Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kahramanmaraş Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil,12 Eylül Pazar günü yapılan referandum sonucunun Avrupa Birliği'ndeki (AB) Türkiye dostlarının elinin güçlendirdiğini öne sürdü.

Başkan Vekili Pakdil, yaptığı açıklamada, referandum sonucunun milletin bu süreci iyi değerlendirdiğini ortaya koyduğunu ifade etti. Halkın, TBMM'deki anayasa değişikliği görüşmeleri başladığı andan itibaren yaşanan süreci çok iyi takip ettiğini ve gerekli değerlendirmeyi yaptığını belirten Pakdil, ''Yani milletimizin bunun bir anayasa değişikliği olduğunu, Anayasa ile ilgili bir paketin önüne geldiğini ve bunu hesap ederek bunun kendisini daha çok özgürleştireceğini düşünmüştür. Türkiye'nin önünü daha da açacağını, refaha götüreceğini belirlemiş ve olaya bu mantık içerisinde bakmıştır'' diye konuştu.

REFERANDUM SONUCU DEMOKRASİNİN ZAFERİ

Referandum sonucunu ''demokrasinin zaferi'' olarak gördüğünü kaydeden Pakdil, şöyle konuştu:

''Bu bir partiler arası mücadeleden daha çok -her ne kadar bu kampanyaları partiler yürütmüş, sivil toplum kuruluşları yürütmüş, kişi ve kuruluşlar destek olmaya çalışmışlarsa da- buradaki esas olan demokratik bir yaklaşımın, daha çok demokrasi isteğinin ön plana çıkması ve halkın bunu kabul etmesidir. Ayrıca 'üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacaktır' tezi kabul görmüştür. Türkiye bu saatten sonra hukukun üstünlüğünde çok daha hızlı adımlar atacak dünyada layık olduğu yere ulaşacaktır. Millet her şeyi dinlemiştir. Akla hayale gelmeyecek değerlendirmeler olmuştur. Ama bu değerlendirmeler sonunda millet 'ben hukukun üstünlüğüne inanıyorum demokrasinin gelişmesi faydalı, demokrasiye 'evet', hukukun üstünlüğüne 'evet' demiştir. İşin özeti bu.''

Halk oylamasında alınan sonucun AB'ye de olumlu anlamda yansıyacağına inandığını vurgulayan Pakdil, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hepinizin bildiği gibi Türkiye AB süreci ile ilgili kendine düşeni hep yerine getirmiştir. Uluslararası normlara dikkati çekmiştir. Böyle bir yapı içinde olmayı arzu ettiğini belirtmiştir. Ama bazı Avrupa ülkeleri Türkiye'ye karşı tavır geliştirmişlerdi. Ama AB Türkiye'ye muhtaçtır. Türkiye gereken işlemleri yapmaya devam edecektir. Bu süreç milletin ortaya koyduğu netice AB'ye de olumlu anlamda yansıyacaktır. Bu netice AB'deki Türkiye'nin dostları olanları, Türkiye'yi destekleyenlerin de elini güçlendirmiştir. Yani Türkiye'yi destekleyenler çok daha iyi savunma mekanizması geliştireceklerdir.''

Pakdil, Türkiye'nin bugün itibarıyla 12 Eylül darbe anayasası utancından da kurtulduğunu savunarak, ''Bunu almış ve bir kenara koymuştur. Bundan sonra yapılacak iş hukukçuların işidir. Bağımsız, tarafsız yargının işidir. Onlar değerlendirecektir. Bundan sonra yargıda da demokratikleşme söz konusu olacaktır'' dedi. Türkiye'nin bundan sonra uzlaşmacı temelde demokrasi yürüyüşüne devam edeceğini ifade eden Pakdil, bunun da ülkenin hayrına olacağını kaydetti.

Pakdil, referandum sonucunun, demokratik beklentileri arttırdığını belirterek, ''Milletimiz bu anayasa değişikliğini iyi değerlendirdi. Siyasi partilerin de gerçek bir değerlendirme yapacağına inanıyorum'' dedi. Siyasi partilerin halkla beraber olduğu müddetçe var olacağına vurgu yapan Pakdil, şunları kaydetti:

''Halkın beklentilerine, değerlerine ters düşen siyasi partilerin yaşama şansı, iktidara gelme şansı yoktur. İnşallah yeni yasama döneminde daha uzlaşmacı bir tavır içerisinde olacağız. AK Parti TBMM'de her zaman uzlaşmadan yana olmuştur. Ama mutlak uzlaşma adı altında bir beklenti doğunca, bir kısım siyasi partilerimizce bu defa bir kısım halkın beklentilerinin önünün tıkanması söz konusudur. Buna müsaade edilemez. Bundan sonra gerek Mecliste grubu bulunan gerekse diğer partiler daha uzlaşmacı bir tavır içerisinde olacaklardır ümidindeyim.

Bu halkın verdiği destek ister istemez olumlu anlamda motivasyona (isteklendirme) sebep vermiştir. 10 ay içerisinde Türkiye'de bir seçim süreci başlayacaktır. Bu seçim sürecine girmeden önce bir kısım değerlendirmelerin tekliflerin yasa tasarılarının Meclisten geçeceğini düşünüyorum bu da Türkiye için gereklidir. Bunların öncelikleri söz konusu olacaktır. Bu değişiklik Türkiye'deki beklentileri tamamen karşılamamıştır. 'Yeterli değil ama evet' fikrini biz de beyan etmiştik. Bunun arkası gelecektir. Çalışmalar bundan sonra da hızlı şekilde sürecektir. Ayrıca bu sonuç demokratik beklentileri artırmıştır.''