KAHRAMANMARAŞ’IN keskin kalemlerinden Akif Arslan, Bugün’deki “Yeri Geldikçe” isimli köşesinde “Metin Aşık bu konuya ne diyecek?” başlıklı bir yazı kaleme almış.


Yazıya döktüğü konu özetle şöyle: “Alparslan Türkeş Bulvarı'nda bir kişinin park halindeki otomobilin kapısını açmaya çalıştığını gören vatandaşlar durumu polise bildirdi. Polis ekiplerinin geldiğini gören H. Y. (27), arkadaşı M.Ü'nün kullandığı otomobile binerek olay yerinden uzaklaşmaya çalıştı. Bu sırada olay yerine gelen sivil polis memurunun silahının kazara ateş alması sonucu otomobildeki zanlılardan H. Y. yaralandı. 112 Acil Servis ekiplerince Necip Fazıl Şehir Hastanesi'ne kaldırılan H. Y., buradaki müdahalenin ardından KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.”


Şimdi yaralının ailesi feryat ediyor…


Karısı, annesi, babası, çocukları ve akrabaları perişan bir vaziyette polisin silahsız oğullarına ateş etmesinin adaletsizliğini sorguluyor ve emniyet teşkilatına olan güvensizliklerini anlatıyorlar.


İşte Akif Arslan bu noktada konuya dalıyor ve ortada çok ciddi bir konu var ancak ne İl Emniyet Müdürü Metin Aşık ne de Vali Şükrü Kocatepe’den ses seda çıkmadığını vurguluyor ve ailenin isyanına ortak oluyor.


Akif, yazısını şöyle noktalamış:


“Emniyet Müdürü Aşık, hep şunu söylüyor:


“Her şikayet bir armağandır…”


Bu söylemin ne kadar geçerli olduğunu elbette zaman gösterecek.


Beklenen şu:


İddia gerçek ise, polis memuru hakkında ne işlem yapıldı, yapılıyor, yapılacak?


İddia gerçek değil ise, iddiayı ortaya atanlar hakkında nasıl bir işlem uygulanacak?


Çünkü, iddia vahim.


Ve olayın bir yanı vatandaş, diğer yanı güvenlik.


Güvenlik önemli, güven çok önemli…


Bekleyelim görelim.


Bakalım, Aşık bu konuya ne diyecek?”


Valilikten de Emniyetten de umudumu kestim de Akif’e bir hatırlatma yapmak istiyorum…


Sende iyi biliyorsun ki, Kahramanmaraş Havaalanı’nda bizzat başıma gelen bir “polis adaletsizliği” olayı yaşadım.


Orada yaşanan polis adaletsizliği güvenlik kameralarında da gün gibi ortadaydı. Bu adaletsizliği yazdık diye o bayan polis (halen aynı yerde görev yapıyor) bizi mahkemeye verdi ve resmi elbisesi ve yanında yine resmi elbiseli polis arkadaşlarıyla mahkemeye çıkan polis hüngür hüngür ağlasa da mahkeme beraatımıza karar verdi.


Bu olaydan sonra İl Emniyet Müdürlüğü, bizi bırakın toplantılarına çağırmayı, elektronik posta listesinden bile çıkarttı, basın açıklamalarını dahi göndermemeye başladı.


Son kararname ile kentimize atanan İl Emniyet Müdürü Metin Aşık göreve başladığında, Gazeteciler Cemiyeti heyeti olarak “hayırlı olsun” ziyaretine gittiğimizde bize bir şey söylemişti: “-Sizinle tartışırız, kavga ederiz ama bizde küslük olmaz. Sizden de bunu bekliyorum…”


Bu söz bana umut vermişti.


Umudumu kırmak istemiyorum fakat…


Ve fakat:


- Polis, çatışmasız bir ortamda bir vatandaşı vuruyor, Emniyet Müdürü Metin Aşık suskun…


- Emniyet, geçen dönemden kalan küskünlük ve kızgınlığıyla ambargolara devam ediyor…


- Polisinin mahkemeye verdiği konu beraatla sonuçlanıyor, ne polisine ne de gazeteciye “nedir bu işin aslı?” diye sormuyor…


- Öylesi bir küslük ki, kendisine yollanan gazetenin çam sakızı çoban armağanı olan yeni yıl armağanı bir müzik cd seti için bile bir dönüş yapmıyor…


Yani anlayacağın sevgili arkadaşım Akif, Kahramanmaraş Emniyetinde maalesef ki, geçen dönemden kalan aynı şeyler devam ediyor, bir olumlu değişiklik yok…


Buna rağmen umudumuzu korumaya devam edelim Akifcim bence…


 


YENER ATLI


KAYNAK: Maras Times'tan alınmıştır.  


http://www.marastimes.com/?page=Articles&YazarID=2&ID=99

Editör: TE Bilisim