Odatv muhabirinin taciz iddialarıyla gündeme gelen Deniz Baykal, "Beni tuzağa düşürüp CHP ve liderini zora sokacaktı. Bu komployı önledim" dedi.

Dün akşam Star Anahaber’e çıkarak İklim Bayraktar'ın iddialarını yayınlayan eski CHP lideri Deniz Baykal olayı şöyle anlattı: “Çok karışık, arkasında kimler var bilmiyoruz. 15 dakikada benimle ilişki oluşturmaya çalıştığını gördüm, uzak durdum. Sonrasında ben arkadaşlarıma ‘Bizim üzerimize saldılar çocuklar’ dedim. Yılmaz Ateş bunun tanığıdır. Evde Olcay’a da anlattım.

'EŞİM DE BİLİYOR'

O da biliyor. “Bak böyle bir şey var” dedim. Kimin üzerimize saldığını bilemem. Bir yandan bu komployu kurarken bir yandan Kemal’i(Kılıçdaroğlu) bulaştırmaya çalışıyor.

'ASIL HEDEF KILIÇDAROĞLU VE CHP'

Tut ki bu skandal olsa, ne olacaktı. Diyeceklerdi ki bunu Kılıçdaroğlu yatırdı. Ve birinci kaset olayı da Kemal Bey’e ihale edilecekti. CHP’ye de bir komplo vardı işin içinde. Ben bu büyük komployu bozdum.”

Yakın çevresinden alınan bilgilere göre Baykal kurmaylarına şunları söyledi: “Görüşmeden sonra da telefonla aradı. Çok laubali bir üslubu vardı, canımlı cicimli konuşmaya başlayınca çok rahatsız oldum. ‘Hani bize gelecektiniz’ gibi laflar etti. Böyle bir şeyin söz konusu bile olmadığını belirttim. Israrla aramaya devam etti.”

Böyle bir şeyin söz konusu bile olmadığını belirttim. Israrla aramaya devam etti.” Baykal, “Siz bu gazeteciyi tanıyor musunuz?” sorusunu da yöneltti.

Kurmaylarının tanımadığını söylemesine üzerine Baykal’ın gülerek, “Birilerinin gözü bizim üzerimizde. Yeni komplolar mı yapılacak yoksa. Aman dikkat edin sizi de aramasınlar” diyerek espri yaptı.

'BÖYLE ŞANTAJ OLUR MU!'

İklim Bayraktar da Habertürk'ün yayınına katıldı ve bu kez o Baykal'ı yalanlayarak, "Bu olayda mağdur olan benim. Niye zarar vermek isteyeyim. Komplo kurmak istesem Deniz Bey'den daha cazip birini bulamaz mıyım? Böyle şantaj olur mu? Ne ses kaydı ne görüntü var" dedi.

İddialarla ilgili olarak dün açıklama yapan Kılıçdaroğlu'ysa Bayraktar'la görüştüğünü ancak muhabirin üst düzey bir AKP yöneticisi ile olan özel ilişkilerini anlattığını söylemişti.

Baykal'ın avukatından açıklama

Baykal’ın avukatı Muzaffer Yılmaz dün yaptığı yazılı açıklamada, “Taciz, tecavüz iddialarının dile getirilmesi gereken yer gazete sütunları, TV ekranları değil yargı mercileri. İddia sahibine ispat imkanını sağlamak üzere konuyu yargıya biz taşıyacağız” dedi. Yılmaz’ın yazılı açıklaması şöyle: “24 Ocak’ta Odatv’de gazetecilik yaptığını söyleyen bir kişi Baykal’ın TBMM’deki sekreteryasını bir buçuk saatte üç kez arayarak ısrarla görüşmek istemiştir. Gerekçe olarak herhangi bir gazetecilik faaliyeti dile getirilmemiş, bazı fotoğrafların verileceği söylenmiştir. Baykal bu kişi ile hiçbir şekilde daha önce tanışmamıştır.

10 kişi tanıktı

Ziyaretten önce de bu kişiyle Baykal arasında hiçbir telefon görüşmesi yapılmamıştır, ziyaret 15 dakika sürmüş herhangi bir fotoğraf da getirilmemiştir. Ziyaretçi, hiçbir gerginlik yaşamadan gülen bir yüzle mutlu bir şekilde ayrılmıştır. 10’dan fazla insan bu durumun tanığıdır. Bu şartlar altında bir tacizin ya da tecavüzün gerçekleşmiş olabileceğine inanmak için, insanın kötü niyetli ya da geri zekalı olması lazımdır. Baykal’ın o gazeteci ile gerçekleştirdiği tek görüşme budur. Bu görüşmeden sonra da onu ne telefonla ne de elektronik ortamda aramamıştır, mesajlaşmamıştır. Bir daha da karşı karşıya gelmemiştir.

Evde ziyaret istedi

Buna karşılık o gazeteci, Deniz Baykal’ı ev telefonundan gözaltına alınıncaya kadar defalarca aramıştır. Bu telefon görüşmelerinde yapılan buluşma talepleri, gece gündüz evine çağırma girişimleri Deniz Baykal’ı evinde ziyaret etme istekleri kararlılıkla ret edilmiştir. Bir şantaj ve komplo projesinin yaşama geçirilmesine fırsat verilmemiştir. Bir tacize ve tecavüze maruz kaldığını iddia eden kişi derhal iddiasını ispat etmeli, konuyu yargıya taşımalıdır.” (Mynet)