Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) Başkanı Alaatin Karaca, geçtiğimiz hafta BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin düşmesinin ardından, dağlarda arama kurtarmanın ne kadar önemli olduğunun bir kere daha anlaşıldığını söyledi.

TDF Başkanı Karaca yaptığı açıklamada, 25 Mart tarihinde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopterin Kahramanmaraş'ta düşmesinin herkesi olduğu gibi kendilerini de üzdüğünü belirterek, kazanın ardından bilgi kirliliğinin yaşandığını ifade etti.

Kazanın meydana geldiği gün, TDF olarak Uludağ'da, 40 kişilik arama-kurtarma eğitimine başladıklarını anlatan Karaca, zor hava koşullarında eğitimlerini sürdürdüklerini ve kendilerinden arama-kurtarma çalışmaları ile ilgili her hangi bir istekte bulunulmadığını kaydetti.

Karaca, ardından kendilerinin Başbakanlık kriz yönetim merkezini aradıklarını bildirerek, federasyonlarından 17 kişilik ekibin, Ankara'dan gelen uçakla iki seferde Kahramanmaraş'a götürüldüğünü ifade etti.

-İHA MUHABİRİ İSMAİL GÜNEŞ-

Karaca, kazanın ardından 112 Acil Servis'i arayan İHA muhabiri İsmail Güneş'le ilgili olarak ise ''Vefat eden gazeteci İsmail Güneş, bulunduğu şartta gereken her şeyi yapmıştır'' diye konuştu.

Güneş'in ilk konuşmasını televizyondan izlediklerini bildiren Karaca, dağda hayatı idame ettirmenin zor olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

''Daha sonraki süreçte ise kurtarma faaliyetine katılan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre diğer arkadaşlarının ceketlerini giyerek belirli bir kaya oyuğuna kadar bir koltuğun üzerine binerek kaydığını biliyoruz. Tabi o anı yaşamadan bir şeyler konuşmak doğru olmaz. Haberlerden edindiğimiz kadarıyla merhum gerekeni yapmıştır. Ayrıca kamera ve fotoğraf makinesindeki görüntülerin çözülmesinin ardından neler yaptığı daha net görülecektir. Kazadan sonra oturup, ahkam kesmek çok kolaydır. Bizim ülkemizde ne yazık ki bu bir gelenek haline gelmiştir.''

-DAĞDA ARAMA - KURTARMA ÇALIŞMALARINDA İHTİSASLAŞMA-

Karaca, dağda arama kurtarma çalışmalarının büyük özellik gerektirdiğini belirterek, ''Türkiye'de dağdaki arama-kurtarma çalışmaları bana göre ihtisaslaşmalıdır'' dedi.

Ancak söz konusu gerçeği birilerine anlatmanın güç olduğunu ileri süren Karaca, şöyle devam etti: ''Dağda arama kurtarma çalışmaları süreklilik ister. Gece gel çadırda, evde veya bir yerleşim biriminde yat, sabah aramaya git şeklinde arama-kurtarma olmaz. Yangın veya depremden adam kurtarmayı kastetmiyorum. Dağlarda meteorolojik değerler her an değişebilir. Bir günde 4 mevsim yaşayabilirsiniz. Dağda sis ve tipi ile her an karşılaşabilirsiniz. Önünüze buz, kaya duvarı, dere veya tepe çıkabilir. İşte bu yüzden diyorum ki dağda arama kurtarmacı özellikleri olan insan olmalıdır. Yön bulmasını bilmeyen, bulunduğu koordinatları başkalarına tarif edemeyen, verilen koordinatı takip edip olay mahalline ulaşamayan, üzerinde bir balıkçı montuyla eldivensiz, beresiz ayağında poşetle kurtarmaya gidenden kurtarmacı olmaz. Kurtarmacılık özellik ister.''

Karaca son olarak, dağda kurtarma çalışmalarının TDF'nin eğitim talimatlarına göre, arama ve kurtarma eğitimlerini almış kişilerin işi olduğunu belirterek, enkazda veya taşkında görev yapanların dağa gönderilmesi durumunda sıkıntılar yaşanabileceğini sözlerine ekledi. AA
Editör: TE Bilisim