlere rahmet ve ailelerine de sabırlar ile başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Şendiller, Kahramanmaraş’taki irtibat bürosunda yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Yine memleketin yüreği yanıyor. Ama burada esas akla gelen bir kısım sorular var. Birincisi; İmralı’da besiye çekilen bebek katili Apo’nun hapis mi, yoksa örgüt idare ettiği bir örgüt karargâhı mı bunu milletimiz anlamakta güçlük çekiyor. Bildiğiniz gibi; Mayıs ayı içerisinde açıklama yaptı. Avukatları aracılığı ile “31 Mayıs’a kadar beni muhatap almazsanız dediklerimi yapmazsanız, ben karışmıyorum kim ne yaparsa yapsın” diye bir beyanat verdi. Bu beyanatın şu anlama geldiğini örgütün 3 numaralı adamı açıklıyor ve diyor ki; Abdullah Öcalan ben karışmıyorum artık kim ne yaparsa yapsın dediği ifade bizim için şöyle anlaşılıyor: Artık operasyonlara başlayın, eylemlere başlayın, vurun anlamı çıkartıyor, biz de onu yapıyoruz. Şimdi burada özellikle siyasi iktidara ve Türkiye Parlamentosu’na soruyoruz: Dünyanın hangi demokratik ülkesinde 30 yıldan beri bir ülkeyi terör bataklığına sokmuş, 40-50 bine yakın insanın ölümüne sebep olmuş, ülkeyi bölerek parçalamak için 30 yıldan beri Türkiye Devleti ile savaşan bir örgütün başı her gün nasıl beyanat veriyor. Nasıl örgüte talimat veriyor. O zaman bunun adı hapislik mi, yoksa başka bir şey mi, bize birisi bunun izahını yapmalıdır. Buradan şunu ifade ediyorum: Eğer Abdullah Öcalan denilen katil başı susturulamayacaksa; serbest kürsü gibi İmralı’yı kullanacaksa o zaman terörle mücadele nasıl verilir? Olağanüstü hal tekrar gelsin diyenler oldu. Birçok siyasetçi bu son saldırılarla ilgili görüşlerini açıkladılar. Ama bunların hiçbirisi yürek soğutmuyor. Başbakan’ın Van’a gidip şehit cenazesine katılması ve saldırıya uğrayan birlikleri de ziyaret etmesi de çok bir anlam ifade etmiyor. Abdullah Öcalan mutlak surette susturulmalıdır.

Ama daha önceliklisi; terörle mücadelenin artık geldiği nokta itibarı ile baktığımızda gelinen nokta şu: Abdullah Öcalan denilen katil başı İmralı’yı karargâh gibi kullanıyor. Dolayısı ile geri adım atmadığı gibi talimatlarla vatan evlatlarının şahadetine de sebep oluyor. Bana göre; meclis derhal toplanmalı, özellikle idamlarla ilgili yasal düzenlemeyi geriye çekerek idamı yeniden serbest hale getirmeli ve Apo bir hafta içerisinde asılmalıdır. Türkiye en azından kendine İran’ı örnek almalıdır. Bu işin başka yolu yoktur. Olağanüstü halin gelip-gelmemesi ile ilgili de bir sürü tartışma var. Olağanüstü hal olur, başka bir şey olur. Anaların yüreğini yakmayacak, terörü bitirecek, Türkiye’nin gücünün ve kudretinin olduğunu herkes söylüyor. O zaman Türkiye devleti gücünü ve kudretini göstermeli ve derhal anaların gözyaşını dindirecek, vatan evlatlarının şahadetine sebep olacak bu terörü ortadan kaldıracak tedbirleri Türkiye Cumhuriyeti devleti derhal almalıdır. Ama birinci öncelikle Apo denen katil başının önünde idam engeli kaldırılmalı ve derhal idam edilmelidir. Yoksa lafı güzafın anlamı yoktur. Biz bu lafları 30 seneden beri dinliyoruz.”

"FATMA KURTULAN’IN KONUŞMASI YALANLARLA DOLUDUR!"

