Tabi derdimiz porno film anlatmak değil. Asıl meramımız siyaset…



*



Aslında bize, her yere bir Fakıbaba gerek. Sadece bir ilçemiz için değil, şehrin merkezine, ilçelerine bir Fakıbaba efsanesi gelip oturmalı. Halkın yüreğine nakış nakış işlenen, icraat yapan, gerçek manada doğruluk ve dürüstlük örneği sergileyen, halkın gönlünde taht kuran…

Öyle langir lingir işleri olmayan…

Projeleri olan. Heyecan uyandıracak projelere imza atabilecek… Çevresine pozitif enerji verirken, insanların, seçmenlerin oylarına helal getirmeyecek, “Allah razı olsun!” dedirtecek bir başkan lazım bize.

Onikişubat için diyorum.

Daha önce de bu ilçemiz için layık olan insanları, isimleri dile getirdik. Tekrarına gerek var mı şimdilik bilemem de, bu ilçemiz için maşallah bakıyorum iştahlı, hevesli olan çok.

Nesine heves ederler, neden iştah duyarlar, vallahi de billahi de onu da anlamış değilim.



*



Kimse yok mu derneği başkanı Mustafa Timurbanga da Onikişubat ilçesine aday adayı olan bir başka dostumuz.

Gerçi biz tepeye Mustafa Buluntu’nun ismini yazdık. Nereden baksanız, herkese, tüm aday adaylarına her meselede on çekecek bir isim iken, herkesin aday adayı olması demokratik hakkı.

Onun adı geçiyor, bunun adı geçiyor.

Ötekinin adı geçiyor, berikinin adı geçiyor da, meydana çıkıp, delikanlıca ben aday adayıyım diyen yok.



*



Biz de izliyoruz, ne olacak, kim aday adayı olarak çıkacak diye…

Derken beklenen haber geldi. Adaylığı, aday adaylığını düşünenler, kulis yapanlar, istemem yan cebime koy diyenler, sağda solda beklenti içinde olanlar, bekleme odasında hakemin maçın başlangıç düdüğünü çalmasını bekleyenler...

Hadi bakalım, işte hakem de düdüğü çaldı. Siz daha kıspetinizi giymediniz mi? Bakın,  davullara bile çalınıyor, seyirci çim sahada yerini almış, niyetiniz de güreşmek, galip gelmek, rakiplerinizi tuş yapmak, daha neyin derdinde, telaşındasınız.

Bırakın şu oyunları, bırakın şu dedikoduları, bırakın şu umutsuz bekleyişleri, çıkın sahaya, ısının, yoksa bir yerinize kramp girecek diye korkuyorum!

Korkmayın… Korkunun ecele faydası yok, sonra, korkak bezirgân sürüye kurt getirirmiş.



*



Aday adaylığı için başvurular tarih erkene alındı, 1 Ekim – 1 Kasım tarihleri arasında başlayacak. Şunun şurasında birkaç gün kaldı.

Devlet memurları, siyasiler, bürokratlar, sendikacılar, sivil toplum kuruluşunun önderleri, seyirci sizi bekliyor…

İşte meydan… İşte fırsat. Ayağınıza kadar gelen bu fırsatı iyi değerlendirin. Yiğit bin yaşar, fırsat ele bir geçermiş. Sizler de yiğitsiniz, biliyorum. Konuşunca tozu dumana katar,  kodu mu oturtturursunuz! Konuşunca mangalda kül bırakmadığınızı da biliyorum. Siz yine mangala mukayyet olun, çünkü önümüz bayram! Bol artık et yersiniz!



*



Sonra…

Başka partilerdeki suskunluğu anlamıyorum. Onlarda da bir ürkeklik, bir korkaklık hâkim ki, sorma gitsin!

Kendinize güveniyordunuz hani? Dağları ben yarattım diyordunuz, ben varsam siyaset var, ben yoksam parti de yok diye hava basıyordunuz? Ne oldu havanıza?

Valla onu bunu bilmem, biz kolları çemredik, henüz belki kış gelmedi ama siyaset çizmesini ayağımıza geçirdik, şu parti senin, bu parti benim düştük yollara artık. Sizin yüzünüzden evi barkı da unuturuz gayrı. Bir koşuşturmaca içine daldık bu saatten sonra… Zaten antrenmanlıyız da, mesele yok!

Son sözler; haydi, kıspeti giyin ve yeşil çimlerle buluşun, bakın seyirci tezahürat yapıyor, en büyük sensin, bu yağlı güreş, zor güreş. Yağlanın artık. Her ne kadar çevrenizde yağcı çoksa da, bir kıyak da İsmail Kıyak’tan değil, benden gelsin, zeytinyağınız benden.

Hadi yiğitlerim, hadi pehlivanlarım, hadi saha sizi bekliyor, seyirci sizi bekliyor.

Hadi, hadi!..



Mehmet FİSKECİ

www.maraskimlik.com