Bundan önceki yazımda, 7 Mart’ta seçime gidecek olan, özellikle Karacasu beldesindeki gerginlikleri, heyecanı dile getirmiştim. Adaylık için son başvuru tarihi olan 25 Ocak’ta, Necati Okay’ın odasında söylenenleri, iddiaları gündeme getirmeye devam ediyorum. Ankara’da da olsam, yazıların süreceğini beyan etmiştim zaten.

Kaldığımız yerden yorumlara devam…

Anketler üzerinde çok konuşuldu. Her kafadan bir ses çıkması ondan. Okay’ın işaret ettiği gibi, yaşanan bilgi kirliliğinin miktarı kendilerini de üzüyormuş. Bakıyorsunuz bir gün Aksu önde, ertesi gün Topçuoğlu.Vatandaş gibi biz de hangisine, kime inanacağımızı şaşırdık. Neredeyse kıblemizi yitireceğiz, yeter yahu!

Kamuoyunun değerlendirmesi nasıl diye soracak olursanız, hemen verelim efendim. Buyurun, okuyun. Bakın bakalım, vatandaş daha açıkçası duyarlı insanlar ne diyor? Onların da görüşü önemli çünkü. Neticede söz savunmanın.

“Süleyman Topçuoğlu’nun o günlerde belediyenin kapanma kararı üzerine beldesine hizmete devam edebilmek ve geçmişten gelen mevcut birikimlerini Karacasu için kullanabilme adına belediye meclis üyeliğine başvuruda bulunması son derece yerinde ve isabetli bir davranış olmuştur. Kaldı ki; kendisi böyle bir başvuruda bulunmadan önce zamanın il başkanı kendisini arayarak mecliste değerlendirmek istediklerini belirtmiş ve başvuru yapmasını teşvik etmiş, bunun üzerine de AK Partili olan Topçuoğlu dilekçesini vermiştir. Bu durum da Topçuoğlu’nun başkanlık koltuğu peşinde koşmayarak hizmeti esas aldığını aynı zamanda da iyi bir AK Partili olduğunu göstermez mi? Sanırsınız ki başka bir partiye gitmiş... Böyle bir belgenin sanki çok olumsuz bir şey yapılmış gibi sunulmaya çalışılmasını bir türlü anlamış değiliz. Keza; aynı partiden aday adayı olan isimlerin de bu şekilde birbirlerine karşı çok kırıcı olan seçim çalışmalarını da kesinlikle tasvip etmiyoruz.”

Hâlbuki her iki aday da bu gibi belden aşağı konular ile değil de Karacasu için neler yapacakları ile gündeme gelseler çok daha iyi olmaz mı?

Örneğin bir Ayvalı Barajı içme suyu projesine ikisi de sahipleniyor. Aksu AYSU projesini öne sürer, prim yapmaya çalışırken, Topçuoğlu da belediye başkanı sayın Poyraz ve DSİ ile görüştüklerini, akın gelecekte Ayvalı’dan cazibe ile su getireceklerini söylüyor.

Peki, parti teşkilatına düşen görev ne?

Geçen yılın Aralık ayında, şehir merkezinde, iki belde belediye başkanının isimlerinin çirkin bir iddiaya karışması üzerine AK Parti’den hemen ihraç edildiğini de hatırlatan bu çevreler duygu ve düşüncelerini aktarmaya şöyle devam ettiler:

“Ortada şikâyetçi ve davacı ile dava bulunmamasına rağmen kutsal bir hak olan savunmaları dahi alınmadan iki belediye başkanını partiden -kendilerince haklı olarak- ihraç eden AK Parti yöneticileri, bakalım partiye emanet edilmiş söz konusu özel bir evrakı dışarıya çıkaranları bularak ne gibi işlem yapacak, doğrusu çok merak ediyoruz. Bahsi geçen başvuru formu çok ta gizli ve önemli bir evrak değil ama ne olursa olsun partinin mahrem bir evrakıdır. Buna iyi sahip çıkılması gerekirdi. Kaldı ki; parti teşkilatının önemli bir bölümünün adaylardan birine çok ‘yakın’ oldukları ve bu nedenle de o ismi aday yapmaya çalıştıkları iddiaları ve spekülasyonları havada uçuşurken, böyle bir belgenin rakip adayın elinde bulunarak kullanılması gerçekten çok manidardır. İl Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ile Merkez İlçe Başkanı Necati Okay ısrarla bu olayın üzerine giderek sorumluları ortaya çıkarmalı ve gereken işlemi yapmalıdır. Bununla birlikte gerek seçim çalışmalarını gerekse de anket çalışmalarını 'bir aday lehine' etkilemeye çalıştığı öne sürülen partili isimler hakkında da ne gibi işlemler yapılacağını da büyük bir merakla takip ediyoruz.”

Elin ağzı torba değil ki büzesin. Şu da var, idama gidenin bile son arzusunu sorarlarken, bu iki belde belediye başkanından savunma isteme gereği bile duymadan, yangından mal kaçırır gibi, apar-topar, sanki günah çıkartmak ister gibi, hazır kurban varken hemen kellesini vurmak gibi aceleye getirip partiden ihraç etmeleri, acaba kendilerini kurtaracak mı?

Kaldı ki savcılık, hem başkanları, hem de o gazete bürosunu ve sahiplerini aklayan karar çıkarttı.

Gene şu kör olasıca kamuoyu yoklamaları. Yani bildiğimizi anketler.

Karacasu beldesinde 23 Ocak cumartesi günü bin 600 eve girilerek doldurulan 2 bin 100 civarındaki seçim anketinde ne gibi sonuç çıktığı ise merak ediliyor.

Anketleri inceleyen parti üst düzey yöneticilerinin sonuçlarla ilgili olarak parti genel merkezi dışında herhangi bir yere bilgi verilmemesi yönünde kendi aralarında söz birliği yaptıkları öğrenilirken, adaylardan Süleyman Topçuoğlu ile Faruk Aksu arasında sadece birkaç puanlık farkın bulunduğu bunun da aday belirleme yönünde fazla bir etkisinin olmayacağı bilgisi ve iddiasına ulaşıldı.

Topçuoğlu kanadına bakarsanız kendileri açık ara önde, Aksu cenahını dinlerseniz onlar da kamuoyu yoklamalarında burun farkıyla birinci sıradalar.

Şimdi vatandaşın da nevri döndü. Kime inanacağını şaşırdı.

Aslına bakarsanız, vatandaş tercihini çoktan yaptı. Ha, o gün, yani başvuru süresinin son günü olan 25 Ocak’ta, merkez ilçe başkanı makamında, başvuru dilekçesini verdiği sırada, Topçuoğlu’nun söylediği bir söz vardı ki, çok manidardı ve gerçeği yansıtıyordu. “Beldede 600 kararsız seçmen var. Bu 600 kararsız seçmen beldenin, seçimin ve adayların kaderini belirleyecek…”

Bu açıklamaya Okay herhangi bir yorum yapmadı.

Bir de, Başbakan sayın Erdoğan’ın acı esprisinden söz ediliyor. İsterseniz şu soğuk kış gününde içinizi ısıtacak bir iddiayı da ortaya serelim de, neşeniz artsın biraz!

Kulislere bomba gibi düşen son iddia, spekülasyon ve perde arkası konu ise şöyle:

Tam diyecektim, gene yazı uzadı, yer kalmadı. Yarını beklemek sizin kaderiniz anlaşılan. Ne yapayım, siz de bekleyin artık!

KONUK YAZAR:
MEHMET FİSKECİ

[email protected]
Editör: TE Bilisim