Bu korku ve şiddet atmosferini, dilini hep beraber, el birliğiyle muhafaza etmek onların varlık sebebi.


On dakikalarca canlı yayın süresi ayrılan adamlara bakıyorsunuz. Nereden çıkmalar, neden bu kadar önemliler, yahu bunlar kimler?
Ekranın altına yerleştirilmiş karakter jeneratörüne (KJ-isimlerin yazılı olduğu grafiğin yayıncılıktaki terimi) bakıyorsunuz. Bilmemkim Bilmemkimoğlu – Filan Araştırma ve Stratejik Şeyler Danışmanı. Yahut kurucusu. Veya üyesi. Ama asıl mühim unvan bir tire (-) ile ayrılmış vaziyette parıldıyor: Terör uzmanı.
Suriye’ye şu vakte kadar ‘girmememizin’ hata olduğunu söyleyeni de gördük.
Tampon bölgenin faydalarını harita üstünde anlatanı da.
“Aslında devlet PKK’yı iki günde bitirir de stratejik olarak bunu uygun bulmuyor” diyeni de var.
Dünyadaki tüm istihbarat örgütlerini (ve biraz daha uğraşsa Mars’taki Curiosity aracını) kapsayan müthiş komplo teorileri üretenler de.
PKK’lılar “bunların yüzde 20’si ateist, yüzde 22’si Hıristiyan. Yani tabanlarını yansıtmıyorlar” diye analiz edip zaten bitmiş bir ‘terör örgütünden’dem vuranlar da.
Bu tür çeşitli savrulmalar dışında aslında çoğunlukla aynı şeyleri kükrüyorlar. Çünkü onlar ‘global terör uzmanlığı sektörünün’ bir parçası. Açayım: 

***

Televizyonlara, radyolara, gazetelere görüş veren bir grup terör uzmanının “neyin nesi” olduğu sadece Türkiye’de tartışılmıyor, tahmin edeceğiniz gibi. Kariyerlerini İslami terör korkusu üstüne inşa etmiş terör uzmanlarının Washington’da nasıl bir klik oluşturduğu ABD’nin de konularından. Söz konusu uzmanların, bazıları Demokrat, bazıları Cumhuriyetçi. Bazıları akademik enstitülerde, bazıları düşünce kuruluşlarında, bazıları da medya organlarında çalışıyor. İdeolojilerindeki nüanslara rağmen birbirlerini bir grup ergen erkek tayfası gibi tutuyor, en ufak eleştiriye karşı Osmanlı’nın hilal yöntemiyle saldırıyorlar.
Çünkü terör varsa, onlar var. Çünkü savaş varsa, onlar var. Bu korku ve şiddet atmosferini, dilini hep beraber, el birliğiyle muhafaza etmek onların varlık sebebi.
O nedenle halkın kafasını yarım doğrularla karıştırmak, sağduyulu bir anneanne görüntüsündeki savaş kurtları gibi davranmak onların işi. “Savaşın ve genellikle devletin yanında yer alırlar çünkü devletin politikalarından profesyonel, ideolojik ya da maddi menfaatleri vardır” (Ken Silverstein – Harpers, 2012). 

***

Devlete ve savaşa hizmet konusu, New York Üniversitesi’nden Remi Brulin doktora tezinde (ve Salon.com’a verdiği mülakatta) güzel anlatılıyor: “1980’lerde Irak, ABD’nin ‘terörist devletler’ listesine alınmıştı. Çünkü Saddam Sovyetler’in yanında yer alıyordu. Sonra ABD, Saddam’ın İran’la savaşmasını istedi, işte o zaman Irak terörist listesinden çıkarıldı. Tabii, ABD’nin Irak’ı işgal etmeye karar vermesiyle ülke meşum listedeki yerini yeniden alıvermişti. Şimdi aynı şey Halkın Mücahitleri Örgütü’nün (MEK) başına geliyor. Eskiden terör örgütü kabul edilirlerdi. Şimdi Saddam yerine ABD ve İsrail yanlısı oldukları için sihirli bir şekilde ‘temize çıktılar.’ Terörizm kelimesi işte tam bu: Bir ülkenin kendi şiddetine dayanak sağlamak için kullandığı bir propaganda deyimi. O nedenle en birikimli “terör uzmanı” dahi ideolojik bir propagandistten hallicedir.”
Kimse kızmasın, ABD’yi yazdım. Yalnız bir daha karakter jeneratöründe “terör uzmanı” ibaresini gördüğünüzde nasıl bir karakter ve jeneratörle karşı karşıya olabileceğinizi de kafanızın arkasında bir yerde bulundurun istedim.



NOT: Sevgili gazeteci Barış Pehlivan, mektubunuzu aldım. İyi dilekleriniz maalesef beni çok hüzünlendirdi. Çünkü siz hâlâ Silivri’desiniz ve hangi dünyanın bilirkişi raporu gazetecilik faaliyetinden orada bulunduğunuzu anlatabilecek, inanın bilmiyorum. Yine de enseyi karartmayalım. Kendinize iyi bakın.


Ezgi Başaran
Radikal

[email protected]
https://twitter.com/ezgibasaran