Kahramanmaraşkendine has diğer bir deyişle kendisine münhasır bir ildir.


Uzaktan bakıldığında muhafazakâr bir topluma sahip diyebiliriz. Örf ve adetlerine önem verirken devletine, onun başında bulunan bürokratlara da saygılıdır.


Çünkü onları buraya devlet göndermiştir…


Eğer bu bürokrat, birazda halkın örf adet ve yaşam tarzına ayak uydurmuşsa değme Kahramanmaraşlının keyfine.


 Onu yere göğe sığdırmaz, sahiplenir.


Düğününe, nişanına, toplantıya, vb.çağırır aralarında görmek ister.


Çünkü onu kendinden bir parça olarak görür.


Onu başköşede misafir eder.


Makam ne kadar büyük olursa olsun, bir kere aradığını bulamadı mı hele birde dışladı mı,


Burada kalmasına kalır ama huzurlu hissetmez kendisini, mutsuzluk başlar ve bir an evvel Kahramanmaraş'tan gitmeye çalışır ve gider.


Yazının da başında belirttiğim Defterdar Osman Koşaç burada 7 yıl kaldı. Karabük iline tayini çıktı.


Bir taraftan üzülürken bir taraftanda sevindik. Karabük te bizim ilimiz, mutlaka yurdun başka yerlerinde de görev yapması gerekiyordu. Çünkü burada kalma limitini sonuna kadar kullandı. Kendi isteği ile gidiyor.


Osman Koçaş hangi görüşten olursa olsun vatandaşa yardımcı oldu.


Devletin kendisine verdiği görevi sonuna kadar tüm dengeleri gözeterek yerine getirdi.


Buraya gelen ağlayarak gelir, ağlayarak gider derler…


Ben buna katılmıyorum.


Ağlayarak gelen, sevinerek gideni ben çok gördüm.


Eğer burada hem insanları sever hem de görevini severse, göreve 1-0 önde başlıyorsun demektir.


İşte Koçaş, yedi yıl gibi uzun bir süre görev yaptı, bu herkese nasip olmaz.


Küçüğü ile küçük oldu, büyüğü ile büyük oldu.


Burada sevenlerini bırakarak ayrılacak. Bizler kendisini özleyeceğiz.


Bir bürokratın nasıl hareket etmesi gerektiğini ve nasıl başarılı olacağı konusunda örnek oldu…


Defterdar Koçaş ta Kahramanmaraş’a sevinerek geldi, sevinerek gidecektir.


Çünkü ülkenin her yerinde verilecek görevin kutsal olduğunu çok iyi biliyor.


Bu anlayışla, birlik ve beraberlik anlayışını ön plana çıkarttığı içindir ki; Doğuda ve Güneydoğuda bu nitelikte ki idarecilere daha fazla ihtiyaç var.


Bu kadar yazının sonunda “Bu adama kötülük mü etmek istiyorsun?” diyenler çıkacaktır.


Orada  insanları sıkıntıya sokan; o bölgeye giden memur olsun ,amir olsun veya daha büyük bürokratlar olsun hep sürgün yeri olarak oraya gönderiliyor olmalarıydı..!


Üzücü manzaralar işte o anlayışın eseri olarak bizlere ve ülkemize çok büyük zararlar verdi.


Bunun telafisi için son günlerde ne kadar çaba sarf edildiği herkesin malumu.


Artı ve eksileri bir tarafa bırakarak:


Arkadaşım Osman Kocaş’ın bundan sonraki görevinde başarılar dilerken, en içten duygularımla kendisine teşekkür ediyorum.


 


MEHMET YÜZBAŞIOĞLU


Kahramanmaraş'ta Bugün


[email protected]

Editör: TE Bilisim