Daha önce başka kentte iki kez böbrek nakli olan ve nakil olan böbreklerini kaybeden
Suriyeli Yaser Aljader, SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde oğlu Muhammed Aljader’in
verdiği böbrekle yapılan başarılı nakil sonrası sağlığına kavuştu.
Yaser Aljader, 2015 yılında amcasının oğlundan gerçekleştirilen ilk nakilde böbreğin
taşlı olması dolayısıyla yaşanan olumsuzluklar üzerinde nakledilen böbreği
kaybetmiş. Daha sonra eşinden nakledilen böbreğin fonksiyon testlerinde yetersiz
olduğu saptanınca SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde üçüncü kez nakil operasyonu
geçirdi.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Böbrek Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yücel
Yüksel, üçüncü kez gerçekleştirilen böbrek nakli olması bakımından Gaziantep’te bir
ilki gerçekleştirdiklerini, böbrek nakillerinde her zaman daha zor olan üçüncü
nakillerin büyük bir tecrübe ve deneyim gerektirdiğini söyledi.
Doç. Dr. Yücel Yüksel, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim
Dalı Öğr. Üyesi ve Hastanenin Nefroloji Uzmanı olan Doç. Dr. Mehtap Akdoğan ile
gerçekleştirdikleri başarılı takip ve tedavi sonucu Yaser Aljader’in (43), oğlu
Muhammed Aljader’in (20) bağışladığı böbrekle sağlığına kavuştuğunu kaydetti.
ZOR HEMEN YAPILIR, İMKANSIZ ZAMAN ALIR
Yaser Aljader’in daha önce farklı şehirde iki kez böbrek nakli olduğunu ve nakledilen
böbrekleri kaybettiğini anımsatan Doç. Dr. Yücel Yüksel, süreçle ilgili şöyle konuştu:
“Hastamız 2015 ve 2018 yıllarında iki defa böbrek nakli olmuş, ancak böbreklerini
kaybetmiş. Üçüncü böbrek nakli olması gerekiyordu. Yaklaşık bir yıldır hemodiyalize
giriyordu, nakil öncesi yapılan tetkiklerde daha önce böbrek nakli olmasından ve
takılan böbreğin hala vücutta bulunmasından dolayı PRA pozitifliği (doku antikorları
varlığı) vardı. Yaptığımız tetkiklerde PRA pozitifliğinden dolayı böbrek nakli yapılmaz
durumdaydı.
Nefroloji hocamız Doç. Dr Mehtap Akdoğan ile önce 2018 yılında nakil yapılan
böbreğin alınmasına (2015 yılında nakil yapılan böbrek daha önce alınmış) karar
verdik.  Nakledilen böbreğin çıkarılması ameliyatı, böbrek naklinden daha zordur,
çünkü daha önceden ameliyat yapılan bölgenin ikinci ameliyatları her zaman ilk
ameliyattan çok zor olur.
Nakil yapılan böbreği çıkardıktan sonra hastamızı beş seans plazmaferez (plazma
temizleme) işlemine aldık. Plazmaferezler sonrası yapılan PRA testi negatif olması
üzerine oğlundan böbreği laparoskopik (kapalı yöntemle) olarak çıkardık ve başarılı

bir nakil gerçekleştirdik. Verici ameliyat sonrası üçüncü günde, alıcı hastamız ise
yedinci günde taburcu oldu.”
BU GİBİ ZOR AMELİYATLARDA TECRÜBE HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Böbreğe bacağa giden atardamar ve toplardamarlarla anastomoz yapıldığını anlatan
Doç. Dr. Yüksel, “Böbreğin çıkarma ameliyatında en küçük bir hata hastanın hayatını
kaybetmesine neden olabilir. Bu gibi zor ameliyatlarda tecrübe çok önemlidir. Cerrahi
ekibimiz bölgenin ve Türkiye’nin en deneyimli ekiplerinden (Sekiz yılda 3 bin 500
böbrek nakli) biridir” bilgisini paylaştı.
Üçüncü ve dördüncü böbrek nakillerinin daha zor olduğuna ve büyük bir tecrübe
gerektirdiğine vurgu yapan Doç. Dr. Yüksel, söyle devam etti:
“Daha önceki nakle bağlı olarak böbreği takacağımız atardamar ve toplardamarın yeri
değişmiştir. Oraları bulup ameliyata hazır hale getirmek zor bir süreçti. Ancak, daha
önce deneyimimiz olduğu için herhangi bir sorunla karşılaşmadık.
Hastanemizde bu hastamız gibi doku ve uyum sorunu olan hastalarımıza da gerekli
tedaviler verilerek başarılı şekilde böbrek nakilleri yapılmaktadır. Böbreğin anastomoz
yapılacağı damarları bulup onları anastomoza hazır hale getirmek çok büyük tecrübe
ve deneyim gerektirir.
