Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu... Biraz gecikmeyle başlayan toplantıda CHP lideri Baykal, bakın kime ne mesaj yolladı? Konuşmasına partilileri selamlayarak başlayan Baykal, partililere övgüler yağdırdı... Karayalçın'ın da bu toplantıya katıldığını hatırlatan Baykal, partililerin coşkusunu buna bağladı.

İşte Baykal'ın konuşmasından satırbaşları...

-Ankara'ya yakışan cağdaş bir belediye isteyen ve bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz..

-3 mart 1924'de rejimin köklü bir şekilde yeniden tamamalandığı ve laikliğin temelinin atıldığı bir günü kutluyoruz...

-3 Mart 1924'de halifelik kaldırıldı...

-1 Mart 1924'de Şeriyye ve Evkaf vekaleti kaldırıldı...

- Umarım bu bize laikliğin ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatmalıdır...BU büyük değişimiz gerçekleştiren M. Kemal atatürk, İsmet İnönü ve dava arkadaşlarını saygıyla anıyoruz...

-1 Mart 2003 günü bir tezkere çıkartarak, uluslararası bir koalisyon halinde Irak'a yapılacak savaşa izin verecek tezkerenin CHP'nin önderliğinde reddedilmesinin gün dönümü bugün...

-2003'te ne dendi, ne yapılıyordu, 2009'da neler konuşuluyor? O zaman bu Türkiye'nin ve Amerika'nın da yararına değildir, diyorduk. Harekat gerçekleşti 6 yıl geçti ve mevcut ABD yönetiminin bu harekatın yanlış olduğunu açıkladı. Cumhuriyet Halk Partisi bir daha haklı çıkmıştır...

-Irak'ta 1,5 milyon Müslüman öldürüken, o harekatın içinde olma çabası sarfederken neden Filistin için aslan kesildin. Elbette Filistin'de bir trajedi yaşandı. Ama Irak'ta da 1 buçuk milyon Müslüman öldürüldü.


VATANDAŞA UYARI

-Seçim günü sorun yaşamak istemiyorsanız, nüfus cüzdanınızda vatandaşlık numarası yoksa onu mutlaka işletin. Buna herkesin dikkatini çekmek istiyorum

-İnsanların çoğu oturduğu yerlerde değil de başka yerlerde oturuyor gösteriliyor... Bunu değiştirmek çok zor...

YEREL SEÇİM

-Yerel Seçim'e giderken CHP'nin yaklaşımını ayrıntıları bir kitapçıkla ortaya koyduk. Önümüzdeki günlerde bu ayrıntılı bir çekilde incelenecektir, tartışılacaktır. Bu çalışma ciddi bir çalışmadır..

EKONOMİ

-Her gün ekonominin gidişiyle hepimizi üzen kaygılandıran yeni açıklamalar yapılıyor. Artık Türkiye’de gidişin nereye doğru olduğu çok açıktır.

-İçine girdiğimiz sürecin, gelip geçici sıradan bize teğet geçecek bizi etkilemeyecek, en dip noktasına ulaşılmış artık düzelmeye başlamış olan bir geçici sıkıntı dönemi olmadığı tam tersine, giderek daha derinleşen nihai noktasına henüz ulaşamadığımız yeni yeni gelişmelerle insanları daha da kaygılandıran bir kriz tablosuyla karşı karşıyayız.

İHRACAT RAKAMLARI

- Mesela daha dün, Şubat ayındaki ihracat azalmasının, Ocak ayından da daha hızlı olduğu ortaya çıkmıştır. Ocak ayında yüzde 25’lik bir ihracat azalmasıyla karşı karşıya kalmıştık, şimdi yüzde 35’lik bir ihracat azalması.

- Yani ihracatımızın 3’te biri kayboldu gitti. Bu bizim övündüğümüz ihracat artışı ne kadar yapay koşullara bağlı bir tablo olduğunu bize göstermektedir.

- İhracat ciddi şekilde düşmüştür. TL çok ciddi şekilde değer kaybına sürüklenmiştir. Dolar 1.70’leri yaşamaktadır, Euro 2.17’leri yaşamaktadır.

