Son günlerde şehrimizdeki bilboardlarda, Belediyemizin hizmetlerini tanıtan çeşitli resim ve yazılara şahit oluyoruz..

Bunlardan biri dikkatimi çekmişti.

Yıllar önce yıkılmış Tarihi Uzunoluk Hamamının kopyasının, belediyemizce yeniden yapılmasının şerefine tanıtımı yapılmış. Hamamın yeni halinin resmi ile beraber bilboardlara şu yazı yazılmış.

"Tarih Kahramanmaraş'la buluştu, Uzunoluk hamamı yeniden yapıldı."

İddialı ve düşündürücü bir slogandı bu.

Acaba Uzunoluk Hamamının yeniden kopyasının yapılması ile, tarih Kahramanmaraş'la buluşacakmıydı ? Uzunoluk Hamamı gerçekten yeniden mi yapılmıştı ? Takıntım, bu soruların cevabını aramaktı.

Yoksa, Belediyece yapılan hizmetlerin hergün bilboardlarla hatırlatılmasını eleştirmiyorum. (Ey vatandaş bu hizmeti ben yaptım. Bu hizmeti sana ben sundum) diyerek, vatandaşın gözüne sokarak, çağdaş teknoloji ile hizmetin başa kakılmasını da kınıyor değilim.

Uzunoluk Hamamı, şehrimizin kurtuluş mücadelesinde, Sütçü İmam'ın sıktığı ilk kurşun sahnesinin şahidi idi. Günümüze ulaşan canlı dekoru idi. Bilindiği üzere bir gece bilinen eller tarafından yıkılarak katledilmişti.

Bir Süleymaniye yıkmak için bir kazma bir ırgat yeterli.

Fakat Süleymaniye yapmak için bir Süleyman bir de Koca Sinan gerekli.

Uzun müddet idarecilerimiz bu yıkıntının ezikliği altında kaldılar. Bize kalsa bir şey yapacağımız yoktu da. Bereket versin dışarıdan gelen duyarlı kültür proğramcıları uyardılar da bu hamamın mezar yerine bir şeyler yapılması gerekliliğini anladılar.

Çünkü kurtuluş destanımıza şahitlik yapacak mekanlarımız bitmişti.

Nihayet günümüz belediyecileri çağdaş imkanlarla Uzunoluk Hamamının yeniden kopyasını yaptılar.

Hayırlı olsun diyoruz. Sevinçliyiz gururluyuz.. Emeği geçenlere, işçisinden reisine, herkese buradan teşekkür ediyoruz.

Ancak; Uzunoluk hamamı gibi talan ettiğimiz bizim bir sürü tarihi mekanlarımız vardı. eski konaklarımız, belediye çarşımız, eski belediye binamız, Alman hastanemiz, camilerimiz, mezarlarlıklarımız, mescitlerimiz, çeşmelerimiz hatta eski sinema filmlerimiz vardı, bunların hepsini yok ettik. Acaba bunların da kopyasını yapabilecek miydik. ?

Sadece Uzunoluk Hamamının klonlanması. Diğer kaybettiklerimizin yerini dolduracak mıydı?

Yapılan yeni Uzunoluk Hamamı hiçbir zaman eskisinin yerine geçemeyecekti. Ne kadar da lüks şekilde beyaz Marmara mermerleri ile kaplansa da, eski taş duvarların, yerdeki sarı tandırlarının verdiği manevi konforu ve kokuyu hiçbir zaman duyuramayacaktır.

Belki aslını hatırlatan, naylon şişme oyuncaklar gibi olacak, tatmin edecek, fakat hiçbir zaman bu sahte izdivaç, mutluluk getirmeyecek.

Yeni Belediye hamamının yerine;

Ahırdağından koca bir kayayı sökselerdi. Yuvarlaya yuvarlaya buraya getirip koysalardı. Üzerinede şu yazıyı yazsalardı;

(Biz burada bir tarihi mahvettik. Yerine yenisini yapacak bir usta bulamadık. Bu nedenle bu kayayı buraya koymak zorunda kaldık.) deselerdi, belki daha manidar olurdu.

Selam ve sevgilerle.


ALİ AVGIN

(Maraş Gündem'den alınmıştır.)
Editör: TE Bilisim