Bu tür ameliyatlar Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılıyor. SANKO Üniversitesi
Hastanesi Böbrek Nakil Merkezi Türkiye’nin sayılı merkezleri içindedir. Hastanemizde
bir günde iki böbrek nakli rutin olarak yapılmaktadır.”
NAKİL SONRASI TAKİP İHMAL EDİLMEMELİ
Böbrek nakli sonrası hastaların tahlil ve tetkiklerini ihmal etmemelerini gerektiğini
vurgulayan Doç. Dr. Yüksel, “Nakil hastaları ilaçlarını mutlaka zamanında kullanmalı,
doktorlarının söylediği kurallara kesinlikle uymalı. İlaçları çok dikkatli kullanmalılar.
Hangi ülkede yapılırsa yapılsın, nakil hastalarının her zaman böbreklerini kaybetme
ihtimali var. O nedenle nefroloji takiplerini asla ihmal etmesinler” ifadelerini kullandı.
Yaser Aljader ile oğlu Muhammed Aljader’in sağlık durumlarının iyi olduğunu aktaran
Doç. Dr. Yüksel, “Bize güvenip ameliyat olmaya karar verdiği için teşekkür ederim”
diyerek sözlerini tamamladı.
DOÇ. DR. MEHTAP AKDOĞAN
SANKO Üniversitesi Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Akdoğan da Yaser
Aljader gibi ikinci veya üçüncü kez nakil ihtiyacı olan vakaların zorluğuna işaret
ederek, “Hem nefrolojik hem de cerrahi açıdan zor bir vakaydı ama hastamızı tüm
hastalıkları ve böbreğin sonraki takibi açısından detaylı değerlendirdik” dedi.
Organ naklinin başarıyla gerçekleştiğini ve hastanın böbrek fonksiyon testlerinden
kreatin değerlerinin 0,8 civarında olduğunu ifade eden Doç. Dr. Akdoğan, “Sonuçlar
çok güzel. Hastamızın herhangi bir sorunu yok. Bağışçımız ve hastamız çok sağlıklı”
diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Bu türlü zorlu vakalarda tecrübenin yanı sıra, yakın ve detaylı hasta takibiyle iyi
sonuçlar alınmasının mümkün olduğunu anlatan Doç. Dr. Akdoğan, “İyi bir sonuç için

deneyim ve donanımlı hastane altyapısı lazım. Organ nakil merkezimizde bu işlemleri
yapabiliyoruz” ifadelerine yer verdi.
ZOR GÜNLER GERİDE KALDI
Türkiye’de 19 yıldan beri yaşadığını ve ilk nakil işleminin 2015 yılında yapıldığını
bildiren üç çocuk babası Yaser Aljader, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk nakil başka kentte 2015 yılında amcamın oğlunun bağışladığı böbrekle
gerçekleştirildi. Fakat ilk kontrolde böbrekte taş olduğu anlaşıldı.  ‘Birkaç tane taş var,
altı ay sonra kırarız, sorun olmaz’ dediler. Altı ay sonra taş kırma işlemleri yaptılar
ama üçüncü işlemden sonra enfeksiyon oluştuğu için böbreği kaybettim.
İkinci nakil ise eşimden yapıldı. O böbreği de kaybettim.  Bu üçüncü nakil. İkinci
nakilde kreatin 2’den aşağı inmedi. Hocaya sorduğumda böbreğin zayıf olduğunu
söyledi. Şu an kreatin 0,8’i geçmiyor.”
Oğlundan aldığı böbrekle hayata yeniden tutunduğunu dile getiren ve oğlunun çok
büyük ve anlamlı bir karar sonucu kendisine yeniden hayat verdiğine dikkat çeken
Aljadar, kaydetti:
“Sağlığıma yeniden kavuştuğum için çok mutluyum. Doç. Dr. Mehtap Akdoğan ve
Doç. Dr. Yücel Yüksel hocalarıma ve SANKO Üniversitesi Hastanesi’nin özverili
çalışanlarına teşekkür ederim.”
BABAMIN ÇEKTİĞİ ACILARA DAYANAMIYORDUM
Babasının çektiği acılar karşısında daha fazla dayanamadığını ve böbreğini verme
kararı aldığını bildiren 20 yaşındaki Muhammed Aljadar ise duygularını şöyle dile
getirdi:
“Babamın çektiği acılara duyarsız kalamazdım. Babalar evlatları için büyük
fedakarlıklara katlanıyor. Fedakarlık sırası bende dedim ve böbreğimi verdim.
Babamın sağlığına kavuşması ve o zor günlerin geride kalması beni çok mutlu etti. 
Evlat olmanın gereğini getirdiğim için ayrıca mutlu oldum.”