- Bu kaygı verici bir gelişmedir. Bunu her gün ekonomiyle ilgili herkes ifade ediyor.

- Daha dün başbakanlığın önünde emekli polis memuru intihar tehdidi yaparak borçlarını ödeyemez duruma geldiğini anlatmaya çalıştı. 2001 krizindeki kasa atma olayı gibi.

- Arkadaşlarım geziyorlar dolaşıyorlar, güneydoğu Anadolu’ya giden milletvekillerinden raporlar aldım. Millet artık çay parası ödeyemez halde. 50 kuruşluk çay Türkiye’de veresiye yazdırılır haldedir.

YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKASI

- Daha geçen gün bir vatandaş oyunu satılığa çıkarmış. Bunların arkasında bu hükümetin uyguladığı yanlış ekonomi politikası, tedbirler paketi aramayan iktidarın sorumluluğu var.

- Yıllarca yanlış ekonomi politikası uygulandı. Bu politikada Türkiye’de fabrikalar açmak amaçlanmadı, içimizde bulunduğumuz dönem bizi gerçeği görme noktasına daha iyi getirmiştir.

- AKP iktidarının bir fabrikalar açan bir iktidar olmadığı, tersine fabrikalar kapatan bir iktidar olduğu yaşanan gerçeklerle ortaya çıktı. AKP iktidarının borç veren değil borç yapan bir iktidar olduğu anlaşılmıştır. AKP’nin işsizliği artıran bir iktidar olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır.AKP’nin gelir dağılımını bozan, yoksulluğu yaygınlaştıran bir ekonomi politikası uyguladığı ortaya çıkmıştır.

- AKP’nin vergi adaletsizliğini artıran, gücü olandan daha çok, gücü az olandan daha az alan vergi alan bir iktidar değil, gücü az olandan daha fazla vergi aldığı ortaya çıkmıştır.Bölgesel adaletsizlik AKP iktidarıyla azalmamış, artmıştır. Bu tablo sürdürülemez. Bunun sonucunda Türkiye uluslar arası sorunların en ağır yaşandığı ülke haline geldi.İşsizliğin en yüksek olduğu hale Türkiye gelmiştir. Bunun bedelini de vatandaşlar ödüyor.

Peki hükümet ne yapıyor, hangi tedbiri alıyor?

- Maalesef hiç birşey yok. Her şey kendi haline bırakılmış durumda. Biz bunları söyleyince başbakan çıktı dedi ki, muhalefet partileri şikayetler ifade ediyorlar, eğer bildikleri bir çözüm varsa çıksınlar söylesinler. Onları çözümlerini söylemeye davet ediyorum. Eğer uygulamazsam siyasi hayatımı noktalamaya hazırım dedi.

- Şimdi bir defa bunun söyleniş tarzında bir garabet var. Yani bir demokratik ülkede iktidarla muhalefet tartışır. Bu da çok doğaldır. Ama sen söyle uygulamazsam siyaseti bırakırım. Bu nereden icap ediyor? Sana tedbir al diyoruz.

- Tedbiri dinlemekle meşgul değil, meydan okumak kavga çıkarmak. Dünyanın her yerinde iktidar muhalefet el ele verip çözüm aramıyor mu? Böyle bir çare aranıyorsa elbette iktidar ve muhalefet bir araya gelecek.

- Bizde bu sorumluluk duygusu içerisinde zaten uzun süredir üstünde durduğumuz ve defalarca söylediğimiz önerileri bir kez daha ortaya koyduk. Çıktık 7 tane öneri söyledik. Aslında bundan çok daha önce 22 Ekim 2008 grup toplantısında 1 yıl önce, siz şu 9 maddelik çözüm paketini önermiştik.

- Türkiye olarak hemen şunları yapalım diye bunları söyledik. Sonra İzmir’de bir basın toplantısı yapmıştık ve İzmir’de ekonomik sorunlara karşı alınması gereken önlemleri madde madde söylemiştik.


cafesiyaset