1978 yılındaki Kahramanmaraş olaylarının 30. yıldönümünde bu yıl ilk defa Kahramanmaraş’ta düzenlenen anma programı, basında geniş yer bulması ile dikkat çekti. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil: “Amacımız; kin ve nefret duygularını ön plana çıkartmak değil, sevgiyi yeşertip, bu acıların tekrar yaşanmamasını sağlamak” dedi.

Pazarcık İlçesi’ne bağlı Narlı Beldesi Cem Evi’nde 21 Aralık 2008 Pazar günü, 19-26 Aralık 1978 tarihinde meydana gelen ve 111 vatandaşın hayatını kaybettiği olaylarla ilgili ilk defa bu yıl bir anma programı düzenlendi.

“Unutmayacağız, Unutturmayacağız, Unutmak İhanettir!” sloganıyla düzenlenen anma programı, Kahramanmaraş olaylarında hayatını kaybedenler için düzenlenen bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

İstiklal Marşının okunmadığı anma programında konuşan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil, amaçlarının kin ve nefret duygularını ön plana çıkartmak değil, sevgiyi yeşerterek, geçmişte yaşanan olayların tekrar yaşanmasının önüne geçmek olduğunu söyledi.

Özdil konuşmasında şunları söyledi: “30 yıl sonra Maraş topraklarında, Maraş’ta yaşanan bir katliamı bir daha yaşamamak, bu toprakların kendi geçmişiyle yüzleşmesini sağlamak, toplumsal hafızanın diri tutulması ile kin ve nefret duyguları yerine sevgiyi ön plana çıkartabilmek için bir mum yakmaya, sevgiyi yeşertmekle ilgili bir çalışmaya başlıyoruz.”

Alevilerin Anadolu topraklarının aydınlık yüzü olduğunu ifade eden Özdil, buna karşın yüzyıllardır katliamlara uğradıklarını savundu. Osmanlı Devleti’nde de Alevilere karşın bir katliamlar silsilesi olduğunu öne sürerek, padişah fermanları ve şeyhülislam fetvaları ile Alevilerin katledildiğini iddia etti.

Özdil şöyle konuştu: “1500 yılından sonra Padişah Fermanları ve Şeyhülislam Fetvaları ile Anadolu topraklarının aydınlık yüzü olan, kültürüyle, diliyle, yaşam biçimiyle, insana, doğaya bakışıyla bu toprakların yüz akı olan bu insanlara karşı gerici gruplar katliam çağrısı yaptılar. Anadolu’da Şeyhülislam Fetvaları incelendiğinde Aleviler için “Bulunduğu yerde kırıla, vurula, defterleri dürüle” diye yazılmıştır. Buna karşın Alevilerin bu topraklarda tek bir insan bile incittiği görülmemiştir. Bunca katliama rağmen hiçbir zaman öç almaya yeltenmemiş, insana kıymayı düşünmemişlerdir. Biz böyle davranarak bütün dünyaya ders veriyoruz. Kanı kanla yıkamayacağız, kine kinle karşılık vermeyeceğiz. İntikam duygularını vicdanlarımızda büyütmeyeceğiz. Öğretimiz ve inancımız gereği, sevgiyi ve insana saygıyı her zaman esas olarak kabul ediyoruz.”

Türkiye’de bir çok şehirde yaşanan olayları herkesin bir kez daha düşünmesi gerektiğini vurgulayan Özdil; “Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da, Elazığ’da yaşananları Türkiye’de yaşayan her insan bir kere daha düşünmek, vicdan muhasebesi yapmak zorundadır. Katliamlarla devletin büyümeyeceğini herkesin bilmesi gerekmektedir. Bu noktada herkesin aklı başına alması gerekiyor. Aleviler, elbette kendilerine yapılan saldırılara karşı sessiz kalmamalı, ancak kin duyguları beslememelidirler. Artık örgütlü bir toplumuz. Dernekler vakıflarla modern örgütlenmenin içerisine girilen bir toplumuz. Bundan sonra yanağımızın birine vurulduğunda ikinci yanağımızı çevirmeyeceğiz. Bu kavga yapacağımız anlamına gelmemeli. Ama bundan sonra demokratik haklarımızı, yaşamın her kuralında sonuna kadar kullanacağız. Ve bir daha bu tür acıların bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Narlı Belde Belediye Başkanı Metin Ergücen’in de katıldığı anma programına, Kahramanmaraş’ın yanı sıra Gaziantep, Mersin, Adana, İskenderun, Osmaniye, Kayseri ve Adıyaman’dan da çok sayıda Alevi hazır bulundu.

