Pazar akşamı. Fenerbahçe-Eskişehir kupa maçını izledim. Yemeğin ardından, günün getirdiği yorgunluktan olsa gerek, divana uzandığımda, gözlerim günün gelişmelerini ekranda izlerken, bir açılıp bir kapanan gözkapaklarım, “Bu kadar çok çalışır, hergün yazı yazarsan, olacağın bu işte!” der gibi. Cenkten çıkmış yorgun savaşçı gibiyim.

Başbakanlık genel sekreteri arıyor. Büroda yokum. Aksilik bu ya, cep telefonumu da şarja bırakıp gitmişim. İki saat sonra döndüğümde, elamanım panik halinde, “Patron, Başbakanlıktan aradılar. Başbakan sayın Erdoğan sizinle görüşecekmiş. Telefonunuz da kapalı olunca, büroyu aradılar. Herhalde çok acil. Acaba ne için aramış olabilirler ki?” deyince, beni de aldı bir telaş.

Sabırsız bekleyiş başlıyor. Acaba koskoca başbakan beni niye aradı. Kimseyi aramadı da, beni niye arayacak? Yoksa bilmediğim bir şey mi açıklayacak. Açıklayacaksa, bu neden ben?

Cevabını bulmakta zorlandığım sorularla cebelleşirken, cep telefonum çaldı. Arayan bayan, “Sayın Fiskeci, Başbakanımız Sayın R.Tayyip Erdoğan Beyefendi sizinle görüşecekler, ayrılmayın, bağlıyorum” deyince, dizimin bağlarının çözüldüğünü fark ettim. Çok sürmedi, yarım dakika sonra telefonun öbür ucunda tanıdık ses; hal-hatır faslından sonra başladı konuşmaya; “Sayın Fiskeci, kaç gündür yazılarını okuyorum. Bize de biraz sitem etmiş, dokundurmuşsun. Maçca etiniz, intil ettiniz, hers marak içinde bıraktınız diye. Canın sağ olsun. Daha fazla merak içinde bırakmak istemiyorum sizi. Sen bizim ağabeyimizsin. Bir itirafta bulunmak istersem, yazılarının tiryakisi oldum. En çok da milletvekiliniz Veysi Kaynak beyin tavsiyesi ile bende alışkanlık yarattınız. Önce kutluyorum sizi. Tamam, asıl açıklamayı Bürüksel"den dönüce yapacaktım ama, senin yerin başka, farkın var. Nihayet Poyraz diyorum. Evet, Belediye başkan adayınız mevcut başkanınız Mustafa Poyraz"dır. Hadi, hayırlı olsun, bu kıyağımı da unutma ha! Unutuyordum az kalsın; bir de sizin Maraş"ta gazeteciler var, isimleri M ile başlıyor, neydi onlar. Hah, hatırladım, Mehmet Taş ve Mustafa Şirin… Onlara da selamlarımı, sevgilerimi iletmeyi unutma! Kapatıyorum, var mı bir emrin!”

Eşimin dürtmesiyle uyandım ama kan ter içindeyim. “Kalk, meyve yiyoruz. Rüya gördün galiba, sayıkladın, sanki birileriyle konuşuyor gibiydin” dediğinde, “Allah"ım kâbus mu gördüm acaba?” dedim ve kendime bir çimdik attım. Evet, rüya görmüştüm. Boru değil, arayan koskoca başbakandı. Müjdeyi veriyor, 29 Mart yerel seçimlerinde AK Parti belediye başkan adayının Mustafa Poyraz olacağını duyuruyordu.

Bir gün önce de arkadaşım, değerli, kıymetli ve dostum bizim ulaştırma hizmetleri müdürümüz Mustafa Arguz görmüş rüyasında sayın Erdoğan"ı. Muhabbet etmişler…

Kalktım, elimi yüzümü yıkadım, meraklı eşim; “Hayırdır, kimi gördün rüyanda, konuştun, sayıkladın epey!” deyince, olduğu gibi anlattım. Güldü; “Bir tarafın açık kalmış senin” demez mi? Alaycı alaycı…

Artık rüyalarıma girmeye başladı. Eeee, hergün o kadar konuşur, yazarsanız, bilinçaltınıza yerleşen kanaat, sizi rüyada bile rahat bırakmaz. Olacağı buydu işte.

Pazartesi günü büroya geldiğimde, yolda karşılaştığım birkaç dostumla gördüğüm rüyayı aktardığımda, tabir etmelerini istediğimde, onlar da eşimin söylediğinin aynısını tekrarladılar. “Bırak Allah"ını seversen, başbakanın işi gücü yok da seni mi arayacak. Üstelik AK Partili de değilsin. Adam kırıldı da, kala kala sen mi kaldın koca Maraş"ta. Sen kim, başbakanın seni araması kim! bir tarafın açık kalmış işte, hepsi o…”

Hayırdır inşallah. Başbakan"ın beni araması, Mustafa Poyraz"ın belediye başkan adayı olacağını açıklaması, Mehmet Taş ile Mustafa Şirin"e de selam söylemesi, hayra alamet olsa gerek, beşimizin de adının M ile (iki Mehmet, üç Mustafa) başlamasının hikmetini, esbab-ı mucizesini araştırmaya koyulan arkadaşlarım, “Valla gördüğün rüya güzel. Rüya tabirleri kitabına baksana! İnşallah gördüğün rüya hayırlara vesile olur” demezler mi?

Günlerdir tartışmıyor muyduk? Emanet kime tevdi edilecek, kim kentin 5 yıl için daha anahtarını teslim alacak, kim şehr-ül emin olacak? diye…

Artık, sayın Başbakan Kahramanmaraş AK Parti belediye başkan adayını resmen, canlı yayında, ekranda açıklayana kadar, bu konuda, isimler üzerinde yazı yazmaya ara veriyorum. Üç gün var, bekleyeceğim.

Gördüğüm rüya inşallah hayırlı olur. Rüyası bile güzel mübareğin. Rüyalar gerçek olur mu? Rüya da olsa, her şeyde bir hayır vardır. Bekleyip göreceğiz..

MEHMET FİSKECİ
[email protected]
19 Ocak 2009 Pazartesi

Kaynak: Maraş Gündem