BDP Kahramanmaraş il kongresi hakkında da görüşlerini açıklayan Ökkeş Şendiller bu konuda da şunları kaydetti:

“Daha çok yerel olarak üzüldüğüm bir diğer konu ise; 1’i Kahramanmaraşlı olmak üzere -ki Kahramanmaraşlı iki şehidimiz var. Biri İzmit’te oturan bir aile. Birisi ise Göksun’da cenazesi kalkan bir şehidimiz var. Bu on iki şehidimizin cenazesinin kaldırıldığı gün Kahramanmaraş’ta BDP’nin kongresi yapılıyor. Ama her ne hikmetse gizli saklı bir kongre yapılıyor. Ve burada aslen Maraşlı olduğunu söyleyen ama esasen Maraşlı olmayan, Malatya’dan Maraş’ın bir köyüne göçmüş olan ve Van milletvekili olan Fatma Kurtulan’ın konuşması ise hakikaten düşündürücü ve yalanlarla doludur. Hele Fatma Kurtulan’ın; Efendim tabutun içindeki olan önemli değil. Asker de olsa, teröristte olsa, bilmem kim de olsa gibi ifadeler kullanıyor burada. Bu çok saçma bir iddia. Ne demek yani; askerle, dağdaki askere kurşun sıkan teröristi aynı gözle gören bir anlayışın barışa katkısını hele anaların yüreğinden bahsetmesini anlamak mümkün değil. Mehmetçiğe kurşun sıkanlardan birisi ve onların komutanlarından birisinin de Kahramanmaraş’ta konuşan Fatma Kurtulan’ın kocası olduğunu da herkes bilmektedir. Maraş’tan Efendim ilkokula giderken diyor; sabah gittiğimizde okula kimin evinde Kürtçe konuşuldu bu rapor edilirdi diyor.

Kahramanmaraş olaylarını falan kast ederek ondan kaçtıklarını söylüyor. Hâlbuki Fatma Kurtulan ve kocası ondan kaçmadılar. Onlar, PKK terör örgütü için buradan kaçtılar. Kocası halen dağda. Kendisinin de oradan geldiğini herkes çok iyi bilmektedir. Kurtulan’a bir Kahramanmaraşlı olarak buradan sesleniyorum: Bu yalanlarına kargalar bile güler. Kahramanmaraş’a yönü dönük olmamış çocukluğundan beri. Bu gayet normal. Zaten Kahramanmaraş’a dönük olduğunu söylese bunu da yadırgardım. Dönük olmaması lazım. Çünkü dağda Mehmetçiğe kurşun sıkmaktan ibaret olan örgüt faaliyetlerine katılan birilerinin Kahramanmaraş’a yönünün dönük olmasını da normal karşılamam. Dolayısı ile Kahramanmaraş’ta bu beyanatları vermiş. Ben şahsen yadırgadığımı ifade ediyorum ama BDP 70 kişi ile kongre yaptı, burada sözde PKK’nın paçavra bayrağa filan da açıldı. Herhalde Emniyet burada gerekli çalışmayı yapmış, mutlaka cumhuriyet savcılığımız harekete geçecektir. Ondan eminim. İstiklal Marşı okunmadığı gibi Türk bayrağı da yokmuş. Bunları da çok fazla söylemenin anlamı yoktur. Zaten bunların Türk bayrağı ve İstiklal Marşı ile bir alakalarının olmadığını hepimiz biliyoruz. Dolayısı ile ben tekrar şehitlerimize rahmet diliyorum. Siyasetçilerimize ve hükümetimize de buradan sesleniyorum: Derhal meclisi toplantıya çağırmalılar. Bu yüreği yanan anaların gözyaşını ve yüreğini birazcık dindirmek için Apo’nun idam edilmesi lazım. Türkiye’nin en azından İran’ı kendisine örnek alması lazım. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir şey olmaz. Çünkü o Mehmetçiklerin kanının dökülmesine sebep olan talimatı İmralı’daki katil başı vermiştir. Onun İmralı’dan talimat vermeye devam etmesine artık milletin tahammülü ve sabrı yoktur.” (www.kanal46.com)