Ayın 20’sinde Başbakan ve Kahramanmaraş’ın Bakanı Sayın R.Tayyip Erdoğan şehrimizi şereflendirecek, hayırları ve şerleri evet’e çevirecek. senelerdir basın toplantısı düzenlemeyen AK Parti il başkanı da, ateş bacayı sarmış gibi, apar-topar basın toplantısını düşünmüş olmalı ki, davet ettiler.

Ne zaman?

16 Ağustos günü. Gelen mesajı okuyorum; “AK PARTİ 46- Bugün saat 16.00’da, AK Parti il binasında basın toplantısı yapılacaktır. Teşriflerinizi beklerim. Fatih Mehmet Erkoç-AK Parti İl Başkanı…”

Mesajın geldiği saat; 16.14… Diğer birçok arkadaşa gidiş saati: 16.15 (Bazıları haklı olarak bu mesajı hatıra diye saklamaya karar verdi.)

Yani toplantı başlamış, mesaj saatinden 14 dakika sonra geliyor.

AK Parti il teşkilatını aradım, karşıma çıkan bir çocuk; “Toplantı başladı abi” demez mi.

Bu ne ciddiyetsizliktir, bu ne sorumsuzluktur, anlamadım gitti.

Bu basına yapılan hakarettir, hiçe saymaktır, adam yerine koymamaktır.

Kim var; malum… Toplantı bitiminde Aksu televizyonu da varıyor (ki ancak yetişebilmiştir önemine binaen) hayda, ikinci kez açıklama yapmak zorunda kalıyorlar.

Mustafa Şirin dostum aradı, “Toplantıya gittin mi?” diye. Meseleyi izah ettim, aynı muamele ona da çekilmiş ki, muhtemelen diğer meslektaşlarım da aynı duyarsızlığa, samimiyetsizliğe muhatap olmuşlardır.

Sayın il başkanım, sayın Erkoç’um.

Ulusal gazetelerin adliye muhabirleri vardır, koridorları aşındırırlar, oradan çıkmazlar. (Bir atlama haber yakalayabilir miyim?) diye. Görevidir onların.

Sizden ricam, parti binasının altına, giriş katına bir oda yaptırsanız, bizler de ya kendimizi, ya da muhabirimizi oraya kazık gibi diksek, çünkü sizin ne zaman basın toplantısı yapacağınızı bilmediğimiz için, -yetişmesek de olmayacak-, en azından hazır kıta beklemiş ve basın toplantısını kaçırmamış oluruz.

Siz de, basın toplantısı yapmayan il başkanı etiketinden, unvanından böylece kurtulmuş, arınmış olursunuz.

Göreve geldiğiniz günden bu yana ilk kez bir basın toplantısı düzenlemeye çalışıyorsunuz, onun da saatini bile tayinde sıkıntı çekiyorsunuz.

Partideki görevli çocuğun mazeretine bakın, “Abi, SMS’lerde problem var galiba.”

Hayır, evladım, problemin nerede ve kimde olduğunu biz biliyoruz da, şimdiye kadar sesimizi çıkartmadık.

Kulakları çınlasın Mehmet Taş her fırsatta söyler, yazardı da, “Etme eyleme, yapar bir gün basın toplantısı, acelen ne!” derdik. Haklıymış.

Farz edin ki gittik, ne söyleyecekti sayın Erkoç. Başbakan Sayın Erdoğan’ın gelişi ile ilgili programdan söz edecek, belki de, AK Parti cenahlarına geçti-geçecek olan belde belediye başkanlarının isimlerini verecekti. Başka ne diyecek. ("Haber Kutsal, yorum hürdür" felsefesinden hareket eden refikimiz Kanal 46, toplantıda neler olduğu haberini hem de geniş olarak vermiş. Merak edenler okuyabilir.) Çay ısmarlayacak desem, malum oruç; mübarek ramazan ayındayız.

Kahramanmaraş farklı bir şehir. Hep ilkleri yaşıyoruz bizler de. Mustafa Şirin dostum anlatıyor; “Şu kadar senedir gazetecilik yaparım, basın toplantısı saatinden sonra mesaj çekildiğine ilk kez şahit oldum!”

Muhtemelen çocuklara talimat vermişlerdir, “Arayan olur da, niye toplantı saatinden sonra mesaj çekiyorsunuz diye sorarlarsa, siz de SMS’lerde problem olduğunu söylersiniz, olur biter!”

Bu yaşta, bu zekâ, hayret valla…


Bütün suç teknolojinin, bütün suç ulaşımın oldu çıktı.

*

Hani adam 70 senedir milli piyango bileti alırmış da çıkmazmış. Son sininde kamyon yüküyle para çıkmış o da tutmuş tuvalet yaptırmış umuma… Demişler, “Manyak mısın, dünya kadar para çıktı, niye tuvalet yaptırdın?”

O da, “Bu yaştan sonra, gelen servetin içine edeyim” cevabını vermiş.

O hesap işte.

Biz Sayın Erkoç’un ne koltuğunu, ne de parti binasının tapusunu istiyoruz.

İstediğimiz tek şey; basına duyarlılık, sorumluluk ve ciddiyet.

O da mı kalmadı?

O vakit, ne kadar köfte, o kadar ekmek!


Hayırlı ramazanlar...


KONUK YAZAR:
MEHMET FİSKECİ