ABD yaptırım tasarısı sunup İran'la takas anlaşmasına çelme taksa da Türkiye pes etmedi.

Obama ve Putin'le görüşüp destek isteyen Erdoğan, 'takdir' aldı. Başbakan, 'Biz de bir gün uranyum zenginleştireceğiz' dedi

Türkiye, Brezilya ile birlikte İran’a kabul ettirdiği nükleer takas anlaşmasına misilleme olarak, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’ne İran’a yaptırım tasarısı sunması karşısında pes etmiyor. ABD Başkanı Barack Obama ve Rus Başbakanı Vladimir Putin’i telefonla aramakla yetinmeyip geniş çaplı telefon diplomasisine soyunan Başbakan Tayyip Erdoğan, İran ile yaptıkları anlaşmanın peşini bırakmayacağının sinyalini verdi.

Erdoğan dün önceki gece uzun uzun konuştukları Obama ve Putin’e “İran’la yapılan bu protokol aslında bir diplomasi zaferidir. Zorlu bir süreçti, ama sonunda ulaşıldı. Anlaşma bildirisi karşılıklı güven ortamının geliştirilmesi açısından çok önemli bir adımdır” dediğini aktardı. Ardından iki liderin de “Türkiye ile Brezilya’yı takdir ediyoruz. Gerçekten başarılı bir diplomasi örneği” dediklerini kaydetti.

‘Sert çıkış doğru değil’

Erdoğan Obama’ya “Türkiye anlaşmada verilen sözlerin tutulmasını yakından takip edecektir. Türkiye ile ABD temel stratejik, dost ve sizin deyiminizle ‘model ortak’ olarak birbirine güvenmeli ve destek olmalı” mesajı verirken, Obama şu ikazı yaptı “İran’ın 24 Mayıs’a dek Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEK) göndermesi gereken mektubu dikkatle takip edeceğiz. Bunu çok önemsiyoruz. Sorunun diplomasi ve anlaşmalarla çözümünü umut ediyoruz, aksi halde BM Güvenlik Konseyi’nin İran konusunda alacağı kararları uygulamaya kararlıyız.”
Ancak ABD’li kaynaklar görüşmeye dair, “Türkiye’nin çabalarını takdirle karşılıyoruz, ama sert çıkışlarını doğal bulmuyoruz. Obama da Erdoğan’a bunları anlatmaya çalıştı” bilgisini verdi. Türk kaynaklar ise ABD’nin olumsuz tepkisinin gerilimi tırmandırdığını, Erdoğan’ın bu mesajı Obama’ya doğrudan aktarmak istediğini belirtti.

‘Biz de zenginleştiririz’

Başbakan dünkü basın toplantısında da Türkiye’nin çabalarının süreceğini belirtirken, anlaşmanın önemini şöyle anlattı: “İran, UAEK üye olmasının yanında Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması (NPT) ile ilgili şartları kabul ettiğini bir kez daha açıkça teyit etti. Tabii barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme çalışması yapılacağını, çünkü bunun her ülkenin hakkı olduğu da teyit ediliyor.”

Başbakan, yarın öbür gün Türkiye’nin de nükleer santralı olacağı ve uranyum zenginleştirmesi gerekebileceğine dikkat çekti: “Rusya ile nükleer enerji anlaşması yapıyoruz. Dolayısıyla nükleer enerji santralını kurduğumuz zaman, bizim de zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyacımız olacak. Eğer bunu kendimiz yapabiliyorsak, şüphesiz ki yapacağız. Ama eser nedir? Bunu barışçıl amaçlı olarak enerjide kullanmaktır. Mesele bu olduğu zaman, bu, zaten en doğal haktır.”

Erdoğan, takasın tarafı olacak (UAEK, ABD, Fransa ve Rusya) Viyana Grubu’na şu çağrıyı yaptı: “Anlaşmaya destek verirlerse, bölgemiz için çok önemli bir adım olacak. Bölgede nükleer silah istemiyoruz. Hiçbir ülkenin nükleer silah yatırımına olumlu bakmıyoruz. Dünya barışına katkımız olursa mutlu hissederim. İran arzulanan noktada bir adımı attı. Bunu da takdir etmeli.”

Telefon diplomasisi

BM Güvenlik Konseyi’nin veto yetkili beş üyesi ABD, Britanya, Fransa, Rusya, Çin. 10 geçici üye Brezilya, Türkiye, Uganda, Nijerya, Lübnan, Bosna-Hersek, Japonya, Meksika, Gabon ve Avusturya. Bunların ilk altısı yaptırıma ya karşı ya mesafeli.

Dün Katar, Azerbaycan, Yunanistan, liderlerini telefonla arayarak bilgilendiren Erdoğan, Çin, Fransa, Britanya, Almanya liderlerini de arayacak. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’la da görüşmeyi planlıyor. (Mynet)