Sitemizin köşe yazarı Nesih Tanrıverdi bugünkü yazısında, "Tüketici sözleşmelerinde genel esaslar" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Sözleşme dendiğinde, iki tarafın karşılıklı olarak müzakere ederek üzerinde anlaşmaya vardığı ve kendilerini bağladığı şartlar bütünü anlaşılır. Gerçekten de yasaya ve genel ahlak kurallarına aykırı olmamak üzere taraflar bir takım konularda anlaşmış ve mutabakata varmış ve bunu yazılı hale getirip altına imza atmışlarsa artık bu metne uymaları beklenir. 

Ancak günümüz dünyasında bu tarz sözleşme şekli yerini daha hızlı ve pratik kolay uygulanabilen matbu sözleşmelere bırakmıştır. Matbu sözleşmeler de satıcı ve sağlayıcılarca hazırlanmakta, tüketiciye sadece imza etmek düşmektedir. Tek taraflı olarak hazırlanan ve genellikle hazırlayan tarafın haklarını içeren tüketiciye de yükümlülük yükleyen bu sözleşme tarzına karşı tüketicilerin korunmasına ihtiyaç duyulmuştur. 

Tüketicinin korunması hakkında kanun, matbu sözleşmelere yön veren ve gerektiğinde içeriğe müdahale eden hükümler getirmiştir. Yasamızın 4. ve 5. maddelerinde tüketici sözleşmelerinde göz önünde bulundurulması gereken temel esaslar ile matbu sözleşmelerde tüketici aleyhine dengesizlik yaratan hükümlere karşı tüketicileri koruyan hükümlere yer verilmiştir.   

Yasaya göre sözleşmeler aşağıdaki temel esaslara uygun inşa edilmelidir:

Tüketici sözleşmelerinde bilgilendirmeler en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenir ve bunların bir nüshası tüketiciye verilir. 

Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemez.

Kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile Sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için  tüketiciden ek bir bedel talep edilemez. 

Bankalar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından belirlenen ücretlerin dışında ücret alamaz.

 Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.

Tüketici işlemlerinde, tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılır. Satıcı ve ya sağlayıcılar alacaklarını asıl borçludan almak için tüm yolları denemekle yükümlüdürler. Tüm yollar denenmeden kefil hakkında işlem başlatılamaz.

Temerrüt hâli de dâhil olmak üzere, tüketici işlemlerinde bileşik faiz uygulanmaz.

Yasamız temel kriterlere yer verdikten sonra sözleşmenin içeriğine de müdahale etmektedir:

‘Tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları haksız şarttır, haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür.’

Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. 

Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi hâlinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır.

Haksız şartla birkaç örnek vermek gerekirse;

  • Sözleşmeyi düzenleyenin, sadece kendisi tarafından belirlenen koşullarda edimini ifa edeceği, buna karşılık tüketicinin her halde ifa ile yükümlü tutulduğu şartlar,
  • Tüketicinin sözleşmeyi kurmaktan veya ifa etmekten vazgeçmesi hallerinde sözleşmeyi düzenleyene tüketicinin kendisine ödediği bedeli muhafaza etme hakkı tanıyan, ancak sözleşmeyi düzenleyenin aynı türden davranışları için tüketiciye benzer bir tazminat hakkı tanımayan şartlar,
  • Yükümlülüklerini yerine getirmeyen tüketicinin, orantısız biçimde yüksek bir tazminat ödemesini gerektiren şartlar,
  • Sözleşmeyi düzenleyene, sözleşmeyi keyfi bir şekilde fesh etme hakkı tanıyan ancak tüketiciye aynı hakkı vermeyen şartlar ile sözleşmeyi düzenleyenin fesih hakkını kullanmasına rağmen, henüz ifa etmediği edimler karşılığında almış olduklarını muhafaza etme hakkı veren şartlar,
  • Belirli süreli sözleşmelerde, sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin konulan şartlar,
  • Sözleşmeyi düzenleyenin yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen tüketicinin bütün yükümlülüklerini yerine getirmesini zorunlu kılan şartlar,
  • Haksız şarttır ve bu türden şartların tüketici açısından bir bağlayıcılığı yoktur.