Ormanlarımız yanıyor…
Cayır cayır.
Etraf harıl harıl harıldıyor…

Sus- pus’luk almış başını gidiyor.
Herkes sessiz…
Suskun…
Ve sakin.
Hiç mi açıklama yok?

Var elbet.
Ancak, çok kifayetsiz…
Anlaşılırlığını Ahır Dağı’nda bırakmışcasına.
“Vatandaş, neler olduğunu, ne kadar alanın yandığını bilmezse de olur” mantığı güdülüyor belli ki…

Orman Müdürlüğünün “tahrip” olan yerler konusundaki söylemleriyle, bizlere yansıyanlar çok başka ve çok farklı.

Aradan TRAKTÖR geçse…
Razı olacağız.
TIR geçiyor TIR.

Hal böyle olunca da, insanlar haklı olarak neyin, nerelere doğru kaydırılmak istendiğinin hesaplarını yapıyor…

“İlmek” dokurcasına.

Yanan alan konusunda 250 hektarlardan dem vuruluyor…
Orman Müdürlüğü 50- 60 tan söz ediyor.
Aradaki farkın farkına bakar mısınız.
Söylenenlerle, iddia edilenler birbiriyle örtüşmüyor…
Tam tersi, ayrışıyor.

Bu noktada Orman Bölge Müdürü kardeşimiz vatandaşın beynindeki acabaları sona erdirmek adına çıkıp açıklama yapmalıdır…

Kendilerinin söyledikleriyle, vatandaşların düşündüğü arasında oluşan UÇURUM’u “aşılabilir” HENDEK konumuna döndürmelidir…
Rakamları çok net olarak ortaya koymalıdır…

İnandırıcılık yönünü, YÖN kaybetme noktasına gelmiş vatandaşlara REHBER olarak sunmalıdır…

“Ey ahaliiiiiiiii” diye başlamalı…
“Veladdallin amiiiiin” olarak bitirmelidir kelamlarını.
Bunlar yapı
lmalıdır…

Yapılmalıdır çünkü, beyinler kurcalanmıştır…

Kimin doğruyu, kimin yanlışı söylediği birbiriyle TUKAŞ olmuştur…
“Yer” kazanmak uğruna ormanlarımızı yakarak, ciğerlerimize HANÇER sokan şerefsizlerin kimler olduğu söylenmelidir…

Tahminler varsa, onlar da Kahramanmaraşlılarla paylaşılmalıdır…
Tırsılmamalı, her zamankinden daha da çok yürekli olunmalıdır…
Aksi halde vatandaş İHMAL Mİ, KASIT MI? Türküsünü öteki tarafa gidene kadar seslendirmeyi sürdürecektir.
Nedenler, niçinleri doğurur…

Bugünkü TABLO böyle bir nedenin VAR olduğunu işaret ediyor…
İki cenah arasındaki düşünceler ve söylemler de birbiriyle çelişiyor…
Sorular, SORU BANKASI HAVUZU’nda birikiyor…
Birbirini ezercesine.

Top sende Celal Yılmaz kardeş…
Çıkıp konuşmalısın…

Rakamları tane tane seçerek, koymalısın vatandaşların önüne…
Kafalarımıza vura vura ispatlamalısın gerçeği.

Beyinlerdeki çerpeşiklikleri sona erdirmenin yegane yolu budur.
Başka bir yol da yoktur.

Ormanlarımızın eskiye oranla neden bu kadar SIK yandığının bilinmesi gerekir değil mi?

Yangınları doğuran sebeplerin neler olduğu konusu önemlidir değil mi?

“Heba olan hektarlar” rakamsal boyutlarıyla açıklanmalıdır değil mi?

250’nin neden ve niçin çok aşağılara çekildiği belli olmalıdır değil mi?

“DEĞİL Mİ”leri gerçeklerle bezeyip, “DE GEDİN GARİ”ye döndürmek senin elinde Celal Yılmaz kardeş…

Çık konuş GARİ.