Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları
Anabilim dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurhan Atilla, “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı”
nedeniyle bir bilgilendirmede bulundu.
Atilla, “Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusunda bulunan hücrelerin
kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde kitle oluşturmasıdır. Oluşan kitle öncelikle
bulunduğu ortamda büyür. İleriki aşamalarda ise dolaşım yoluyla uzak organlara
yayılarak hasara yol açabilir. Bu yayılıma metastaz adı verilmektedir. ”dedi.
Doç. Dr. Nurhan Atilla, “Dünyada kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni olan
akciğer kanserleri ülkemizde erkeklerde en sık görülen, kadınlarda ise 4. sıklıkta
görülen kanser türüdür. 2020 yılında Dünyada 2.2 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı
ve akciğer kanserine bağlı 1.8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin edilmektedir.”
ifadesini kullandı.
Akciğer Kanseri Risk Faktörleri
Akciğer kanserinin başlıca nedeninin sigaraya bağlı olduğunu belirten Doç. Dr.
Nurhan Atilla, “Sigara kullanımı akciğer kanserinin en sık nedenidir. Sigara dumanına
pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Kendileri sigara
içmedikleri halde ev veya işyerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kişilerde
akciğer kanseri gelişme riski %20-30 oranında artmaktadır. Sigaranın bırakılması
durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalmakta, sigara bırakıldıktan 10-20 yıl
sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşmaktadır. En önemli risk faktörü tütün
kullanımı olmakla birlikte, akciğer kanserinin hiç sigara kullanmamış kişilerde de
görülebileceği unutulmamalıdır.” sözleriyle akciğer kanseri risk faktörleri hakkında
bilgi verdi.
Asbest; bazı toprak ve kayalarda bulunan, saç gibi ince liflerden oluşan doğal bir
mineraldir. Yanmaz ve yalıtkan özelliği nedeniyle inşaat ve sanayi sektöründe
kullanılmaktadır. Asbest liflerinin solunmasına bağlı olarak akciğer hasarı gelişebilir.
Asbeste bağlı gelişen akciğer zarı kanserine mezotelyoma adı verilmektedir.
Radon gazı toprakta doğal olarak bulunan, kokusuz radyoaktif bir gazdır. Bina
zeminindeki çatlaklardan, bina yapımında kullanılan yapı malzemelerinden, doğalgaz
ve su borularından ev içlerine sızarak görünmez bir tehlike oluşturabilmektedir. Ev içi
radon maruziyetinin en önemli bileşeni binanın temelindeki toprak ve kayalardır.
Bunlara ek olarak: arsenik, berilyum, kadmiyum, uranyum, vinil klorid, nikel kromat,
kömür ürünleri, petrol ürünleri gibi kansere yol açan kimyasallara maruziyet ve hava
kirliliği de akciğer kanseri gelişme riskini artıran diğer nedenlerdir.
Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Akciğer kanseri tanısı konulan hastalarda belirtiler tümörün akciğer içindeki
yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik
gösterir. Tümörün kendisinin ve göğüs içi yayılımının yol açtığı en sık izlenen

belirtiler: inatçı öksürük, kanlı balgam, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, nefes darlığı,
iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybıdır.
Tanı Nasıl Konulur?
Akciğer röntgeni ile akciğerde kitle tespit edilen hastalarda bilgisayarlı tomografi
çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir.
Göğüs duvarına yakın ise ultrason eşliğinde dışarıdan iğne ile, havayolları içinde ise
burundan ya da ağızdan bronkoskopi denilen yumuşak bükülebilir bir aletle
akciğerlere girilerek biyopsi alınır.
Tedavi hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Nurhan Atilla, sözlerine şu şekilde son
verdi: “Tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık
sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir yaklaşım
gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi ve kemoterapiyi
içermektedir.”
Konuya ilişkin görüşlerini belirten Rektör Prof. Dr. Niyazi Can ise “Tıp Fakültesi
hocalarımız hastanemizdeki çalışmalarına devam ederken, diğer yandan
öğrencilerimizin en iyi şekilde yetişerek nitelikli hekimler olarak mezun olmalarına
katkı sağlıyor. Bunun yanında toplumumuzu kendi alanlarındaki gelişmeler hakkında
bilgilendiriyorlar. Doç. Dr. Nurhan Atilla hocamıza da tüm çabaları için teşekkür
ediyorum.” dedi.

Editör: TE Bilisim