Muhalefet partisi milletvekillerinin Hizmet Hareketi’ne yönelik kirli kumpas planına tepkisi sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Camia’ya kumpas hazırlayanlara hukuku hatırlattı: “Devlet, milletine tuzak kuramaz. Günü geldiğinde, bu işlere girişenler bunların hesabını verir.”


CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, hükümetin Hizmet Hareketi’ni bitirme planında rol alan bürokratları uyardı. Çıray, “Devlet, milletine tuzak kuramaz. Bu işe alet olanlar günü geldiğinde hesabını verir.” dedi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un Emniyet’e gönderdiği skandal talimatlara atıfta bulunan Çıray, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tayyip Erdoğan şimdi tek parti devletini, sonra da tek adam devletini kurma peşinde. Tayyip Erdoğan, iktidarını güçlendirmek için yargıyı araç olarak kullanıyor ama bu böyle sürüp gitmez. Bazı davaların savcısı olan birisinin yapamayacağı hiçbir şey kalmamıştır. Onun için Türkiye’nin önündeki cumhurbaşkanlığı seçimi, ülkemiz için bambaşka bir önem arz ediyor. Milletine tokat atan, kendi milletini inançlarına göre kategorize eden, etnik ayrımcılık yapan anlayışa milletimiz son verecek ya da daha da ağırlaşan bir döneme gireceğiz.”


CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay da “Hükümetin belli bir camiaya yönelik tutumu, siyasi bir tutumun ötesinde bir öfke, bir kin, bir intikam projesine dönüşmüştür, kan davasına dönüşmüştür. Devlet kan davası gütmez. Hükümet ine girmez, ine ayılar girer.” ifadelerini kullandı.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ise insanlar neyle suçlanıyorsa ortaya delilinin konulması gerektiğini vurguladı. Öztrak,  “Müphem iddialarla mağduriyet ve düşmanlık yaratmak yanlış. İnsanlar neyle suçlanıyorsa bunun açıkça ortaya konulması gerekir. Aksi takdirde Türkiye, tezviratla yönetilen bir ülke haline gelir. Tezviratla yönetilen bir ülkede demokrasiden bahsetmek de mümkün değildir.” dedi.


Görüşler


MHP’li Işık, Başbakan’a sordu: Geliştirdiğiniz projenin, Hizmet Hareketi’ni Bitirme Planıyla bağlantısı var mı?


MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Hizmet Hareketi’ni bitirme planını Meclis gündemine taşıdı. Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Şimdi yaptığımız bazı yasal düzenlemeler Cumhurbaşkanı’nın önünde. Onun tarafından onaylanınca hızlı adımlar atılacak. Bir proje geliştiriyoruz. O bitince süreç hızlanacak. Her şey olacak. Onlar nasıl bize yüzlerce dava açtı, biz de onlara yüzlerce, binlerce dava açacağız.” açıklamaları hatırlattı. Ardından Erdoğan’a şu soruları sordu: “Anılan proje hangi aşamadadır? Projenin içeriği ve uygulama planı nasıldır? Geliştirdiğinizi belirttiğiniz projenin, son günlerde medyada yer alan ve Hizmet Hareketi’ni bitirme planı olarak isimlendirilen eylem planıyla bir bağlantısı var mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı’nın onaylamasını beklediğiniz Yargıtay’la ilgili yasal düzenlemelerin onaylanması halinde hükümetinizce kimler hakkında ve hangi gerekçelerle binlerce dava açılması planlanmıştır? Yukarıda belirtilen açıklamalarınızda yer alan bazı ifadeler, açıkça hükümetinizce yargıya müdahale edilmesinin hedeflendiği anlamına gelmez mi?”


‘Delil üretin’ diyen savcı suç işliyor


MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan: “Savcı Serdar Coşkun’un devletin kurumlarına yazı yazarak ‘bana delil üretin’ demesi aslında savcının bizzat kendisinin suç işlediğine işarettir. Delil üretilmez, delil bulunur. Varsa savcıya teslim edilir. Delil üretmek, hedef koydukları zümreyi, şahısları hareketi hangi meseleyle alakalı suçlayıp gözaltına almak, cezaevlerine atmak ve ekonomik yaptırımlarla bulunmaya yönelik bir ifadedir. Savcı, suç işliyor. Bu delil üreten mekanizma, yarın savcıyla beraber ayrı bir örgüt olarak yargılanır. Hukukun olmadığı yerde Dink cinayeti de dahil, faili meçhul cinayetleri birilerine yükleyebilirsin.”


Fişleme talimatı, hukuktaki yozlaşmayı gösteriyor


MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal: “Sorulardan anladığımız kadarıyla bir kumpas söz konusu. Delilden suçluya gidilirken, önce suçlu ilan edip, sonra suçludan delile gitme hali var. Savcı Serdar Coşkun’un fişleme talimatı da sahte delil toplanmasına yöneliktir. Şimdi delil yaratmaya çalışılıyor. Bu hukuk tanımazlıktır. Suçlu var ise yine hukuk içinde kurallar çerçevesinde ve hukuku işleterek araştırılmadır. Burada açık bir hukuksuzluk var. Savcının fişleme talimatı, AKP iktidarın hukuktaki yozlaşmasını göstermektedir. Devletin istihbarat teşkilatı gammazlama teşkilatına dönüştü. AKP kendi çıkarları için kurumları yıpratıyor. Kurumları yıpratmak devletin kurumlarını yıpratmaktır. Yapılanlar hukuk devletiyle bağdaştırılamayacak bir şeydir. Şahsa göre, cemaate göre hukuk kuralı olmaz.”


ZAMAN