Ben, gelişmelerden son derece rahatsızım. Bir şeyler bilip de saklamıyorum. Lafı ağzımda gevelemeye de çalışmıyorum.

Ortada, bir an önce açıklığa kavuşturulması gereken bir iddia var. Şu soruların da yanıt bulması gerekiyor:
1. İrtica ile Mücadele planı, iddia edildiği gibi Genelkurmay Başkanlığında mı hazırlanmıştır?
2. Eğer içerde hazırlanmışsa, kimler emir vermiştir? Genelkurmay Başkanı’nın haberi var mıdır, yoksa ondan da habersiz mi hazırlanmıştır?
3. Sorumluluk, Genelkurmay Başkanlığını da kapsıyorsa, bir darbe niteliğindeki bu belgeye katılan ve göz yumanlar istifa ettirilmekle mi kalacaklar, yoksa mahkemeye mi verilecekler?

Başbuğ'u istifaya mı zorluyorlar?

Org. Başbuğ, yakın tarihin en talihsiz Genelkurmay Başkanlarından biri oldu. Tanıdığım Başbuğ’un böyle bir plan hazırlanmasını isteyeceğine de , göz yumabileceğine de ihtimal dahi veremiyorum.

Ben hala bu gelişmenin Başbuğ’un dışında, ondan habersiz geliştiğini veya belgenin tümüyle büyük bir dış komplo olabileceğine inanmak istiyorum.

Her iki koşulda da, bu olayın esas hedefinin Başbuğ’u istifaya zorlamak olabileceğini de gözden uzak tutmayalım.

Varsayımları şimdi bir yana bırakalım.

Ortada, neresinden bakılırsa bakılsın, gerçekten vahim bir durum var.

Eğer gerçekten Genelkurmay’da hazırlanmışsa, TSK’ya bir darbe hazırlığı gölgesi düşecektir. Komuta kademesi büyük bir töhmet altında kalacak, istifalar hatta yargılanmaları kadar gidebilecek bir süreç başlayacaktır.

Eğer bu plan dev bir komplo ise ve Genelkurmay dışında hazırlanıp, komuta kademesine gölge düşürmeyi, Org. Başbuğ’u kontrolü kaybetmiş bir 1 inci Başkan gibi göstermeyi amaçlıyorsa, bu defa bambaşka bir sürece girilecektir.

Önce işin özü anlaşılmalı...

TSK’yı kurum olarak hırpalamadan korumak ve kollamak istiyorsak, hiç zaman harcamadan, olayın gerçek yüzünü ortaya çıkarmalıyız.

Bazılarımız, ayrıntılarla uğraşıyor.

Belgenin neden bu kadar geç ortaya çıkarıldığı, neden öncelikle basına sızdırıldığı sorgulanıyor.

Mutlaka bu sorular da önemli, ancak asıl önemli olan, belge’nin orijinalliği, içerde mi dışarıda mı ve kimler tarafından hazırlandığının bulunmasıdır. Bu noktalar kesin şekilde saptanmadığı taktirde, ortadaki kuşku ve töhmet bulutları dağılmayacaktır.

Bu karanlık bulutları da yine ancak TSK kendi kendine dağıtabilir. Org. Başbuğ da, bu konuda en güvenilecek isimdir. Her konuşmasında, TSK’nın hukuk içinde ve demokrasiye sadık kalacağını söyleyen Genelkurmay Başkanı, gerekirse her fedakarlığı da yapabilecek karakterde bir askerdir.

Mehmet Ali Birand
Posta