Yapılan son siyasi kamuoyu araştırmalarından çıkan sonucu “Tayyip Erdoğan’ın yanlış okuduğunu” aramızda tartıştık.

Peki acaba Deniz Baykal nasıl okuyor?

Veya “Hiç okuyor mu, yoksa umurunda bile değil” mi?

Deniz Baykal’ın siyaset deneyimine, dürüst siyaset anlayışına, laik-demokratik rejime olan saygısına söylenecek bir şey yok...

Bununla birlikte “ciddi hatalar yapan ve endişeli, işsiz, yoksul büyük kitleler yaratan”, kendi içinden gelen Abdüllatif Şener’in bile dönemindeki yolsuzluklardan şikâyet ettiği bir iktidara karşı alternatif siyaset üretemediği de gün gibi açık.

O Cumhuriyet Mitingleri’ne neden olan ortamda bile 22 Temmuz seçimlerinden büyük yenilgiyle çıktı. Kendisi her ne kadar halâ “Biz oyumuzu arttırdık” filan diyorsa da alternatif olamadığı, gerçekleri anlatamadığı, poşetlerle aldatılacak kadar yoksul bir halka bile çözümler, sol politikalar üretemediği, bunun da ötesinde büyük bir kitlenin CHP’ye kerhen, mecburiyetten oy verdiği, bazı CHP seçmeninin ve kararsızların “sırf başında Baykal olduğu için oy vermediği” açıkça ortadaydı ve kendisi de bunun farkındaydı.

Dilinden hiç düşürmediği “cumhuriyet”e kendisinin böylece “rakipleri” kadar zarar verdiğini ona son yıllarda sık sık söyledik, uyardık. “İnsanlar şikâyetçi, partilileriniz bile kaçıyor” dedik...

Bu durumda Margaret Thatcher’ın yaptığı gibi sorumlu siyasetçi örneği göstermesi “Ben uzun yıllar gereken hizmeti verdim, şimdi partimin ve ülkemin önünü açma zamanı, ayrılıyorum” demesi gerekirdi ama Baykal ne yaptı gitti “Kimse beni istemese de başkasına izin vermem” dedi. Kurultay’da kendini yeniden seçtirdi.

Yeni adaylar var!

Oylar ne oldu? Yüzde 20’den yüzde 13’lere düştü.

Baykal ne zaman bırakır?

Barajın altına düşünce!

Türkiye’de liderler yenilgiye doymuyor. Ne tür yenilgiye uğrarsa uğrasın inatla yolunda yürüyor. Ta ki yerlerde sürünene, onurunu yitirene kadar.

Deniz Baykal merak etmesin, o ayrıldığını açıklar açıklamaz çok iyi, kitlelerin beklediği genel başkan adayları ortaya çıkar.

Ama bana öyle geliyor ki anketler CHP’nin oy oranını “yüzde 8” bile gösterse Baykal’ın koltuğundan, lüks makam arabasından, süper genel merkez binasından ayrılmaya hiç niyeti yok!

Onun için artık güçlü bir muhalefetin, istenen özelliklere sahip bir liderin önemine inananlara görev düşüyor. Baykal’a istifa etmesini anlatmak için harekete geçsinler. Sonradan ağlamanın yararı yok!


*****

Devlet neyle meşgul söyler misiniz?

Devletin ihmali ve yanlış kararı yüzünden kaçak Kur’an kursunda çocuklar ölüyor. Ortada suçlu yok...

İstanbul Valiliği’nin 3 ay önce “Okulunuz çürük, depreme dayanmaz” dediği okul yalnızca boyatılıyor ve velilere “Okul sağlam, çocuklarınızı kaydettirin” deniyor, ortada buna engel olacak Bakanlık yok.

Türkiye’nin en güzel ormanlarının binlerce hektarı cayır cayır yanıyor, ortada çözüm üreten merci yok. Bu nasıl devlettir ve nereye saklanmıştır belli değil...

Vatandaşlarının can güvenliğini umursamayan, ölümlerini bile ciddiye almayan, ancak yarım asırda yerine konacak milli hazinelerin kaybını öylece seyreden devlete devlet denir mi?Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı’ndan bir mektup gelmiş.

“Türkiye’de sadece THK’nın elinde bulunan 12 yangın söndürme uçağının tamamı halkın bağışlarıyla ve THK’nın öz bütçesinden alınmış olup 1985 yılından beri orman yangınlarını söndürme görevinde kullanılmaktadır. Ancak günümüz şartlarında hem performans hem de sayı bakımından bu uçaklar yetersiz kalmaktadır.

THK olarak kampanyada topladığımız bağışlarla önümüzdeki 5 yıl içinde 12 adet amfibik yangın söndürme uçağı almayı planlıyoruz. Bu uçakların toplam maliyetinin 100-120 milyon dolar olacağını hesap ediyoruz. Ancak THK devlet bütçesinden hiçbir pay alamayan bir kurum. Bu nedenle kendi imkânlarımızla bu uçakları alabilmemiz mümkün değil.

Şu ana kadar halkımızdan gelen bağış miktarı 200 bin YTL civarında. Türkiye’nin önde gelen işadamlarına yaptığımız çağrılar sonuçsuz kalmıştır. Türk Hava Kurumu’na bağış yapan yine halkımız olmuştur. Toplanan bağış ile bir uçağın ancak lâstiğini almak mümkündür” diyor ve kampanyaya yine halktan yardım istiyorlar.

Banka hesap numalarını yarın vereceğim ama bu arada DEVLETE sormak isterim:

Bu ormanlar THK’ya mı ait ki onlar telâşla halktan yardım istiyorlar?

Madem ki sadece THK’nın elindeki uçaklarla o dev yangınlar söndürülüyor (ve sonra “6 uçak kullanıldı, 8 uçak kullanıldı” diye zavallı açıklamalar yapılıyor) o zaman devlet neden THK’ya bütçe vermiyor?

Yoksa sebebi rüşvet olayları ve haksız ihalelerle götürülen milyon dolarlar nedeniyle yangın uçağına verecek paranın olmaması mıdır? Millet olarak bu soruların cevabını Başbakan’ın kendisinden istemeye hakkımız var. O göz göre göre yanan ormanlar gelecek kuşaklara da aittir ve hesabı verilmelidir. Bekliyoruz!