TEKİN ÖZDİL: “İNANÇ MEKÂNLARINA SAYGI GÖSTERİLMELİ, ARKASINDAKİ NEDENLER ARAŞTIRILMALI”

Kahramanmaraş olaylarının 30. yılı nedeniyle düzenlenen anma programında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil, inanç mekanlarına saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyerek, arkasında yatabilecek nedenlerin araştırılması gerektiğini ifade etti.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi’ne bağlı Narlı Beldesi Cem Evinde düzenlenen Kahramanmaraş olaylarını anma programına katılan Özdil, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Özdil, İstanbul’da meydana gelen cami kundaklama olaylarına ilişkin bir soruya, şöyle cevap verdi: “Camilere yapılan bu saldırıyı, Alevi Kültür Dernekleri olarak inanç özgürlüğüne ve inançlara bir saygısızlık olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz. Biz aleviler, dünyadaki bütün inançlara saygılı olduğumuz için her türlü inancın mekanının da korunması ve saygı duyulması gerektiğine inanıyoruz.”

Olayın faillerinin bir an önce bulunup adalete teslim edilmesi gerektiğine vurgulayan Özdil, bu olayların toplumsal olayları ateşlemek için bir kıvılcım niteliği taşıdığını kaydetti. Özdil; “ Faillerinin bir an önce bulunup adalete teslim edilmesini bekliyoruz. Bu tip saldırılar genelde farklı amaçlar güden insanlar tarafından, toplum içinde kutuplaşmaları yaratmak ve zıtlaşma oluşturmak için dönem dönem Türkiye’de geçmişte Maraş olaylarında olduğu gibi kıvılcım etkisi yaratmıştır. Bu konuda herkesi uyanık olmaya ve emniyet birimlerini de inanç mekanlarını korumaya davete ediyorum. Bu ülkede yaşayan aleviler olsun, Sünniler olsun diğer etnik guruplar olsun herkes kardeşçe yan yana yaşabilmelidirler” dedi.

Özdil, bazı aydınların sözde Ermeni Soykırımı nedeniyle başlattıkları bir imza kampanyasına ise şu cevabı verdi: “Bu konu hakkında her iki tarafın tarihçileri, sadece Türklerin Ermenilerin değil, hiçbir insanın vicdanını rahatlatacak belgeler ortaya koymamıştır. Bu nedenle bence bir süre daha sabırlı olunmalı, araştırma yapan insanların bizleri aydınlatmasını beklemeliyiz. Onun dışında yapılacak bu tür hareketler, olumlu ya da olumsuz algılanabiliyor.

Özdil, tarihimizle yüzleşmemiz gerektiğini de belirterek; “Ancak biz tarihimizle yüzleşmek zorundayız. Toplum olarak ve millet olarak, devlet olarak böyle bir yüzleşmeyi yapmamız gerek. Böyle mesnetsiz saldırıları ortaya çıkartmamız gerekiyor. Biz şunu biliyoruz, katliamlar tarihi kimseye fayda getirmiyor. Bunun saklanmaması gerekiyor. Bunu yapanların ortaya çıkartılması, cezalandırılması ve bir daha yaşanmaması gerekiyor. O zaman yaşanılabilir bir ülkeye ulaşırız” dedi.

Özdil, anma programıyla ilgili verdiği bilgilerde ise; “Maraş katliamının üzerinden 30 yıl geçti. Maraş katliamı ile ilgili Maraş topraklarında herhangi bir toplantı gerçekleşmedi ve yapılan etkinlikler Maraş dışında gerçekleşti. Bu gün Maraş topraklarında Maraş katliamının niye yapıldığını, neden yapıldığını arka planında neler olduğunu tartışacağız. Maraş ve benzeri katliamların bir daha yaşanmamasını arzu etmekteyiz. Yoksa bizim burada arzuladığımız kini, nefreti geçmişe yönelik bir husumeti ortaya çıkartmak değil. Bir arada yaşayabilmenin şartlarını oluşturmak” dedi. (www.kanal46.com)